• Ana Sayfa
  • Ayhan Aydın
    • Özgeçmiş
    • KENDİMLE İLGİLİ KISA BİR DEĞERLENDİRME
    • Ayhan Aydın Arşiv Listesi
    • ŞAHKULU SULTAN DERGAHI GÖRSEL ARŞİVİ
    • Hakkındaki Yazılar
    • Hakkındaki Şiirler
    • Hakkındaki Haberler
  • Şiran
  • Söyleşiler
    • Dedeler
    • Babalar
      • BABAGAN (BALIM SULTAN ERKANI) KOLU
      • ÇELEBİLER KOLU
      • SULTAN SÜCEATTİN VELİ OCAĞI (DERGAHI) KOLU
      • ALİ KOÇ KOLU
    • Ozanlar
    • Yazarlar
    • Aydınlar Gazeteciler
    • Bilim İnsanları (Akademisyenler)
    • Kanaat Önderleri
    • Kurum Temsilcileri
    • Sanatçılar
    • Hocalar Mürebiler
    • İzzettin Doğan
  • Gezi Notları
    • Anadolu
    • Avrupa
      • Batı Avrupa Gezi Notları
    • İran
    • Suriye
    • IRAK
  • Yazılar
    • Basındaki Yazılar
    • Denemelerim
    • Etkinlik Haber Yorum
    • Cem Vakfı Yazıları
    • Kitapların Dünyası
    • Şiir Denemelerim
  • Kültür Sanat
    • Kültür Dünyası Söyleşileri
    • KÜLTÜR SANAT YAZILARI
  • Ahmet Hezarfen
    • Ayhan Aydın Kitap Yazıları
    • Osmanlı Arşivinde Aleviler Bektaşiler
    • Diğer Çeviri Belgeleri
    • Yazıları- Anıları - Görüşleri
    • Ahmet Hezarfen'le İlgili Yazılar
    • Ahmet Hezarfen Balkanlar(Rumeli)
    • Dergahlar Türbeler
      • Balkanlar Rumeli
        • Bulgaristan
          • Otman Baba
          • Demir Baba
          • Akyazılı Sultan
          • Ali Koç Baba
          • Elmalı Baba
          • Hüseyin Baba
          • Dallı Ali Baba Türbesi
          • Yunus Abdal
          • Saçlı Koçlu Babalar
          • Alan Mahallede Ali Baba Türbesi
        • Makedonya
          • Sersem Ali (Harabali) Baba
          • Sarı Saltuk
          • Hıdır Baba
          • Cafer Baba
          • Üsküp Halveti Tekkesi
        • Yunanistan
          • Seyyid Ali (Kızıldeli) Sultan
          • Ece (İce) Sultan
          • Nefes Baba
          • Atatürkün Evi Selanik
      • İran
      • Suriye
      • Diğerleri
      • Anadolu
        • Hacı Bektaş
        • Sultan Sucaettin Veli
        • Abdal Musa
        • Kolu Açık Acim Sultan
        • Seyyit Garip Musa
        • Haydar Sultan
        • Diğer
      • İstanbul
        • Şahkulu Sultan
        • Kurucu Ahmet Sultan
        • Garip Dede Türbesi
        • Erikli Baba Türbesi
        • Nafi Baba (Şehitlik)
        • Karaağaç
        • Karyağdı
        • Duvar Baba
    • Semahlarımız
      • Rumeli Semahları
      • Anadolu Semahları
      • Sultan Sucaettin Veli Ocağı-Dergahı Semahları
    • Atatürk Fotoğrafları
    • Etkinlik Fotoğrafları
      • Türkiye
      • Balkanlar
      • Avrupa
      • Diğer
    • İnanç Önderleri
      • Dedeler
        • Fetfi Erdoğan Dede
        • Aşık Ali Metin Dede
        • Hüsamettin Aydın (Seyyid)
        • Nevzat Demirtaş
        • Musa Küçük
        • Veli Akkol
        • Hüseyin Orhan
        • Celal Arslan
        • Dedeler Diğerleri
      • Babalar
        • Hakkı Saygı
        • Abidin Harman
        • Mehmet Şilli
        • Reşat Bardi Dedebaba
        • Babalar Diğerleri
      • Zakirler
      • Çelebiler
      • Dervişler
    • Cemlerimiz
    • Yazarlar
      • Abidin Özgünay
      • Baki Öz
      • Cahit Tanyol
      • Mehmet Yaman Dede
      • Mehmet Yardımcı
      • Refik Engin
      • Şevki Koca
      • Ahmet Hezarfen
      • Yazarlar Diğer
    • Ozanlar
      • Adil Ali Atalay (Vaktidolu)
      • Ahmet Akar
      • Ali Ekber Çiçek
      • Aşık Durmuş Günel
      • Aşık Veysel
      • Hüseyin Çırakman
      • Hasan Papur
      • Hüseyin Yorulmaz (Seyfili)
      • Aşık İhsani
      • Mahzuni Şerif
      • Muharrem Yazıcıoğlu
      • Murtaza Şirin
      • Müslüm Sümbül
      • Telli Suna Gölpek
      • Ozanlar Diğerleri
      • Ozanlarla İlgili Simgeler
    • Gümüşhane-Şiran (Kırıntı-Yeniköy
      • Yeniköy (2010) Sayı Sayma Oyunu
      • Yeniköy Kış - Güssün Aydın Cenaze 2000
      • Kırıntı Yeniköy Düğün 2003
      • Kırıntı Yeniköy
    • Ayhan Aydın
      • Hısım Akrabalarım-Arkadaşlarım
      • Cem Tv Proğramlarım
      • Ayhan Aydın Resimleri
      • Ayhan Aydın'ın İstanbulu
      • Ayhan Aydının Manzaraları Şehirleri
  • Önemsediklerim
  • Konuk Yazarlar
  • Site Haritası
  • Balkanlar (Rumeli)

