• Ana Sayfa
  • Ayhan Aydın
    • Özgeçmiş
    • KENDİMLE İLGİLİ KISA BİR DEĞERLENDİRME
    • Ayhan Aydın Arşiv Listesi
    • ŞAHKULU SULTAN DERGAHI GÖRSEL ARŞİVİ
    • Hakkındaki Yazılar
    • Hakkındaki Şiirler
    • Hakkındaki Haberler
  • Şiran
  • Söyleşiler
    • Dedeler
    • Babalar
      • BABAGAN (BALIM SULTAN ERKANI) KOLU
      • ÇELEBİLER KOLU
      • SULTAN SÜCEATTİN VELİ OCAĞI (DERGAHI) KOLU
      • ALİ KOÇ KOLU
    • Ozanlar
    • Yazarlar
    • Aydınlar Gazeteciler
    • Bilim İnsanları (Akademisyenler)
    • Kanaat Önderleri
    • Kurum Temsilcileri
    • Sanatçılar
    • Hocalar Mürebiler
    • İzzettin Doğan
  • Gezi Notları
    • Anadolu
    • Avrupa
      • Batı Avrupa Gezi Notları
    • İran
    • Suriye
    • IRAK
  • Yazılar
    • Basındaki Yazılar
    • Denemelerim
    • Etkinlik Haber Yorum
    • Cem Vakfı Yazıları
    • Kitapların Dünyası
    • Şiir Denemelerim
  • Kültür Sanat
    • Kültür Dünyası Söyleşileri
    • KÜLTÜR SANAT YAZILARI
  • Ahmet Hezarfen
    • Ayhan Aydın Kitap Yazıları
    • Osmanlı Arşivinde Aleviler Bektaşiler
    • Diğer Çeviri Belgeleri
    • Yazıları- Anıları - Görüşleri
    • Ahmet Hezarfen'le İlgili Yazılar
    • Ahmet Hezarfen Balkanlar(Rumeli)
    • Dergahlar Türbeler
      • Balkanlar Rumeli
        • Bulgaristan
          • Otman Baba
          • Demir Baba
          • Akyazılı Sultan
          • Ali Koç Baba
          • Elmalı Baba
          • Hüseyin Baba
          • Dallı Ali Baba Türbesi
          • Yunus Abdal
          • Saçlı Koçlu Babalar
          • Alan Mahallede Ali Baba Türbesi
        • Makedonya
          • Sersem Ali (Harabali) Baba
          • Sarı Saltuk
          • Hıdır Baba
          • Cafer Baba
          • Üsküp Halveti Tekkesi
        • Yunanistan
          • Seyyid Ali (Kızıldeli) Sultan
          • Ece (İce) Sultan
          • Nefes Baba
          • Atatürkün Evi Selanik
      • İran
      • Suriye
      • Diğerleri
      • Anadolu
        • Hacı Bektaş
        • Sultan Sucaettin Veli
        • Abdal Musa
        • Kolu Açık Acim Sultan
        • Seyyit Garip Musa
        • Haydar Sultan
        • Diğer
      • İstanbul
        • Şahkulu Sultan
        • Kurucu Ahmet Sultan
        • Garip Dede Türbesi
        • Erikli Baba Türbesi
        • Nafi Baba (Şehitlik)
        • Karaağaç
        • Karyağdı
        • Duvar Baba
    • Semahlarımız
      • Rumeli Semahları
      • Anadolu Semahları
      • Sultan Sucaettin Veli Ocağı-Dergahı Semahları
    • Atatürk Fotoğrafları
    • Etkinlik Fotoğrafları
      • Türkiye
      • Balkanlar
      • Avrupa
      • Diğer
    • İnanç Önderleri
      • Dedeler
        • Fetfi Erdoğan Dede
        • Aşık Ali Metin Dede
        • Hüsamettin Aydın (Seyyid)
        • Nevzat Demirtaş
        • Musa Küçük
        • Veli Akkol
        • Hüseyin Orhan
        • Celal Arslan
        • Dedeler Diğerleri
      • Babalar
        • Hakkı Saygı
        • Abidin Harman
        • Mehmet Şilli
        • Reşat Bardi Dedebaba
        • Babalar Diğerleri
      • Zakirler
      • Çelebiler
      • Dervişler
    • Cemlerimiz
    • Yazarlar
      • Abidin Özgünay
      • Baki Öz
      • Cahit Tanyol
      • Mehmet Yaman Dede
      • Mehmet Yardımcı
      • Refik Engin
      • Şevki Koca
      • Ahmet Hezarfen
      • Yazarlar Diğer
    • Ozanlar
      • Adil Ali Atalay (Vaktidolu)
      • Ahmet Akar
      • Ali Ekber Çiçek
      • Aşık Durmuş Günel
      • Aşık Veysel
      • Hüseyin Çırakman
      • Hasan Papur
      • Hüseyin Yorulmaz (Seyfili)
      • Aşık İhsani
      • Mahzuni Şerif
      • Muharrem Yazıcıoğlu
      • Murtaza Şirin
      • Müslüm Sümbül
      • Telli Suna Gölpek
      • Ozanlar Diğerleri
      • Ozanlarla İlgili Simgeler
    • Gümüşhane-Şiran (Kırıntı-Yeniköy
      • Yeniköy (2010) Sayı Sayma Oyunu
      • Yeniköy Kış - Güssün Aydın Cenaze 2000
      • Kırıntı Yeniköy Düğün 2003
      • Kırıntı Yeniköy
    • Ayhan Aydın
      • Hısım Akrabalarım-Arkadaşlarım
      • Cem Tv Proğramlarım
      • Ayhan Aydın Resimleri
      • Ayhan Aydın'ın İstanbulu
      • Ayhan Aydının Manzaraları Şehirleri
  • Önemsediklerim
  • Konuk Yazarlar
  • Site Haritası
  • Balkanlar (Rumeli)

