Romanya’ya Gezi…
Romanya’ya Gezi…
(Sarı Saltuk Sultan ve Romanya Bilgileri)
(13-18 Şubat 2015)
Ayhan Aydın
Bir gezgin olarak, bir Rumeli (Balkanlar) Sevdalısı olarak, Alevi –Bektaşi öncülerinin, ulularının, erenlerinin, dedelerinin, babalarının, ozanlarının türbelerini ziyaret etmek için her fırsatı kollayan ve en büyük üzüntüsü bundan mahrum olmak olan bu derviş gönüllünün içinden geçen önemli ziyaretlerden birisi de hiç şüphesiz Romanya’daki Sarı Saltuk Türbesi’ne varmaktı.
On beş sene önce Balkanlara ilk seferimizi yaparken ilken ziyaret etmemiz gereken mekânken maalesef ki en son ziyaret edebildiğim Sarı Saltuk Sultan Ahmet Yaşar Ocak’ın çok yerinde ifadesiyle Popüler İslam’ın Balkanlar’daki Destanî Öncüsü’dür.
Rumeli’ye gidişinin arkasından tam 750 yıl gibi çok büyük bir zaman dilimi geçmiş olmasına rağmen, ismi hala büyük bir sevgi, saygı ve hürmetle anılan, nice menakıpnamelerde, Alevi Bektaşi şiirlerinde, destanlarında, sohbetlerinde anlatılan, bu inancın bir Alp Eren’i, bir Baba Sultan’ı, bir öncü erenini ziyaret etmek bu seneye kısmetmiş.
İLK KEZ AABF SAYESİNDE BATI AVRUPA’DAN YOĞUN KATILIMLA HARABATİ BABA DERGÂHI’NDA NEVRUZ COŞKUYLA KUTLANDI…
İLK KEZ AABF SAYESİNDE BATI AVRUPA’DAN YOĞUN KATILIMLA
HARABATİ BABA DERGÂHI’NDA NEVRUZ COŞKUYLA KUTLANDI…
Ayhan AYDIN
Beş yüzyıllık bir geçmişi bulunan ve şu anda yeryüzünde tarihsel özellikleriyle ayakta kalmayı başarmış en büyük Bektaşi Dergâhı (Tekkesi) unvanına sahip; Makedonya’nın Tetova (Kalkandelen) Şehri’nde, Şar Dağları eteğindeki Harabati Baba (Sersem Ali Dedebaba) Dergâhı’nda, 21 Mart 2015, Cumartesi günü tarihi bir gün yaşandı.
Özellikle Orta Asya ve Ortadoğu’daki halkların kendi etnik ve dinsel kökenlerine göre; geleneksel yapılarına mal olmuş ve birbirinden farklı renklerle, içeriklerle de olsa, yüzyıllardır bir kitlesellik içinde, büyük şenliklerle kutladıkları bir önemli bayram olan Nevruz, bir başka söylemiyle Sultan (-ı) Nevruz, Balkanlar’da da yaşatılan bir geleneğin ismidir.
Başta Türklerin, Kürtlerin, Farsların çok önem vererek ve günler öncesinden hazırlanıp yaptıkları; yerel geleneklerle de beslenip dünya kültür tarihinde yer edecek, halk kültürünün eşsiz bir konusu ve bir büyük değer olan Nevruz, aynı zamanda Alevi Bektaşi topluluklarının da çok önem verdikleri bir tarihi gün dönümünü simgeliyor.
Gece – gündüz eşitliğinin, karanlıktan (karanlıklardan) kurtulup aydınlık günlere ulaşmanın müjdecisi bir günle anılan ve “yeni gün” olarak da insanların hastalıklardan, dertlerden, tasalardan, endişelerden, kirlerden, fakirlikten, baskıdan kurtulup yeniden bir doğuşu özlemlemeleriyle açığa çıkan bir günün adıdır Nevruz (21 Mart).
Süleyman Zaman
Çalışmalarıyla, eserleriyle günümüzde Alevilik konularında bu arada özellikle halk ozanları ve günümüz halk ozanlarının yaşamları konularında önemli eserler yayınlayan aynı zamanda bir halk ozanı olan Süleyman Zaman’la yapılan detaylı görüşme…
Sizce “Halk Ozanlığı” neyi ifade ediyor?
Halk ozanı, halk bilim insanıdır. Halkın Konuşmayan sesi, ortaya koyamadığı belleği, açığa çıkaramadığı düşünsel besini ve gizil konumdaki enerjisidir. Ozan, halkın değerlerini kendi özünde taşıyan ve o özü korkusuzca dile getiren ve toplumun öncüsü olan bir insandır. Halk gibi konuşur, halk gibi düşünür ve halk gibi davranır. Ozan, yaşadığı dünyanın verilerini derin sezgisiyle görebilen, aşkın konumuna gelerek içsel algıyla çoğunluğun ulaşamadığı değerlere ulaşabilen, yaşadığı çağın değerlerini çözen ve tüm bunları halka
Ayhan Aydın Belgeseli
Video başlayınca alttaki tekerden çözünürlük ayarınızı seçebilirsiniz...
BU ESERİ ÜRÜN YAYINLARINDAN TEMİN EDEBİLİRSİNİZ.. TELEFON : 0312 425 39 20
SİVAS'IN IŞIĞI SÖNMEYECEK...