Prof. Dr. Ahmet Yürür; Bence Pir Sultan Abdal En Verimli Dönemini Seyyid Ali Sultan Dergahı’nda Geçirmiştir.

Çarşamba, 15 Şubat 2023 11:36 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 538

Prof. Dr. Ahmet Yürür

Prof. Dr. Ahmet Yürür; Bence Pir Sultan Abdal En Verimli Dönemini Seyyid Ali Sultan Dergahı’nda Geçirmiştir.

Çok değerli hocamız Prof. Dr. Ahmet Yürür ile Cem Tv.’de 2007’de yaptığımız söyleşide Seyyid Ali Sultan Dergahı üzerinde de durmuştuk… Saygıyla anıyoruz…

Değerli hocam sizler Seyyid Ali Sultan Dergahı’na 3 kez gittiniz. İnşallah birliktede gideriz oralara. Biraz oralardan, oradaki dost insanlardan bahsedin bizlere… Seyyid Ali Sultan Dergâhı’ndan, oralardan bahsedin hocam, neler gördünüz oralarda?

Alevilik – Bektaşilik iç içe geçmiş kavramlar. Birisi olmayanca diğeri yaşayamaz. Bunlar içi içe geçmiştir gerçekten de, birisi olmadan diğeri yaşayamayan parçalardır. Bunlar muazzam kültür özellikleri taşıyan, etkinlikleri var. Bu Türkiye’de mesala bizim lise öğrenimi gördüğümüz yıllarda, müzikle birlikte başka dönemlerdeki kaynaklarda, halk sanatının, halk edebiyatının, bir dalı, parçası olarak geçer bu konular. Bu bence tutarlı bir metod değil. Türk müziği dediğimiz ana hazine, saraydaki Enderun okulunda yetkili olan Mevlevi tarikatının içerisinde oluşturulmuş bir kültürdür. Bu etkinlikte baktığımızda, bütün Türk Sanat Müziği ileri gelenlerinin yapısına baktığımız da Mevleviliğin buna büyük katkıları vardır.
Bunun dışındaki bütün müzik geleneklerini işte Halk Müziğinin de kaynakları vardır. Dergâhların bir eğitim yapıları vardı. Bunların içinde entellüktüel düzeyi çok yüksek ürünler ortaya çıkarılıyordu. Programda dinlediğimiz nefes var, bu sadece ruha değil zihne de hitap eder. Burada rakamlar vardır, rakamların dansı vardır. Burada ritim vardır, semah vardır. Bunun gibi nice zenginlikler vardır. Bunlar da gösteriyor ki Türkiye’deki geleneksel kültürün, sütunlarından bir tanesi de budur. Bu sütunlardan bir tanesi Alevi – Bektaşi geleneğidir. Bugün milli kültürümüzün temel yapılarından bir tanesi de budur.