ZULME DİRENENLER

Pazar, 25 Ekim 2020 06:38 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 842

Hasan Hüseyin Yalvaç’tan Yeni Bir Kitap

ZULME DİRENENLER “Enver Gökçe Türküsü”

 

Elbet bahar çiçekleri de vardı yolumuz üstünde

Renklerinden yepyeni bir dünya yaratabilirdiniz

İşsizliğin, açlığın olmadığı güzel bir dünya

Oysa kışın karabasanı unutulur gibi değildi

Hele ki açlığın boyunduruğundaki kurtlar

Uluya uluya kaç ömrümüzü yedi

Yine de düşünüyorum çocukluk çok güzeldi (Sayfa: 7)

 

Biz de uyku ne arasın. Dün bir arada olduğumuz çok sevgili Hasan Hüseyin Yalvaç abimiz imzaladığı yeni kitabını bana verdi. Gece kalktım, yatamadım. Bir başka kitabı okumayı sürdürürken, elimi attım, ebetteki yaralı gönlüme de hitap eden türkülere uzandım…

Hasan Hüseyin Yalvaç bir ozan; yüreği engin, acıları keskin, bilinci dirençli ve yaşamı, Anadolu’nun derinliklerinden,  bu yurdun öz kültüründen beslenen, derin tarih – edebiyat bilgisi ve sevdası olan bir can insan. Aynı şekilde sohbetleri de, muhabbetleri de baldan tatlı, bir eğitici, öğretici bir güzel insan.

Onda fark ettiğim en ayırt edici yan, değer bilmesi, değerlerin değerini bilip anlatması, hatta duymak istemeyenlere karşı sabırla haykırması, bıkıp usanmada yazması, yazması.

Onlarca kitabı olan Hasan Hüseyin Yalvaç’ın bu çok güzel, yerinde ve anlamlı kitabını da bir solukta okuyup bitirdim.

