22. Geleneksel Topçu Baba Anma Etkinlikleri Yapıldı 15 Haziran 2019
22. Geleneksel Topçu Baba Anma Etkinlikleri Yapıldı
15 Haziran 2019
Balkanlar’ın (Rumeli) Gönül Fetihçisi Kırk Ereni’nden birisi olarak kabul edilen, yaşadığı çağdan yüzyıllar sonra bile adına yapılan etkinlikle başta tüm Trakya bölgesi olmak üzere, insanları buluşturup, kaynaştırmayı başaran Topçu Baba, adına yapılan etkinlikle bu sene de anıldı.
15 Haziran 2019 cumartesi günü, Kırklareli Kofçaz İlçesi, Topçular Köyü yakınlarındaki Topçu Baba Türbe Alanı’nda, Topçu Baba Kültür ve Sanat Derneği tarafından 22.’si düzenlenen etkinliğe yüzlerce insan katıldı.
Milletvekillerinin, idareci- yönetici olarak bürokratların, birçok inanç önderi, yazar ve sanatçının katıldığı etkinlikte ilk önce dernek başkanı Mustafa Can’la birlikte, yöre inanç önderleri Topçu Baba Türbesi’ni ziyaret edip, niyaz edip, çerağ yakarak ulu erenden “destur” aldıktan sonra etkinlikler başlamış oldu.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bugüne kadar bu yolda şehit olmuş, Hakk’a yürümüş tüm veli, önder ve yol âşıkları adına saygı duruşunda bulunuldu.
Geleneksel yapıyla Trakya bölgesinin inanç önderlerinin gülbeng verip üç nefes söylemeleri, dernek başkanı Mustafa Can’ın açış konuşmasını yapmasından sonra anma etkinlikleri başladı.
Davetli olarak etkinliklere katılan Alevi Dernekler Federasyonu ve aynı zamanda Garip Dede Kültür Merkezi Cemevi Başkanı Celal Fırat yaptığı konuşmada; federasyona bağlı diğer kurumlar adına da halkı selamlayarak, yol ve erkânın yaşaması ve yaşatılması, örgütlenmenin zorunluluğu kararlılığını dile getirdi.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu adına söz alan 2. Başkan Mehmet Ali Çankaya, Alevilerin haklarının alınması yönünde ve bu alanda Avrupa’da verilen mücadeleleri anlattı. Çankaya, Türkiye’de Alevilerin bu ülkenin yurttaşları olarak burada haklarını alamadıklarını, ders kitaplarında Aleviliğin anlatılmasının bu ülkeye ne zararı olacağını, Alevilerin yaşadıkları insan hakları sorununun çözümü için her türlü mücadeleyi verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini, Balkanlar’da da uygulanan asimilasyoncu çalışmalara karşı AABK büyük çaba harcadığını örneklerle anlattı.
Bu arada Can Tv. adına bizler de Mennan Yılmaz’la birlikte hem etkinlikleri görüntüledik, hem de Araştırmacı Yazar Refik Engin başta olmak üzere çeşitli söyleşiler yaptık. HDP Milletvekili Sayın Zeynel Özen ile kısa bir sohbetimiz oldu.
Birbirinden değerli sanatçıların, inanç önderlerinin, zakirlerin sahne aldıkları etkinlik sonunda geleneksel olarak, yöre insanın kendi katkılarıyla hazırlanan kurbanlar ve pilav dağıtımı yapıldı.
Eşsiz bir doğanın büyüsü içinde, herkesin bir dost-kardeş- arkadaş (müsahip) olarak büyük bir sevgi çemberinde kaynaştıkları, bazı akademisyenlerin, öğrencilerin de araştırma yaptıkları, özellikle gençlerimizin ve çocuklarımızın da gelmeleriyle bu büyük kültür olayına ortak olmaları, geleceğe dönük umutlarımız yine arttırdı.