Seyyid Ali Sultan Dergâhı’ndaki çalışmalarımıza gelelim…

O bölge doğrusu Yunanistan’ın çok ihmal edilmiş bir bölgesidir. Planlı olarak ihmal edilmiş bir bölgedir. Orda yaşayan nüfus, örneğin A.B.’nin sağladığı maddi desteklerden yararlandırılmıyor.

Batı Trakya bölgesi yani hocam.

Batı Trakya ama bu bölge daha beter bir durumda. Gümilcine, İskeçe gibi yerler, yol üstü olduğu için orada bir ticaret var, ekonomik etkinlikler var. Bu bölge hakikaten fiziki olarak ulaşılması zor olan, dağlar var. Oranın zemini tarihte, o dergâhın oraya yapılmasının da bir nedeni orasının sınır olmasıdır. Oradan Bulgaristan’a gidiliyor. Yürüyerek bile Bulgaristan’a gidebilirsiniz. Sınır kapılarını kapatmışlar. Sınır kapıları o bölgenin yaşamasını sağlamış hususladır. Kervanlar oralardan geçiyor. Bu ticaret için çok mühim. O kervan yani ticaret şimdi de olur o bölgede. Ama bunu engellenmiş. Maddi yönden de böyle bir dar boğaza girmiş olan, sosyal bir ortam orası.
Oradaki halkla konuştuğunuz zaman ise onlar da diyorlar ki, biz burada bir maddi gelir için oturmuyoruz. Orada oturmayı onlar bir görev olarak sayıyorlar. Çünkü o bölge Seyyid Ali Sultan’a Osmanlı Hanedanı tarafından vakfedilmiş olan bir yerdir.
Yunan hükümeti bu vakfı tanımamış. Vakıf yoktur, diyor. Fakat hukuken öyle değil tabi.
Hukuken bir vakıf kapatılamaz. Vakfın varlığı hala vakfa ait sayılıyor. İki köyün halkı yine kendi aralarında dernek kuruyorlar. Yani vakfın yerine halkın kurduğu bir dernek var.
Bu dernek vakfın maddi manevi varlığını korumak, geliştirmek, ilerletmek amacıyla çalışmalar yapıyor. O bölge insanlık tarihinin çokça savaşların cereyan etmiş olduğu bir bölgedir.
Dört milli sınır içerisinde yer almış bir bölge; Romanya, Bulgaristan, Osmanlı İmapartorluğu, Yunanistan. Biri aldığı zaman müthiş baskı yapıyor ve oradaki halkı kaçırıyor.
Ama bu vakfın varlığını zedelemiyor.
Başka bölgelerden aynı inanca sahip insanlar geliyorlar, o köyleri tekrar canlandırıyorlar. Bu çok anlamlı bir şey olarak geldi bana. O arazinin bir köylünün parsellediği bir arazi olmadığı oranın yola ait olduğunu, gayet bilinçle hisseden insanlar var orada. Bunu sürdürüyorlar. Bunun kendi kimlikleri olduğunu biliyorlar.
İkinci Dünya Savaşı’nda orası çok zarar görmüş. Orada büyük savaşlar olmuş, aşağı yukarı insan kalmamış orada. Dergâh yaşamış. Savaştan sonra köylülerin boşattığı arazileri yine birileri gelmiş, yine dergâha bağlı olarak işletmişler.