Şiir seven bir insanım, her gün şiir okurum. Şiirle beslenir, şiirle çoğalır, büyürüm. Dertlerim artsa da, kıvancım, yaşama isteğim de o kadar artar şiir okudukça. İlkokuldan beri okurum. Enver Gökçe de çok sevdiğim, severek okuduğum bir şairimizdir. Onunla ilgili yazıları da okudum / okurum.

Değer bilir, kıymet bilir, emek verenin emeğinin ne olduğunu bilir, yazı yazana – şiir yazana da saygısı, sevgisi olan Hasan Hüseyin Yalvaç üstadımız da bu sefer Enver Gökçe’yle ilgili yazılarını, anılarını, bilgilerini bir araya getirdiği bir çalışmada yine çok ayrıcalıklı bir iş yapmış.

Bir ozan olarak, Homeroslar’dan, Yunuslar’dan, Pir Sultanlar’dan bu yana bu büyük geleneği yaşatanların damarını sürdüğünü gösteren; yüreği yanık bir Anadolu ozanı olduğunu bildiren, umutları yitik dağların arkasında kalmasın, derelerle, gürleyen ağaç dallarıyla rüzgar rüzgar gelecek nesillere aktarılsın diye, bir ağıt, bir türkü yakmış Enver Gökçe’ye, Enver Gökçe’nin diliyle, kalbiyle.

 

Devamını oku: ZULME DİRENENLER

Kategori: Kitapların Dünyası

ADİL ALİ ATALAY'LA CAN TV. SÖYLEŞİSİ

Salı, 22 Eylül 2020 15:05 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 786

Can Televizyonu’nda

ERENLER KATARI / 23.01.2019

AYHAN AYDIN

 ADİL ALİ ATALAY

 AA: Sevgili dostlar merhaba. Hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Erenler Katarı yoluna devam ediyor. Bu sohbet ve muhabbet katarıdır. Dedelerin, babaların, araştırmacı yazarların, ozanların ve cümle gönül erlerinin hemhal olduğu, muhabbet meydanında buluştuğu bir programdır. Daha önce de kendisini ağırladığımız, günümüz halk ozanlarından, yayıncı, tüm ömrünü Alevi-Bektaşi araştırmalarına, bu yoldaki uğraşlara adamış ve Vaktidolu mahlasıyla anılan değerli bir simamızla birlikteyiz, Adil Ali Atalay. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

AAA: Hoş bulduk efendim.

AA: Nasılsınız efendim?

AAA: İyiyim hamdolsun. Sen nasılsın Ayhan?

AA: Şükürler olsun, diyelim. Hepimiz aynı iyilikte, güzellikte buluşalım. Bir ben iyi olsam ne çıkar?

AAA: Cümle alem, cümle alem…

AA: Cümle alem mazlum  olursa, cümle alem perişan olursa, benim iyiliğim bencilliğim olur, herkesi bir kardeş bilirsek, en güzeli herhalde. Siz de bunları en güzel söyleyensiniz. Evet dostlar, bugün, Aleviliğin temel değerleriyle ilgili, bütün hayatı bu değerler üzerine kurulu olan Adil Ali Atalay üstadımızla, büyüğümüzle sohbet edeceğiz. Diyeceğiz ki cem nedir, görgü nedir, ocak nedir, pir nedir, mürşit nedir… Kısa kısa bu bilgileri topladığımız zaman da sizlere güzel ilhamlar vereceğine inanıyorum. Güzel sultanım, siz küçüklüğünüzden beri cemlerde olan bir insansınız, dedelerin dizlerinin dibine büyüdünüz, ozanları, aşıkları tanıdınız ve dolayısıyla bu camianın yaşayan tanığısınız aynı zamanda. O yönünüz de çok önemli. Çok insan tanıdınız, onlarla yediniz içtiniz, konserlerde, cemlerde, muhabbetlerde oldunuz, onların kitaplarını kaleme aldınız, dergiler çıkardınız, dergilerde yer aldınız. Dolayısıyla toplumun hafızasısınız. Yani bu yönünüz çok önemli. Biz bugün, belki onu daha önce sizlerle yaptık başka programlarda, başka kanallarda çekimler yaptık ve daha da yapılması gerekiyor fakat ben diyorum ki bugün bütün okuduklarınızdan, izlediklerinizden, gördüklerinizden, yani bunları yaşayan bir insan olarak, hissederek yaşayan bir insan olarak bunları siz özetleyin bize. Diyelim ki örneğin, ocak ne demektir?