Emeği geçen cümle canlara aşk olsun…
Yeni etkinliklerde buluşmak dileğiyle bin muhabbetlerimle…
(Can Tv.’ye çekimler için gittiğimiz bu etkinlikte, bizimle candan ilgilenen özellikle gül yüzlü gençlerimiz Ersin Şahan, Onur Tan ve diğer kardeşlerime, Bektaş Yavuz Baba ve cümle diğer dostlarıma candan teşekkür ediyorum.)
Ayhan Aydın
AHMET YESEVİ'DEN ŞAH HATAİ'YE, TÜRKİSTAN'A SEYAHAT
AHMET YESEVİ'DEN ŞAH HATAİ'YE, TÜRKİSTAN'A SEYAHAT
Erikli Baba Kültür ve Eğitim Vakfı tarafından bugün cemevi yemekhanesinde düzenlenen, "Ahmet Yesevi'den Şah Hatai'ye, Türkistan'a Seyahat" isimli panel ve dinletiye büyük bir ilgi vardı.
Prof. Dr. Ali Yaman'ın konuşmacı olarak katıldığı etkinliği cemevi dedesi Binali Doğan yönetti.
Uzun yıllardan beri Alevi toplumunun içinden gelen aynı zamanda bir araştırmacı olan Prof. Dr. Ali Yaman, konuşmasında bizzat gidip gördüğü ve araştırmalar yaptığı Türkistan bölgesinden izlenimlerini, fotoğraflar ve belgeler eşliğinde izleyicilere aktardı.
Türkiye'deki Alevi toplumunu çok benzeyen yaşamlarıyla Laçiler, bu coğrafyaki Ehlibeyt'e bağlı inanç topluluklarının türbeleri, yaşamları ve yaşadıkları sorunlar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ali Yaman konuşmasında, her zaman bu coğrafyaya gidilemiyor, buradaki çalışmalarım benim için de çok özeldi, dedi.
Ali Yaman konuşmasında aynı zamanda mevcut Alevi kurum yapılarını da eleştirerek, bugüne kadar kurumların eğitime, bilimsel çalışmalara yeteri kadar önem vermediklerini, bunun ise toplum için büyük kayıplara yol açtığını belirtti.
Etkinlikte; bugüne kadar sanatçı kişiliğinden ödün vermeden, Yolun gereği, sazını, sesini mevcut değerler üzerinde yozlaştırmadan çalıp, deyişler okuyan Muharrem Temiz de sahne aldı.
Aynı zaman bir ocakzade olan Muharrem Temiz her zamanki gibi, deyişlerimizi büyük bir ustalıkla ve içtenlikle seslendirerek gönüllere hitap ederek büyük ilgi topladı.
Başta Avukat-Yazar Hasan Gülşan, Yaşar Tükek ve Halk Ozanı Hüseyin Kuzucan olmak üzere birçok kişinin katıldığı etkinlik başarılı bir şekilde nihayetlendi.
Etkinlik sonrasında halka lokma sunumu yapıldı.
Bu tür kültürel etkinlikleri yaparak halkımızın, özellikle gençlerimizin bilgilenmesene vesile olan Erikli Baba Vakfı yönetimini kutluyoruz.
Bu tür etkinliklerin belli bir takvime bağlı olarak sürekli yapılmasını arzu ediyoruz.
Cümle canlara muhabbetlerimizle.
Ayhan Aydın
2 Haziran 2019, Pazar
MAYIS 2019 HABER, YORUM, BAZI GEZİLER
MAYIS 2019’DAKİ BAZI HABERLER, YORUMLAR, GEZİLER
AYHAN AYDIN
Geçen hafta Alevi Düşünce Ocağı başkanı çok sevgili Doğan Bermek'le Revak Kitapevi'ni ziyaret etmiştik. Orada uzun yıllardan beri görmediğim Bektaşi muhibbi çok sevgili Aytaç Ekener'le karşılaştık. Çok çok güzel bir sürpriz oldu. Her daim yanında taşıdığı dosyaları bize gösterince Kerbela'dan nasip almış Salih Ereksu Baba erenlerin de resmini görmüş olduk. Ruhu şad olsun...