Hocam orada uyanmak dünyanın en güzel duygularından birisidir. O doğa, o hava, o ortam… Dünyanın en güzel yerlerinden birisi orası… Sınırlar da aşılmaya başlandı. Eskiden çok zordu, Bulgaristan’dan insanlarımız oraya gelemiyorlardı. AB.’ye üye olunca Bulgaristan da, Yunanistan da, artık çok zorlayamıyorlar. Eskiden Bulgaristan’da yaşayan Bulgar vatandaşı olsalar da Türklerin Yunanistan’a geçmeleri engelleniyordu. Aynı şekilde zaten Yunan devleti de yöreye geçiş izni vermiyordu. Yeni yeni gelişmeler var.

Ama hala sınır kapısı kapalı. Orada büyük bir festival var; Seçek Festivali (Seçek Yayla Etkinlikleri), o festival insanın göğsünü kabartan bir festival. Tamamen oradaki o vakfiyenin köylerinin düzenlediği bir festival var. Yunan hükümeti bu festivale hayran. Yunan Kültür Bakanlığı Derneğe teklif yapmış, bu festivali demiş bize verin, biz yapalım. Siz işte sınırlı olarak yapabiliyorsunuz, biz daha da büyüteceğiz. Kati suretle biz vermeyiz demişler. Kendileri yapıyorlar. Türkiye’den bir takım sanatçı götürüyorlar. Güreş müsabakaları çok önemli, Türkiye’den güreşçi geliyor. Mesela Bulgaristan’dan katılım çok az. AB.’ye girmelerine rağmen şu anda geçişler çok zor, engel çıkarılıyor.

Değerli hocam Kasım kurbanı etkinliklerine iki otobüsle gelen canlarımız oldu. Onlara selam olsun. Yavaş yavaş o engeller kalkıyor. Seyyid Ali Sultan Dergâhı’nın kapılarını bizlere açan çok sevgili Hakan Çengel başkanımıza da çok geçmiş olsun, diyoruz, onu da anıyoruz.

Sevgili hocam Seyyid Ali Sultan Dergâhı’nın önemi nereden kaynaklanıyor?

Bir kere Seyyid Ali Sultan bir kere Türk, Osmanlı ve Bektaşi. Tarihinde de çok olağanüstü bir insan. Herkesin kendinde çok önemli özellikler bulabildiği çok önemli bir insan. Kaynaklar Osmanlıların Trakya’ya geçişlerinde ilk öncülüğü yapmış olan kişinin Seyyid Ali Sultan olduğu yazarlar. Bir takım velâyetnamelerde efsanevi şeyler de var. Malum Çanakkale Boğazı’na geliyor, bir avuç kum alıyor denize atıyor, denizde yol oluyor oradan geçiyor. Bu şekilde işi anıtsal boyuta getiren, efsanevi şeyler de var. Ama Seyyid Ali Sultan’ın oranın Türklere açılmasında büyük rol oynamış tarihi bir özelliği var. Oradaki Pomak denen nüfusun, gerekse Rumların da sempatisini kazanan oraya gelen Türkmenlerin onlarla kaynaşıp oranın ahalisini oluşturmasında büyük rol oynamış olan bir yer. Bu arada Anadolu ile Trakya coğrafyası arasında biz bu yüzyılın çocukları olarak, bir kopukluk düşünürüz daima. Burası ayrı bir, orası çok ayrı bir yer gibi gelir. Kültürel bakımdan son zamanlarda geliştirilen tezler bunun tersini gösteriyor. Pir Sultan Abdal, hakkında idam fermanı çıkarıldıktan sonra, gelip Seyyid Ali Sultan Dergahı’na sığınmış, hayatının en verimli çağın da orada geçirmiş olduğu söyleniyor.

Bir başka görüşe göre de Serez’li bir Pir Sultan Abdal varmış, o da ayrı bir Pir Sultan Abdalmış diye de söyleniyor.