Devamını oku: ADİL ALİ ATALAY'LA CAN TV. SÖYLEŞİSİ

Kategori: Yazarlar

KEMAL AKGÜN

Salı, 22 Eylül 2020 15:03 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 871

ERENLER KATARI – AYHAN AYDIN

KEMAL AKGÜN İLE SÖYLEŞİ

AKADEMİSYEN

10 04 2019

A.A: Sevgili dostlar merhaba, hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Yeni bir programda daha sizlerle birlikte olmanın mutluluğu nu yaşıyorum. Teknik masada kamera arkasında olan arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum. Can TV’nin cana can olan izleyicileri, emektarları, sevgi, dostluk, barış ve kardeşlik idealleriyle yayıncılığımızı sürdürüyoruz. Evet, dostlar, Erenler Katarı, dedelerimizin, babalarımızın, ozanlarımızın ve bu yolu bize getiren bilge insanlarımızın izini sürüyor. Sevgili dostlar, bugün de çok değerli bir konuğumuz var. Akademisyen aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarında hizmet yürütmüş, araştırmacı kimliği olan, kendisi her ne kadar mütevazılık yapmış olsa da uzun yıllar boyunca da söyleşiler yaparak dedelerin bilgilerini derleyip toparlamış ve bunlardan da gerçekten merak ettiğimiz şimdiden bir eser hazırlığı içerisinde olan gül yüzlü bir üstadımız, hocamız Kemal Akgün. Hoş geldiniz programımıza efendim.

K.A: Hoş bulduk.

A.A: Nasılsınız hocam?

K.A: İyiyim, sizleri gördüm daha da iyi oldum.

A.A:  Evet, ayağınızın tozuyla tabiri tam gerçekçi oldu. İtalya’da yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Tabi Türkiye’yle içli dışlısınız ama en azından uzun aylar oradasınız.

K.A: Doğru.

A.A: Dün akşam geldiniz, programımıza konuk oldunuz. Değerli üstadım, hocam. Siz zaman konusunda bize ders veren bir insansınız.

K.A:Estağfurullah.

A.A: Estağfurullah ama gerçekten zaman nakittir kavramından dolayı değil, zamanın da dünyadaki her şeyin de kullanımında hem yaşamı hem ir başka insanı düşünmemiz gerektiğini vurguluyorsunuz. Daha önceki birçok söyleşimizde, sohbetimizde bu güzel, erdemli görüşlerinizden yararlandık. Biz de zamanımızı daha verimli değerlendirelim ki sizden daha fazla istifade edelim bu. 45 dakikalık program içerisinde Aleviliğe gireceğiz, Alevilik nedir, Aleviliğin tabii ki birçok boyutu var. Bâtıni yorum, tasavvufi yorum dediğimiz yorumları var, bu konulara gireceğiz. Teknoloji sizin olmazsa olmazınız, temel uzmanlık alanınız. Aleviler ve teknoloji konusuna gireceğiz,  gençlere gireceğiz, gençler çok çok önemli. Geleceğin dünyasını bugünden kuracaksak bazı şeylerde de planlı, programlı olmak zorundayız. Alevi toplumu yüzyılların birikimini bu güne kadar çok güzel getirmiş olsalar da son on yılda kendilerinin de ön görmediği şeyler oldu. Kentleşme, kent ortamında, şehir ortamında Alevilerin de durumları, örgütlenmede yaşadıkları bazı problemleri de tartışmaya çalışacağız. Evet, sevgili dostlar, gerçekten de değerli hocamızı çok seviyorum, sayı duyuyorum. Çünkü engin yürekli bir insan, kendisi kültürümüzden, özümüzden de gelen bir insan. Tahtacı kültüründen beslenmiş bir isim hatta ataları hani tabiri caizse biz ona da gireceğiz Aleviler ve milliyetçilik kavramı, milliyetçilik kavramı bizde yok. Irklar üstü diyoruz ya hani hoşgörünün, hümanizmanın mayalandığı topraklarda yaşayan toplumuz. Fakat Aygünoğulları’ndan geliyor kendi soyu. Anadolu’nun, köklü uygarlıklar, medeniyetler yatağı Anadolu’nun da önemli bir tarihi dönüm noktası. Dolayısıyla bütün bu birikimlerden bize neler süzülecek, özellikle gençlerimize biraz daha fazla hitap edelim diyoruz. Değerli hocam siz Aleviliği nasıl tanımlıyorsunuz, nedir Alevilik? Böyle başlayayım.

