OKTAY AKBAL
Öykünün Büyüsü
Ayhan Aydın
Oktay Akbal ülkemizin yüz akı öykücülerinin başında yer alıyor. Niye yüz akı diyorum? Onun öyküleri, kitapları, denemeleri, tüm yazıları bizi aydınlık bir dünyaya götürüyor. İnsan sıcaklığı, duygu yoğunluğu o kadar fazla ki onun eserlerinde o öyküleriyle, yazılarıyla bir şiir atmosferinde yolculuk yaptırıyor bize. Bu büyük öykücümüzle yazı yoluyla yaptığım söyleşi çalışmasını sizlerle paylaşmak beni mutlu kılacak.
Sevgili Akbal öykü ve romanlarınıza, denemelerinize baktığımızda şiirsel bir anlatış, lirik bir temayla karşılaşıyoruz. Toplumsal sorunları anlatırken bile aynı sıcaklıkla kavrıyor kelimeleriniz, cümleleriniz bizleri.
Sultanahmet'te Fahrettin Salim Söyleşisi
Sultanahmet’te
Azerbaycanlı Halk Ozanı Fahrettin Salim Söyleşisi
Azerbaycan Bakü Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve ozan kimliğiyle tanınan Doç. Dr. Fahrettin Salim ile “Ozanlık, Azerbaycan’da Kültür Hayatı, Alevi Ulu Ozanlarında Tasavvuf” konulu söyleşi, 29 Ağustos cumartesi günü Sultanahmet’te Divriği Gazetesi Merkez Bürosu’nda gerçekleştirildi.
Divriği Gazetesi – İlkezgi Sanatevi organizasyonuyla, Ayhan Aydın tarafından düzenlenen etkinliğe birbirinden değerli konuklar katıldılar.
Dört saatlik söyleşi ve sohbette Fahrettin Salim konuyla ilgi görüş ve düşüncelerini açıkladı, kendisine sorulan soruları yanıtladı, nefesler söyledi, şiirlerini okudu.
Etkinlik boyunca İlkezgi Sanatevi Yayın Yönetmeni Mustafa Karaçiftçi çekimler yaptı. Bina bahçesinde hazırlanan lokmaların sunumu yapıldı, yemek duasını Aşur Nergis Dede verdi.
Etkinliğe; Yazar –Ozan - Sanatçı Akın Ok, Araştırmacı – Yazar Ali Kaya, Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Rüştü Durna, Araştırmacı- Yazar Seyyid Hüsamettin Aydın, Ozan-Yazar Yeter Şahin, Yazar Ayhan Tuncer, Bektaşi Dervişi ve Dede Deniz Mehmet, Aşur Nergis Dede, Şair Kamil Baysal, Halk Ozanı Ferman Taka, Halk Ozanı Hüseyin Kuzucan, Senarist, Yazar Kosova’nın Kültür İnsanı Hayrettin Gaş, Azerbaycan’dan Edebiyat Öğretmeni Leman Hanım ve diğer dinleyiciler katıldılar.
Son Toplantı ve Bazı Gerçekler
Son Toplantı ve Bazı Gerçekler…
Ayhan Aydın
Ben şimdi bir yazı yazsam çok uzun olur... Zülfü yâre dokunurum, kalp kırmaktan korkarım, kalbim çıkarılıp alınıp, kanlar içinde bırakılmak istensem de...
Kimi inanç önderi denen; bazı kişi ve kurum yöneticilerinin Başbakanın kapısına, alel acele, kimseye danışmadan gitmeleri, Aleviler ve Alevi dedeleriyle ilgili bazı taleplerde bulunmaları, Alevi Bektaşi kurumları arasındaki uyumsuzluğun en iyi resmidir.
Bütünleşelim, büyüyelim, sorunlarımızı birlikte çözelim derken; inanç önderlerimiz olmuş, yüzyıllar boyunca bu inancın temel taşıyıcılarından dedeler, babalar konusunda da şimdi büyük sıkıntılar yaşamaya başladık...
Bütünden kopan, bir yerlerde umduğunu bulamayan, birilerine kızan hemen gidip bir dernek kuruyor.
Aynayı yüzümüze tutmadıkça, gerçek bir Alevi Bektaşi gibi yaşamadıkça, Aleviliğin değerlerini her şeyin üstünde tutmadıktan sonra, daha nice, nice sorunlar yaşayıp, yıllarımızı boşuna geçireceğiz...
Yol cümleden uludur, diye bir düsturumuz var… Yola birlikte gidilir, diyordu dedelerimiz, atalarımız, babalarımız, ozanlarımız…
Ne oldu da bazı Aleviler Bektaşiler bin dört yüzyıllık ilkelerini ayaklar altına aldılar?
Nice işkenceler, katliamlar, sürgünler, karamalar, zorluklar bu yolu yozlaştırmaya yetmedi de, niçin şimdi otuz yılda birbirimizden uzaklaşır olduk, birbirimizin düşmanı kesildik?
Küçük Prense Mektuplar- Denemeler (3.) (2)
“ YÜREĞİMDE İNCE DALLAR KIRILIR”…
KÜÇÜK PRENSE MEKTUPLAR (DENEMELER-GÜNCE) – (2015)
KIŞ ORTASINDA BAHAR SEVİNCİ, NE GÜZEL BİR GÜNDÜ!
Ayhan Aydın
KÜÇÜK PRENSİM,
Şimdi soruyorum sana bugün ben mi seni kıskandım, yoksa sen benim yerimde olmak isteyerek beni sen mi kıskandın?
Bugün tam anlamıyla felekten bir gün çaldım. Uzun süren ağır, yorucu, bıktırıcı bir kış yaşamışım da ondan kurtuluşun günüydü adeta bugün. Elbette havalar çok kötü oldu, yağmur yağdı, kar yağdı, fırtına esti, yollar buz tuttu günler boyu, İstanbul’da ve Türkiye’nin birçok yerinde okullar günler boyunca tatil edildi. Ben de çoğu zaman eve mahpus kaldım. Sen bilmez misin beni canım, hiçbir zaman içerde duramayan, içerde sıkıntıdan patlayan bir insanım. Ne olursa olsun, hiçbir işim olmasa da, kar kış olsa da kendimi sokağa atan adamım. Sokaklar beni çağırır, ben sokakların çocuğum aslında. Gerçi sen tam bunları bilemezsin. O kadar anlatıyorum, o kadar tecrübe ediyorsun ama sen biraz muhallebi çocuğusun be Küçük Prensim!
Diğer Makaleler...
- CEM TV BALKANLAR ÖZEL PROGRAMI
- Halk Ozanı Garip Hıdır Çulha İle Söyleşi
- AYHAN AYDIN, HÜSAMETTİN AYDIN, AYHAN TUNCER, MUTLULUK ÜZERİNE SÖYLEŞİ
- FİKRET OTYAM’IN ELVADA İSTANBUL SERGİSİ
- FİKRET OTYAM
- KÜÇÜK PRENSE MEKTUPLAR - DENEMELER (2.)
- KÜÇÜK PRENSE MEKTUPLAR - DENEMELER (1.)
- NİYAZİ ÖKTEM AYHAN AYDIN
- GELENEĞİ YAŞATANLAR AYHAN AYDIN 25 ŞUBAT 2008
- BÜYÜK AVRUPA GEZİSİ 10. YAZI