Bence aynı Pir Sultan olacaktır. Efendim şimdi bizde bir moda çıktı, her şairden dört beş tane vardı, diye. Hatayi, Kaygusuz Abdal bilmem kaç taneydi, diye söyleniyor. Bunu söylemek için bir kanıt yok. Bu bence bilimsel bir yaklaşım değil, bu bence bir fantezi yaklaşım.
Bence Pir Sultan Abdal, Seyyid Ali Sultan Dergahı’nda yaşamıştır.
Ömrünün orta kısmını, verimli bir kısmını orada geçirmiştir. Bunun kanıtı olarak da ben şunu gösteriyorum; o dergahta, onun çevresindeki vakfiye köylerinde, Pir Sultan’ın nefeslerinden başka bir nefes söylenmez. Yüzlerce Pir Sultan nefesi birbiri arkasına söylenir. Başka bir şairin nefesi de başkası tarafından çok nadiren, araya katar.
Yani bir Pir Sultan külliyatı gibidir, onların muhabbetleri. Ben bunun önemli bir kanıt olduğunu düşünüyorum. Çünkü Anadolu’da öyle değildir; Anadolu’da bir Pir Sultan söylenir, bir Hatayi söylenir, bir Kul Himmet söylenir…
Orada ise Pir Sultan’dan ibaret bir repertuar var. Belki bunun üzerinde durulabilir.

Toplumumuz Büyük Kaybı...

Ülkemizin çok saygın bilim insanlarından, etnomikolog, aynı zamanda Bektaşi Babası, Prof. Dr. Ahmet Yürür hocamız sonsuzluk alemine göçmüştür.
Hakk rahmet eylesin. Nurlarda yatsın...
Kızı çok sevgili hocamız Yrd. Doç. Dr. Gül Kızılca Yürür, değerli hocamızın uzun süredir yaşamış olduğu İzmir'de dün gece Hakk'a nail olduğunu söyledi.
Tüm ömrünü müziğe, kültüre adayan çok değerli hocamızın cenaze işlemleri yapıldıktan sonra naşı İstanbul'a getirilecektir.
Prof. Dr. Ahmet Yürür'ün cenaze erkanı yarın Şahkulu Sultan Dergahı'nda yapılacak, naşı Edirnekapı Mezarlığı'nda toprağa sırlanacaktır.
Çok değerli hocamızın devr-i daim, devr-i asan, yeri gönüller, menzili mübarek olsun...
Sürekli görüştüğüm sevgili hocamız toplumumuz için gerçek bir değerli...
Ruhu şad olsun...

Ayhan Aydın
13 Şubat 2023

Ahmet Yürür

Ahmet Yürür 19 Ağustos 1941'de İstanbul'da doğdu.
7 yaşından itibaren keman ve viola dersleri almaya başladı.
Galatasaray Lisesinden 1961 yılında mezun oldu.
Müziği meslek olarak seçmeden önce Fransa'da Sorbonne'da Fransız Edebiyatı okudu (1961-62). Yurda döndükten sonra bir süre Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne devam etti (1962-63).
1962 yılında Ankara Devlet Konservatuarına giren Yürür, orada Adnan Saygun ve Ulvi Cemal Erkin'den ders gördü. 1970'de İstanbul Mimar Sinan Üniversite'sine devam eden Yürür, buradan 1975'te mezun oldu.
Burada da Ahmet Adnan Saygun'un öğrencisi olan Yürür, 37 yaşında gittiği Amerika'da on yıl kalarak Maryland ve Indiana Üniversiteleri'nde kompozitörlük eğitimi gördü.
Türkiye döndükten sonra da Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda kompozisyon bölümü başkanlığını yürüttü, kompozisyon ve müzik teorileri dersleri verdi.
Daha sonra sırasıyla Hacettepe Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde kompozisyon dersleri veren Profesör Yürür, 2003'den bu yana Ege Üniversitesi'nde audio dizayn ve etnomüzikoloji dersleri vermektedir. Birçok orkestra eseri bestelemiş olan Prof. Ahmet Yürür'ün, bazı film müzik ve küçük parça besteleri de mevcuttur.