Devamını oku: KEMAL AKGÜN

Kategori: Bilim İnsanları (Akademisyenler)

DOÇ. DR. GÜL KIZILCA YÜRÜR

Salı, 22 Eylül 2020 15:02 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1176

CAN TV. - ERENLER KATARI

 AYHAN AYDIN 

 GÜL KIZILCA YÜRÜR

Geleceğe muştuğu, güzel günleri öğütleyen, bir hayal ülkesine götüren bizleri masallardır. Anlatı geleneği ve sözlü kültür bizim ruhumuzu besleyen ana gıdalarımızdır. Öykülerimiz, şiirlerimiz, destanlarımız, masallarımız… Böyle güzel bir coğrafyanın insanlarıyız. Ama aynı zamanda biz, geleneği yaşayan ve yaşatan bir toplumuz. Bir bütünlükte bunu söyleyebiliriz; Anadolu’da yaşayan Türkler, Kürtler, Ermeniler, Rumlar ve hepsi Alevisi ile Sünnisi ile Ortodoks ve Katolik inancına sahip olanların tümü geleneğe aktarma peşindeler. Bir gelenek daha var; gelenekler içinde bir gelenek… Hani biz başımız ağrıdığı zaman ilaca koşarız şimdi. Eskiden “ne iyi gelirdi?” dediğimiz zaman mutlaka büyüklerimizin bir çaresi, bizi kurtaracak formülü vardı. “Şu bitki bu derde iyi gelir. Şunu şöyle yaparsan iyi olursun.” derlerdi ve derler. Dolayısıyla halkın bilincinde bir iyileştirme kültürü vardı. Hani şifa diyoruz ya şifa dağıtan yerler, bitkiler, mekânlar, insanlar vardır ya… İnsanoğludur bu acıdan kurtulmak, mutluluğunu sürdürmek ister. Bundan doğalı var mı? Karlı, boranlı dağlar içerisinde insanoğlu işte bu güzellikleri yaratmış. Bir gelenek var etmiş. Sağlık, sağlık gibisi var mı? Yani konu geleneksel tıp, sağaltma kültürü.

Olmaya cihanda bir nefes sağlık gibi… Sağlıklı, sıhhatli günler olsun efendim.

Cana can olanlar, dostluk köprülerini kuranlar merhaba.

Bugün de Erenler Katarı programında işte Anadolu’muzun güzel geleneklerini de yaşatan o güzel insanlarımızın duygu dünyalarına yöneleceğiz. Biraz sizin farklı bulabileceğiniz bir alandan ama hiçte farklı olmayan bir sonuca ulaşacağız.  Evet, tıp diyeceğiz, tıp tarihi diyeceğiz, etiği diyeceğiz. Ama oradan da insanımıza insanımızın sağlıklı olma özlemini dile getireceğiz. Bugünkü konuğumuz çok değerli bir bilim insanı Yrd. Doç. Dr. Gül Kızılca Yürür. Altınbaş Üniversitesi’nde birçok ders veriyor. Önü de açık olsun. Önü çok açık çünkü ufku açık. Kucaklıyor herkesi. İnsana ve insanlığa güzellikler vermek istiyor. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Devamını oku: DOÇ. DR. GÜL KIZILCA YÜRÜR