EZİDİLER ANILDI
Ortadoğu'nun kadim halklarından-inançlarından Ezidiler'le ilgili son zamanlarda sayısı artan birçok araştırma yayınlandı. Bu konuda bu topluluğun kökenleri, inançları, aidiyetleri üzerine birçok da tez ileri sürüldü. Konuyla ilgili tartışmalar, araştırmalar devam ediyor.
Tüm bunların ötesinde; ülkemizde sayıları sadece ve sadece 300 civarında kalan, doğup büyüdükleri toprakları terk etmek zorunda bırakılan, bulundukları coğrafyalarda büyük sıkıntılar çeken Ezidiler'in yaşadıkları sorunlar bugün daha büyük bir önem arz etmektedir.
30 Mayıs Perşembe günü Şirinevler'deki Fırtına Kültür Merkezi'nde Araştırmacı - Yazar Esat Korkmaz, Ezidiler'le ilgili bir sunum ve dahası bir anma gerçekleştirdi.
Esat Korkmaz konuşmasında, Ezidilerin inançları, kültürleri, dünyaya bakışları gibi birçok konu hakkında detaylı bilgiler sundu.
Fırtına Kültür Merkezi'nin sahibi, bu yola gönül vermiş Hüseyin Fırtına; "saza ses vererek" muhabbeti başlattı ve gelen konuklara çok güzel bir ev sahipliği yaptı.
Araştırmacı- Yazar Süleyman Zaman'la birlikte katıldığımız bu etkinlikte, orada bulunan canlarla birlikte, yeryüzünde büyük çileler çeken bir topluluk olan Ezidiler anıldı.
Alevi Bektaşi Araştırmacısı Yazar Ayhan Aydın, Divriği Gazetesi Sahibi Saadet Bayar ve Genel Yayın Yönetmeni Yahya Kemal Bayar 29 Mayıs 2019 Çarşamba Günü öğlen saatlerinde TGC’ni ziyaret etti. Alevi Bektaşi Araştırmacısı Ayhan Aydın yazdığı kitaplardan bazılarını TGC Başkanı Turgay Olcayto ve Mali Sekreter Ahmet Özdemir’e imzaladı. TGC Mali Sekreteri Ahmet Özdemir, yeni baskısı Sivas Belediyesi tarafından yapılan Pir Sultan Abdal ve Sefil Selimi kitaplarını Ayhan Aydın ve Saadet Bayar’a imzaladı. Özdemir, Sivas üzerine yazdığı kitaplardan örnekler vererek, Pir Sultan, Aşık Veysel ve Aşık Ruhsati üzerine “Üçleme” adı altında baskıya hazır bir kitap yazdığının müjdesini verdi.
Görüşmede TGC Başkanı Turgay Olcayto askerliğini Sivas Kangal’da yaptığını ifade ederek birkaç anısını anlattı. Turgay Olcayto Divriği’ye gitmeyi çok arzu ettiğini söyledi.
Görüşmede , Ayhan Aydın, “Dedeler Aleviliği Anlatıyor, Kültür Dünyamızdan, Sazın ve Sözün Gücü, Akademisyenlerle Söyleşiler, Dostlar Bağında Gönül Seyyahı (Denemeler), Dostlar Bağında Gönül Seyyahı (Yurtdışı Gezi Notları)” kitaplarını imzaladı. Saadet Bayar da Divriği Gazetesi verdi.
Haber ve Fotoğraflar: Divriği Gazetesi
29 Mayıs 2019
Bir Meraktır Bizi Gezdiren...
Sabah Hisar'dan Aşiyan'a sapınca yolum, Aşiyan Mezarlığı'nda bir duvar gibi üst üste yığılan mezar taşlarına bakıp, kimbilir ne öyküler, ne kültür hazinesi saklıyor şu an dili olmayan bu kitabeler, dedim. Ah ki ah, seni sevmeye, gezmeye, tanımaya ömürler yetmez ya Aziz İstanbul!