Bibliyografya
Sanat ve Tabular (Kolektif -1995), Kimlik Sınırsallık Mekan (Kolektif -1995), Bela Bartok (Kolektif -2000)

Kategori: Balkanlar (Rumeli)

Prof. Dr. Ahmet Yürür Son Yolculuğuna Uğurlandı…

Çarşamba, 15 Şubat 2023 11:31 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 366

Prof. Dr. Ahmet Yürür Son Yolculuğuna Uğurlandı…

Çok değerli bilim insanı, etnomüzikolog, Bektaşi Babası, kültürümüzün çok değerli temsilcilerinden Prof. Dr. Ahmet Yürür hocamız bugün son yolculuğuna uğurlandı.
Dün İzmir’de Hakk’a nail olan Prof. Dr. Ahmet Yürür için bugün Şahkulu Sultan Dergâhı’nda bir cenaze erkânı düzenlendi.
Bektaşi Babalarından Araştırmacı – Yazar Dursun Gümüşoğlu’nun yürüttüğü cenaza erkânında Ahmet Yürür hocamız için helallik alındı.
Sonrasında Prof. Dr. Ahmet Yürür’ün naşı aile kabristanlığının bulunduğu Edirnekapı Mezarlığı’na götürüldü.
Burada da okunan hayır dualarla toprak ananın bağrına sırlanan değerli hocamız sonsuzluğa uğurlandı.
Cenaze erkânlarına ailesi, sevenleri dışında da birbirinden değerli isimler katıldılar. Şahkulu Sultan Dergâhı Vakıf Başkanı Hasan Şahin, Cem Vakfı Başkan Yardımcısı Hasan Sezgin, Öğretim Görevlisi -Etnomüzikolog Melih Duygulu, Öğretim Görevlisi –Etnomüzikolog Ulaş Urum Özdemir, Gazeteci Musa Ağacık, Halk Ozanı Sinem Bacı başta olmak üzere akademisyenler, İBB. Kültür Dairesinden, Tiyatrolar Birliğinden yetkililer, Bektaşi babaları, dedeler, Ahmet Yürür hocamızın öğrencileri de son yolculuğunda onu yalnız bırakmadılar.
Tam bir gönül insanı olan, çok sevgili Ahmet Yürür hocamızın devr-i daim, devr-i asan, yeri gönüller, menzili mübarek olsun, nurlarda yatsın güzel insanımız…
Tekrar tüm sevenlerinin, ailesinin, bilim camiasının başı sağ olsun.

Ayhan Aydın
14 Şubat 2023

AHMET YÜRÜR

Ahmet Yürür 19 Ağustos 1941'de İstanbul'da doğdu.
7 yaşından itibaren keman ve viola dersleri almaya başladı.
Galatasaray Lisesinden 1961 yılında mezun oldu.
Müziği meslek olarak seçmeden önce Fransa'da Sorbonne'da Fransız Edebiyatı okudu (1961-62). Yurda döndükten sonra bir süre Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne devam etti (1962-63).
1962 yılında Ankara Devlet Konservatuarına giren Yürür, orada Adnan Saygun ve Ulvi Cemal Erkin'den ders gördü. 1970'de İstanbul Mimar Sinan Üniversite'sine devam eden Yürür, buradan 1975'te mezun oldu.
Burada da Ahmet Adnan Saygun'un öğrencisi olan Yürür, 37 yaşında gittiği Amerika'da on yıl kalarak Maryland ve Indiana Üniversiteleri'nde kompozitörlük eğitimi gördü.
Türkiye döndükten sonra da Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda kompozisyon bölümü başkanlığını yürüttü, kompozisyon ve müzik teorileri dersleri verdi.
Daha sonra sırasıyla Hacettepe Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde kompozisyon dersleri veren Profesör Yürür, 2003'den bu yana Ege Üniversitesi'nde audio dizayn ve etnomüzikoloji dersleri vermektedir. Birçok orkestra eseri bestelemiş olan Prof. Ahmet Yürür'ün, bazı film müzik ve küçük parça besteleri de mevcuttur.