Kategori: Bilim İnsanları (Akademisyenler)

DR. ZEYNEP OKTAY USLU

Salı, 22 Eylül 2020 15:00 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1099

ERENLER KATARI

AYHAN AYDIN-ZEYNEP OKTAY USLU

CAN TELEVİZYONU,  03.04.2019

A.A: Sevgili dostlar merhaba. Hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Yeni bir programda sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Erenler katarı gönüllere girenlerin sevgi, dostluk, barış ülküsüyle hareket edenlerin programı. Dedeler babalar ozanlar, âşıklar program konuklarımız. Ama aynı zamanda akademisyenler, araştırmacılar, yazarlar yani bu geleneği araştıranlar, kayıt altına alanlar, bilimsel bilgileri, verileri bizimle paylaşanlar.Tümünün emeklerine saygılar olsun, sevgiler olsun, muhabbetler olsun. Evet, dostlar. Alevi-Bektaşi yolu, öğretisi, inancı, kültürü dört kıtada yayılmış, milyonlarca insanın gönlüyle hissettiği, aynı zamanda ibadetlerinde, kültür yapılarında var ettikleri, yaşattıkları, büyük, devasa bir evren. Bu evren kıtalar üstü bir evren. İnançlar üstü bir evren. Birçok inancın, kültürün, kadim uygarlıkların harman olduğu Anadolu’da mayalanmış ama dört bir tarafa dağılmış. Özellikle Balkanlar, tabii ki Afrika, Kuzey Afrika, Ön Asya dediğimiz Ortadoğu, Kafkaslar, Horasan diyarından tabii ki Viyana kapılarına kadar getirdiğimiz büyük bir kültür, uygarlık birikimi. Can dostlar, bugün de bu büyük öğretinin, inanç-kültür yapısının boyutları üzerinde sohbetimiz, söyleşimiz olacak. Tarihi derinliklere, temel şahsiyetlerden birisine bir yolculuk yapacağız ama bu öğretinin ve yolun temelde hedeflemiş olduğu bir üst sınıra doğru da gideceğiz. Kamil insan, İnsan-ı Kamil olma olgusu. Evet, bugün çok değerli bir konuğum var. Bilgi dolu aynı zamanda sevgi dolu, önemli bir sima, genç yaşta önemli başarılara imza atmış, gerçekten de bizim sevgiyle, saygıyla ve gururla baktığımız güzel bir genç akademisyen arkadaşımız, dostumuz. Sap olsun, var olsun derslerinden, önemli çalışmalardan zaman ayırıp bize katıldı, programımıza büyük bir renk, aşk ve muhabbet katacak. Evet, Zeynep Oktay Uslu. Kendisi gerçekten edebiyat alanında çalışmalar yapıyor ama ben her zaman söylüyorum, disiplinler arasında güzel bağlantılar kuranlar daha kalıcı çalışmalar yaparlar. Bir yetenektir. Her         zaman vurguluyoruz, bizim toplumu kurtaracak olgu bilime, bilimsel çalışmalara önemvermektir diyoruz. Tarih bilmeden de olmuyor. Edebiyat olmazsa olmazımız. Bütün millet için söylüyorum bunu. Ama aynı zamanda yabancı diller bir araştırmacının bir akademisyenin en önemli güç kaynaklarından birisi. Birçok kaynaktan yararlanması, beslenmesi, kendi çalışmalarını taçlandırması daha ileri boyuta ulaştırması onlarla mümkün. Çok sevgili akademisyen hocamız, değerli konuğumuz da Sorbonne Üniversitesi’nde doktorasını yapmış aynı zamanda Osmanlıca, Arapça, Farsça bilen, İngilizce, Fransızcaya hakim ve bu konuda da çeviri kitapları olan bir değerimiz. Özellikle Kaygusuz Abdal üzerine, Alevilerin, Bektaşilerin büyük ozanı Kaygusuz Abdal üzerine de önemli çalışmaları var. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Z.O.U:Hoş bulduk, çok teşekkür ediyorum bu davetiniz için.