28 Mayıs 2019
CURA BABA TÜRBESİ'Nİ ZİYARET ETTİK
Bugün İstanbul Feriköy, Yayla Mahallesi'nde bulunan Cura Baba Türbesi'ni sevgili kardeşim Divriği Gazetesi'nden Saadet Bayar ile birlikte ziyaret ettik. Türbede bulunan Ahmet Öksüz'den aldığımız bilgiye göre farklı yörelerden olup bu mahallede yoğun olarak yaşayan Aleviler; özellikle perşembe günlerine (cuma akşamları) türbeyi ziyaret edip lokmalarını getirerek, cerağlarını yakıyorlarmış. Mahalle insanı Okmeydanı Cemevi'ne gidiyorlarmış. Kendisini Güvenç Abdal Ocağı dedesi olarak tanıtan Ahmet Öksüz, eskiden mahalleye gelen dedeler taliplerine mihman oluyorlardı, bizler ise bugün Cura Baba Türbesi Dernek yöneticileri olarak buraya sahip çıkmaya çalışıyoruz, diyor.
Türbenin bir alt sokağında mezarlıkta iki Uşaki Seyhinin de mezarı var.
Bu bölgede Çingene Alevileri'nin olduğunu duyduk.
Bence burası İstanbul'da, her yönüyle araştırılması gereken saklı bir zengin hazine alanı.
27 Mayıs 2019
Baştan Başa Özlü Bir Aşk Kitabı
Genç şair Nika Mohammadi'nin Bir Fincan Hayat isimli kitabını bir büyük merak ve heyacanla okudum. Bitip tükenmek bilmez bir sevdanın yalın, öze dokunan, çok güzel şiirleri bunlar.
Cevahir (Demos) Yayınları'ndan çıkan kitaptaki Volkan Vahram Yarıcı'nın bence benzersiz çizimleriyle bir bütünlük oluşturan kitap, hâlâ karşılıksız büyük sevdaların varlığını da gösteriyor.
Bir Fincan Hayat, Nika Mohammed, Cevahir (Demos) Yayınları, Ocak 2019, İstanbul
ELLİNCİ YAŞ ŞİİRİ
ELLİNCİ YAŞ…
Bedeninin zırhları içinde debelenen çocuk
Haydi, koş, koş çok uzaklarda bir utkun var
İçindeki fırtınaları dizginleyemeyen çocuk
Haydi, koş koş yarım kalan hayallerin var
Kulakları çın çın öten hırçın, yaramaz çocuk
Seni çağıran sokaklarda bin bir umudun var
Bir o yana, bir bu yana hep çırpınan çocuk
Durma, durma yarın denen bir gelecek var
Dertleriyle hamur gibi yoğrulan çocuk
Üzülme çok, evrende nice yıldızların var
Hayali, merakı dağlar gibi olan çocuk
Rüzgârla dolu gemilerin, okyanusların var
Harabelerin çiçeği, hayat yorgunu çocuk
Gözlerinde aşk ateşi, sevgi çağlayanın var
Kalbi yorgun, zaman zaman durgun çocuk
Yenilme zamana, ayaklarında daha nice anlar var
Hiç durma hiç durma yürü yürü asi çocuk
Volkanların yanında filizlenen nice hayatlar var
Yarınları yine kendi eliyle kuracak çocuk
Gerçek öğretmenin hayat denen muamma var
Yaşam senin, dostluk senin, dünya senin çocuk
Tekrar tekrar usanmadan onaracağın yüreğin var
At yorgunluklarını deli dolu koş koş yine çocuk
Belki yaşanmamış daha nice nice güzel yılların var
Ayhan Aydın
16 Nisan 2019 Salı
BİR GENÇ - ŞİİR
BİR GENÇ
Kayboluverdi birden apansız
Kalabalıklar içinde bir genç
Sonra arka arkaya
Umutlar, hayaller, utkular
Gitti peşi sıra
Ve umutsuzluk
Havada savrulan sararmış yapraklar gibi
Sardı beni
Ve yine aynı yalnızlık
Tarihi binalardaki kasvetli hüzün gibi
Çöktü üstüme
15 Ocak 2018
Şiran Yeniköy'de Kullanılan Bazı Kelimeler
GÜMÜŞHANE ŞİRAN YENİKÖY’DE KULLANILAN YEREL BAZI KELİMELER VE DEYİMLER (2015)
Derleyen: Ayhan Aydın
Doğduğum ve altı yaşına kadar yaşadığım köyüm olan Yeniköy aslında yörenin de Alevi inanç merkezi olan Kırıntı Köyü’nden ayrılmış küçük bir köydür. Gerek Ankara’da, gerek İstanbul’da köylülerimden hiç kopmadan yaşadım. Onlarla ve zaman zaman da gittiğim köyümle hep iç içe yaşadım. Bu zaman içinde aslında çok daha fazla kelime derledim. Bunların bir kısmını kaydetmedim veya ihmal ettim. Elde ettiğim bazılarını buraya kaydettim ki, başka arkadaşlar bunları çoğaltsınlar…
- Sinece: Kurnaz, içten pazarlıklı, fırsatçı.