Bibliyografya

Sanat ve Tabular (Kolektif -1995), Kimlik Sınırsallık Mekan (Kolektif -1995), Bela Bartok (Kolektif -2000)

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

Bak Sen Şu Sincabın Sürme Gözlerindeki Umuda

Pazartesi, 23 Ocak 2023 18:03 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 409
Bir dalgalı bulut
Gizlenmiş bir ağacın ruhuna
Sevinçle eşlik eder yüz yıl
Onun yoldaşlığına
Bak sen şu sincabın
Sürme gözlerindeki umuda
Ne palamut dinler
Ne kayın ağacı oysa
Dağların rüzgarı kartal
Akıl mı bırakır havada
Ve de pusulasına takılan avında
Onca yaprak yer
Bunca hayal kurar, sabreder toprak
Doyup usanır mı zamanın hiçliğine
Kim nerden bilsin
En güzel şarkılarını
Şafakta söyleyen kuşların aşkıdır
Çiçeklere rengini veren uykuda
 
Ayhan Aydın
7 Aralık 2022
Kategori: Şiir Denemelerim

Ahmet Akar İçin...

Pazartesi, 23 Ocak 2023 17:48 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 374

 

Ahmet Akar İçin…

 

Halkının nefesi ciğerparesi

Yoksulun haykıran yiğit gür sesi

Haklının hiç sönmeyen meşalesi

Dürüstlük timsalidir Ahmet Akar

 

Vatan sevgisidir göğsünde açan

Atatürk deyince durmayıp coşan

Yobazın korktuğu ışıklar saçan

Namertlere karşıdır Ahmet Akar

 

Ayakları buz tutmuştur yollarda

Haram yoktur ekmeğinde aşında

Göz yaşı var lokmasında suyunda

Hayatın ustasıdır Ahmet Akar

 

Kökleri Tokat'ın tarih özünden

Anasıgil Kırıntı Sallıgil'den

Yazdıkları erenlerin sözünden

Usta ozanımızdır Ahmet Akar

 

Demokrasi, laikliktir ülkümüz

Yarınlara umut taşır gencimiz

Kültür otağıdır bizim yurdumuz

Cumhuriyet çınarı Ahmet Akar

 

Cevheri'sin ağıt yaksan az gelir

Garip topluma sözlerin boş gelir

Aç çocuk iniltileri zor gelir

Mazlumlar durağıdır Ahmet Akar

 

Ayhan Aydın

17 Aralık 2022

 

16 Aralık cuma günü sonsuzluk alemine yürüyen değerli halk ozanımız Ahmet Akar anısına…

 

 

Kategori: Şiir Denemelerim

Yörüklere Ağıt

Pazartesi, 23 Ocak 2023 16:59 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 371

Yörüklere Ağıt

 

Anadolum sütün kesilir

Yörük yürümez, dil vermez

 

Ahir zaman destanları

Kaf dağından ses gelmez

 

Keçisi, oğlağı, devesi

Yükün çekip yaylasına yürümez

 

Ah çeker, sinesini deler

Ağlar, ağlar şafağa ermez

 

Kilimine, halısına kan damlar

Nakışları solar gayrı

Çiğdemleri boy sürmez

 

Ak saçların örgüsüne kar yağar

Kederli yüzler bir dahi gülmez

 

Gitmez ağam gitmez

Nazlı, güzel ağam,

Bal bakışlı kalender ağam

Bu düzen, bu kara düzen

 

Böyle gitmez

Köle değilim

Kör değil

Lâl değilim

Sağır değil

Bu devran böyle sürmez

 

Soldurma renklerimi

Kırıp dökme hayallerimi

 

Kehribar sarısı bıyığım

Tütün tabakam

Yerde sürünen nazlı yavrum

Her biri bir köşede sefil

Neyleyim gönlümü nergis kesmez

 

Hançer saplanmış ekmeğime

Ateş yanmaz, ocağımda tütün tütmez

 

Sohbetin tadı kaçmış

Artık kurtlar bile obamda ulumaz

Çadırlarımın kılları yılan

Urganları cellada delil olur

Benim kaderimi ferman kesmez

 