A.A: Evet, Nasılsınız hocam?

Z.O.U: İyiyim, teşekkür ederim.

A.A: Evet, Hocamız şu anda Boğazda o güzel sulara nazır Boğaziçi Üniversitesi’nde, Türk Dili Edebiyat Bölümü’nde Halk Bilimi dersleri veriyor, öyle mi hocam?

Z.O.U: Evet.

A.A: Ama aynı zamanda Arapça dersleri var, diğer dersler var, sadece tek dersle yetinmiyorsunuz.

Z.O.U: Osmanlıca veriyorum, Halk Edebiyatı dersleri veriyorum, bir de Tasavvuf dersleri veriyorum.

A.A: Harika, işte tam aradığımız dersler. Evet, Şahkulu Sultan Dergahı’nın akademi derslerinde güzel sunumlarınız oldu. Kitap fuarında ve diğer etkinliklerde de sizi gördük, çok güzel. Değerli hocam bugün sizinle dakikalarımızın çok güzel geçeceğini, izleyenlerimize de çok güzel mesajlar vereceğimize, bilgiler vereceğimize inanıyorum. Sevgili izleyenler, Aleviliğin-Bektaşiliğin önemli olguları var. Daha önceki programlarda da belirtmiştik, Alevilik-Bektaşilik sadece sözlü kültürle gelen ve onunla beslenen bir kültür ve yapı değil. Aynı zamanda yazılı kaynakları da olan bir öğretidir. Biraz bunlara değinelim, konumuz gereği sizleri aydınlatmaya çalışalım. İlk önce oradan başlayalım çok sevgili hocam, konuları açarız. Peki, yazılı kaynak diyoruz, yazılı belge, bilgi diyoruz, uygarlık tarihi açısından da bu çok önemli. Yazılı kaynaklar olmadan bilgiler kalıcı bir şekilde derli toplu aktarılamıyor. İnsanoğlu yazıyı bulduğundan bu yana devrim yaşamış ve kültürde böyle var olmuş, bilgiler de böyle aktarılmış. Genelde böyle, özelde Türkiye’ye bakalım. Çerçevemizi Türkiye üzerinden, Osmanlı üzerinden, bu topraklar üzerinden sürdürelim. Aslında önemli, İslam açısından da Türk tarihi açısından da hiç de yabana atılmayacak tarihi kaynaklarımız var. Yazılı bir kültürümüz var diyelim, öyle mi, bizim geçmişten bugüne?

Devamını oku: DR. ZEYNEP OKTAY USLU

Kategori: Bilim İnsanları (Akademisyenler)

Ruhi Su, 35. Ölüm Yıldönümünde Aynı Aşkla, Aynı Hasretle...

Pazar, 20 Eylül 2020 15:07 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 843

Ruhi Su

Ruhi Su (20 Ekim 1912 – 20 Eylül 1985), birçoğumuzun ortak sevdasıdır.

O, sadece kendi özellikleri, birikimleri, farklı yönleri olan bir benzersiz sanatçı değil, varlığıyla; yüzyılları aşan, geçmişten geleceğe akıp giden, içinde Anadolu'nun, Rumeli'nin ve cümle insanlığın ortak acılarının bulunduğu bir ölümsüz ses ve nefes, bu toprakların yetiştirdiği en büyük değerlerden birisidir.

Onun ruhu, yüreği derinlikler içindedir, aşk ve benzersiz sevdalar içindedir.

