KÜÇÜK PRENSE MEKTUPLAR - DENEMELER (2.)
“ YÜREĞİMDE İNCE DALLAR KIRILIR”…
KÜÇÜK PRENSE MEKTUPLAR (DENEMELER) – (2014)
KENDİSİYLE BAŞBAŞA KALMAYA KORKAN YAZAR
Ayhan Aydın
Yazar kendi kendisine, aslında ben kendimle baş başa kalmaktan mı korkuyorum? Diye sordu. Uzun süre düşündü. Kendi kendini dinledi. Hemen aklına; zaman zaman gözünün önüne gelen, büyük ağaçlarla çevrili olsa da önünde tüm uzay boşluğunu görecek yıldızların arkasındaki bir kocaman boşluğa oturduğu kurumuş ağaç gövdesinden bakan bir genç çocuk geldi. Onu zaman zaman düşlerine çağırıyor, o çocuğun gözünden dünyayı ve uzayı izlemeye çalışıyordu. Ama en çok da uzaya, yıldızlara bakan bu çocuk nedense ayı pek sevmiyordu. Hâlbuki zaman zaman da düşünmemiş değildi, ben niye ayı sevmiyorum, diye. Dolunay olduğu zaman ki aydınlığın yerini başka hiçbir aydınlık tutamaz, diyen kendisi değil miydi? Peki, niye ayı değil de gökteki yıldızları hele hele de en uzakdakilerini devamlı izliyor, gözlüyor, onları özlüyordu?
Dünyaya ve uzaya; o omuzları biraz sarkmış, düş kırıklıkları yaşasa da gözlerindeki sevgi pırıltısıyla bakan bu yazarın yaşamı nasıl bir yaşamdı?
KÜÇÜK PRENSE MEKTUPLAR - DENEMELER (1.)
“ YÜREĞİMDE İNCE DALLAR KIRILIR”…
KÜÇÜK PRENSE MEKTUPLAR (DENEMELER) – (2014)
Ayhan Aydın
Hayalin ötesinde, sonsuzluğun sınırsızlığının dışında mutluluğun ne olup olmadığını çok sık sormuştu yazar genç yaşlardayken. Yaklaşık otuz yıldır sorduğu sorunun yanıtını alamadan bedbin, huysuz, kararsız, çoğu zaman karamsar sürükledi zincirler bağlanmış ayaklarından acıklı yaşamını. Çok genç yaşta ölenler vardı, intihar edenler, intihar eder gibi yaşamını tüketenler…
Niceleri geldi, niceleri geçti şu dünyadan. Niçin geldiler, niçin gittiler kimse bilmedi, bilemedi tam. Dipsiz bir derin kuyudaymışçasına, karabasanlar içinde yolunu kaybeden yaralı bir atlı gibi öfke soluyan nice tedirgin ruhlar gezindi bu dünyada.
Niceleri örselenmiş yaşamına avuntular aradılar, niceleri, niceleri…
Şimdi de yazar zaman zaman eskilere dönerek, oralara dönmekten zevk alıyormuşçasına geçmişine uzun uzun baktı, acaba geleceğimi geçmişimde bulabilir miyim avuntusuyla.
Evet, evet zaman zaman da çok mutlu oldu gerçekten; geçmiş özellikle çocukluk elbette mutluluk kaynağıydı. Sonu uçurum olmayan çocukluk günlerinin sevgisi, özlemi, aşkı insanı mutlu kılar, tatlı bir rüyaymış gibi insana huzur verirdi.
BÜYÜK AVRUPA GEZİSİ 10. YAZI
AVRUPA’DA ALEVİLER BEKTAŞİLER ARASINDA 100 GÜN (2013/2014) 10. YAZI
Ayhan Aydın
AVUSTURYA VE ALMANYA GEZİSİ (20 EKİM – 1 ARALIK 2014)
STUTTGART VE ÇEVRESİ
(19 KASIM – 1 ARALIK 2014)
19 KASIM ÇARŞAMBA
Eskiden beri ismini sıkça duyduğum Stuttgart’ın bu kadar güzel olabileceğini doğrusu düşünememiştim. Her taraf orman, yeşillik içinde bir büyük bölge burası. Zaten bir eyaletin başkenti olan Stuttgart kent merkezi dışında yakın çevresinde on beşe yakın küçük kent barındıran ana merkez. Bir ifadeyle tencereye benziyor. Dört bir tarafı yükselti içinde çukurda bir yer. Yazları da, kışları da diğer bölgelere göre daha sıcak bir yer. Avrupa’da her yerde olduğu gibi ama merkez çok yoğun bir yaşam-iş- alış veriş ve eğlence merkezi. Burada ev fiyatları, kiralar çok yüksek. Ama şehrin hemen dışında tepelerde asıl zenginler otuyormuşlar. Özellikle yazları oralar çok iyiymiş.