- Zodama: Biraz kaba, haddini bilmez, patavatsız.
Hıh… Zodamaya Bak!..
- Elihor: Kızgın, öfkeli.
Çok elihor (elihollu)‘lular: Birbirlerine çok kızgınlar, dargınlar.
- Elemeşkere: Alenen.
- Sakametlik Çıkarma: Aksilik çıkarma.
- Heyiklemek: Dalıp gitmek.
- Ecinni: Cinli
- Dolukmak: Aşırı bir duygusallıkla ağlamaya yakın bir duruma gelmek, ağlamak.
Babaannesiyle, dedesinden bahsettikçe doluktu derken dayanmadı zarıl zarıl ağladı.
- Dıravacı: Nadan, inkârcı, dedikoducu, kadir kıymet bilmez.
- Ac, Dıravacı: Cimri, dedikoducu, güvenilmez.
- Taat: güç, kuvvet, istek.
Oraya gitmeye Taatım yok.
- Omuzları Yaylaya Gidiyor: Huzur bulup, mutlu oluyor, keyf alıyor, çok çok haz duyuyor, coşuyor.
Töybe, töybe! Amcalarına gidince adımın omuzları yaylaya gidiyor.
- Müteesir Olmak: Üzülmek.
- Müteesir Olma: Gönlünü geniş tut, üzülme, kafaya takma.
- Maat Olmak: Sahip olmak.
- Taattim yok. Gitmeye taatim yok: Gücüm yok.
- Uyuntu: Cevval olmayan, atik, hareketli olmayan, (sünepe), işgüzar, için için kendini ağırdan satan.
- Coruh: Çok zayıf, halsiz, besisiz.
- Hecil olmak (ecil): Utanmak, büyük utanç duygusuyla kızarmak.
- Gargış: Beddua.
- Gördügen: Gördüğüne.
- Kütah: Zay, ziyan, eziyet.
Gurbet elde ömrümü kütah ettim.
Diğer Makaleler...
- Balkanlar’da Türkler, Aleviler, Bektaşiler
- Bulgaristan ve Yunanistan’da Dergâhlar Çevresindeki Ozanlar
- MUZAFFER BAL'DAN ETKİLEYİCİ BİR GÖÇ HİKAYESİ
- Geleneği Yaşatanlar, Etkinlikler Mart 2019
- METİNER ORHAN DEDE'YLE BARIŞ TV. SÖYLEŞİSİ
- Hüseyin Gazi Metin Dede'yle Gelenek Üzerine Bir Söyleşi
- OSMANLI ARŞİV BELGELERİNİN ALEVİLER BEKTAŞİLER AÇISINDAN ÖNEMİ
- PİR VAKFI ÇALIŞTAYI, PİR HABER AJANSI
- Veli Asan Hakk'a Yürüdü
- Kutluay Erdoğan, Şahkulu Dergahı’nda Anıldı