Her daim düşünceleriyle ve sanatıyla halkının devrimci halk mücadelesi içindeyken de, zeybeklerle oyun havalarını, kuvay-ı milliye destanıyla savaşların kulakları sağır eden asker çığlıklarını, Yemen Türküleriyle çok uzak topraklardaki çok acı ve sessiz iniltilerini dünyaya haykırmıştır.

Yunus Emre'nin en benzersiz sesi o olmuştur. Onu dinleyip de Yunus Emre'nin deyişlerinden - şiirlerinden etkilenemeyecek ne inançlı ne de inançsız bir insan olabilir mi?

Onun benzersiz bir sesi vardır, benzersiz hislerle söylediği türküleri; Anadolu insanın hiçbir ayrım yapmadan tüm kesimlerinin ortak sevdalarını, tasalarını, ayrılıklarını, dertlerini, umutlarını ve aynı zamanda acılarını dile getirir.

Türkülerin en usta yorumcularından birisiyken, hem halk ozanlarından beslenmiş ama aynı zamanda da, almış olduğu eğitimin de etkisiyle, müziğin evrensel tınılarını bu halk kültürü birikimleriyle bağdaştırmasını başarmış, "yerelden evrensele" denilen olguyu müzikte en başarılı bir şekilde uygulamış bir müzik dehası, benzersiz bir iç evrene sahip en büyük sanatçılarımızdandır.

İsmi çok veya az bilinen veya halka mal olmuş sayısız ozanın şiirlerini de onlara yeni bir renk katarak seslendirmiş, şiirin de halk tarafından sevilmesine öncü olmuştur.

Müziğin ve şiirin evrensel yönünü yine insanlığın ortak acılarını dile getirmek için kullanırken Ruhi Su, gerçek bir devrimci olarak hiçbir şekilde kin, nefret ve bir umutsuzluk içine düşmeden her daim yaşamı, yaşama aşkını ve umudu halkına ve insanlığa taşımıştır.

Onun tüm seslendirmeleri, kasetleri, cd.'leri bu toprakların en büyük halk hazinelerinden birisidir.

O bu toprakların bir nevi yazılmamış tarihini ortaya koyan bir kültürün ana taşıyıcı unsurlarından olan türkülerin sadece bir benzersiz yorumcusu değil, bu toplumun hafızasını benzersiz sesiyle kayıt altına almış bir büyük kültür emekçisidir de.

Alevi - Kızılbaş deyişlerini, semahlarını ise kendine özgü yorumlarla benzersiz bir şekilde kasetlere okumuş, bir kısmının yok olmasını engellemiş, gelecek nesillere benzersiz bir hazine bırakmış, erişilmesi imkânsız bir doruk noktaya oturarak sonsuza kadar yaşamayı hak etmiştir.

Anısı önünde büyük saygıyla eğiliyorum...

Ayhan Aydın

19 Eylül 2020

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

Diğer Makaleler...

  1. Alevi yazar Aydın: Bugün Alevi-Bektaşi kitlesi; inancını, kültürünü yaşatma konusunda çok duyarsız kalmaktadır
  2. Çırpınıp Ölsem Sevdalarda
  3. Harabati Baba Tekkesi Bir Özet Tarih
  4. Ayhan La, Köye Ev Yapmıyon mu La?
  5. SURLAR
  6. NE GÜLECEK NE DE AĞLANACAK HALİMİZ VAR
  7. AĞAÇ VE HAYAT
  8. Akarsuyun Gözyaşı İdik, Bu Zulüm Hiç Yapılır Mıydı?
  9. SOSYAL MEDYA, SANAL ÂLEM
  10. Işığın Vurur Gönüllere Şahkulu

Sayfa 31 / 90

BaşlangıçÖnceki26272829303132333435SonrakiSon

Ayhan AYDIN İnternet Sitesi  erenler@ayhanaydin.info E POSTA

İLKEZGİ SANATEVİ SİTE VE TEMA TASARIMI MUSTAFA KARAÇİFTCİ 0542 559 11 80.