Dağ çökmüş obama

El aman, karı, kışı geçit vermez

Anamın kınalı keyveni elleri, içli sesi

Belindeki kuşağı ve ki direnci

Öfkesi kınında kilitlenmiş dişleri

Haykırır vadiler boyu ses kesmez

 

Vicdansız dağlar, vicdansız düzen

Akbabalara

Sırtlanlara yem etme beni

 

Katarlanmış gidiyor

Bir türkü tutturmuş, dertli bir türkü

Yürüyor dağlar, bulutlar yürüyor

Cerenler iniyor deredeki suya,

Uçup giden, beni öksüz koyan

Turnalar, turnalar, turnalar

Kesmeyin dizlerimdeki takatı

Gitmeyin, gitmeyin, ne olur gitmeyin

Giderseniz de

Beni bu çöllerde öksüz komayın

Ben de varayım, ben de varayım

Ben de o kervana varayım

Varayım da canımı o kervana vereyim

Ölürsem de o tozlu yollarında öleyim

Sıla da gurbet, gurbet de sıla diyeyim

Gözlerim turnalarda, bir vadi dibinde kalayım...

 

Ayhan Aydın

16 Ocak 2023

 

 

Kategori: Şiir Denemelerim

Sen De Yürü Sen De Yürü

Pazartesi, 23 Ocak 2023 16:57 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 369

Sen De Yürü Sen De Yürü

 

Sen de yürü, sen de yürü

Yaşam beklemiyor, sen de yürü

Yanıyor evren, yanıyor ağaçlar

Öksüz yüzlerde kömür karası

 

Sen de yürü, durma sen de yürü

Karanlık bürür ormanları

Donar nehirler

Üşür fidelerin

Buz tutar gökyüzü, uçamaz kuşlar

Sen de yürü, yürü, sen de yürü

 

Tutulmuş kanla yoğrulu sokaklar

Kırık bir dalda sallanır kalbin

Ahengi kalmaz yaşamın

Dolunay çıkmaz bu gece

Sargı tutmaz yaraların

Sen de yürü, sen de yürü

 

Emecek sütü kalmamış memesinde

Yırtar ortalığı, çığ düşürür çığlığı

Bir garip çocuk

Durmaz hıçkırığı yüreğini parçalar

Çıkamaz içinden cinin, ifritin

Sancısı vurur derin derdinin

Sen de yürü, sen de yürü

 

Daha bahara çok var

Boynunu büker açlık

Sana yalvarır dağda cerenler

Ağlama sakın ağlama

Bir senin değil bu derdin

Dertler cihan paresi

Sen de yürü, sen de yürü

 

Umudunu hiç kaybetmeden

Bir sıcak saçta yürür gibi

Sen de yürü

Gözlerinde bir ışık

Durma, durma yürü

Düşme bir çukura, yokluğa

Bir alaca şafağa doğru

Sen de yürü

 

Ayhan Aydın

15 Ocak 2023

Kategori: Şiir Denemelerim

Diğer Makaleler...

  1. NİÇİN YENİKAPI'DA OLACAĞIM?
  2. Rehbersin Bizlere Seyyid Ali Sultan
  3. Anadolu’dan Balkanlar’a Alevi – Bektaşi Asimilasyon Gayretleri Hız Kesmiyor Bölücü Sesler Çoğalıyor, Karanlık Büyüyor…
  4. Felek İnce Eleklerden Eledi Savurdu Beni
  5. Trakya'yı Nasıl Bilirsiniz?
  6. Şu fani dünyaya da kondum bir zaman
  7. Kimileri Çok Sessiz Ama AKP Oyununu Oynamaya Devam Ediyor…
  8. Dadaloğlu, Dadaloğlu, Ah Dadaloğlu...
  9. 29 Ekimde...
  10. Suların Tılsımını Taşır Çeşmeler

Sayfa 7 / 88

BaşlangıçÖnceki234567891011SonrakiSon

Ayhan AYDIN İnternet Sitesi  erenler@ayhanaydin.info E POSTA

İLKEZGİ SANATEVİ SİTE VE TEMA TASARIMI MUSTAFA KARAÇİFTCİ 0542 559 11 80.