Ben kent merkezine çok yakın Heymaden’de Şiran’lı hemşehrilerim Gülbahar – Ayhan Doğu çiftine misafir geliyorum. Misafir bir gelince bir daha gitmiyorsa vay ev sahibinin başına gelene! Bir kere geldik, pir geldik, kal kalış kaldık. Telefon bağlantıları, alışkanlık gibi ve ilk konaklama nedeniyle buradan ayrılamadım, iki haftaya yakın burada kaldım. Burası benim Stuttgart’taki merkezim oldu. Ama sürekli dolaşarak epey bir iş yapmaya gayret ettim.
Gülbahar - Ayhan çifti anlayışlı, hoşgörülü, candan insanlar. Gülbahar Ablam uzun yıllar öncesinden sürekli okuyan, araştıran, sorgulayan ve Alevilik uğraşılarından dolayı Cem Vakfı’nı gönül vermiş bir canımızdır. Uzun yıllar öncesinden tanışıyoruz. Aleviliği bu kadar benimseyen, özümseyen, yaşayan bir başka bayan bulmak zor şu Avrupa’da. Herkesi hayat bir yerlere savurmuş, ya da insanlar isteyerek kendi kendini savurmuş. Birileri de bu arada Gülbahar Abla da kendi köklerini yaşatmayı başarmış. Gülbahar Doğu; kendi değerlerine sahip çıkan, inancını yaşayan ve yaşatan can insanlardan birisi.
BÜYÜK AVRUPA GEZİSİ 9. YAZI
AVRUPA’DA ALEVİLER BEKTAŞİLER ARASINDA 100 GÜN (2013/2014) 9. YAZI
Ayhan Aydın
AVUSTURYA VE ALMANYA GEZİSİ (20 EKİM – 1 ARALIK 2014)
GİZLENİR
Ne âlemlerdesin gül yüzlü canım
Özlemimde karlı dağlar gizlenir
Diri dolansa da hasta bir yanım
Durgun göller bile çağlar gizlenir
Hiç insafın yok mu akan yaşıma
Zehir zıkkım girdi ekmek aşıma
Yeşillik kokusu vurur başıma
Hazana dönünce bağlar gizlenir
Bu hasretlik saldı kedere gama
Ne içten sarılır ne tutar yama
Âlemin içinde eğilmem amma
Ezeli tenhada ağlar gizlenir
Ezeli Doğanay
20 Ekimde Baba Mansur Derneği’ni temsilen; Avusturya Viyana’ya, muharrem etkinlikleri çerçevesinde, Süleyman Metin Dede ve Ataner Yıldırım’la birlikte vardık. Bu gezinin oldukça zorlu bir gezi olacağı ilk günden anlaşılmıştı. Viyana oldukça soğuktu. Daha önce temas ettiğimiz kimi canların bizlere ilgisizliği moralimizi epey bozdu. Kazım Balaban’ın, gerekirse size bir misafirhane ayarlayalım, sözü ise bizi epey endişelendirdi; bizim misafirhaneye de, otele de verecek paramız yoktu. Geçen sene sağlam dostluk köprüsü kurduğum can insanlar Ali ve eşi Meryem Temeller Anadolu’nun burada yaşadığını, insanlığın ölmediğini bizleri 9 gün boyunca misafir ederek göstermiş oldular. Bizi açıkta koymadılar. Onlara şükranlarım vardır. Ama bu misafirlik biraz uzun sürdü, olanaklar çok zorluydu, Avrupa’da insanlar geniş evlerde oturmuyorlar, oturamıyorlar; buna imkânları elvermiyordu.
Diğer Makaleler...
- BÜYÜK AVRUPA GEZİSİ 8. YAZI
- BÜYÜK AVRUPA GEZİSİ 7. YAZI
- PROF.DR.ENGİN BEKSAÇ, AYHAN AYDIN TRAKLAR ÜZERİNE SÖYLEŞİ
- AŞIK MEFTUNİ HAKKA YÜRÜDÜ
- BÜYÜK AVRUPA 6. YAZI
- BÜYÜK AVRUPA GEZİSİ 5. YAZI
- MUSTAFA DEPREM, AYHAN AYDIN TV10 ALMANYA SÖYLEŞİSİ 2014
- HACI BEKTAŞ'TA OZANLAR BULUŞMASI
- AYHAN AYDIN AHMET TAŞGIN KONYA SÖYLEŞİSİ
- AVRUPA'da ALEVİLER BEKTAŞİLER ARASINDA 4. YAZI