Metin Turan'la Bahar Berfin'de Yayınlanan Söyleşi
Metin Turan’la
20. Yılında folklor/edebiyat Dergisi Üzerine…
Turan: folklor/edebiyat, 1950’lerden bu yana katmerleşerek kendi inşasını var eden kültürsüzleştirme politikası içerisinde, gücü oranında bu tekil söyleme, bu iktidar anlayışına itiraz hareketidir.
Ayhan Aydın
Folklor/Edebiyat Dergisi’ni çıkaralı 20 yıl oldu. Böylesine önemli ve geniş kapsamlı dergiyi çıkarmayı ve dünyanın bazı önemli merkezleri de dahil olmak üzere dağıtımını yapmayı nasıl başarabiliyor, bunu tek başınıza nasıl sürdürebiliyorsunuz?
Türkiye’de, finansmanında ciddi bir sermayenin olmadığı bir derginin, 20 yıl düzenli olarak yayımlanabilmesi cidden önemli bir durum. Teknolojik şımarıklığın hayatımızı olmadık biçimde kuşattığı, kent kabadayılığının iktidar olduğu bir kültürel zeminde, folklor/edebiyat gibi çoksesliliği önemseyen, akademik yayıncılığı ufku geniş bilim insanlarının çabalarıyla buluşturma gayretinde olan bir yayının 20. Yılı! Bu tekil söyleme, benmerkezciliğe, bilimi tekelinde tutma isteğinde olan iktidar anlayışına karşı da bir öfke ve karşı koymadır. O iktidar duvarına gedik açabildiğimiz oranda başarılıyızdır. Doğru, çok sevinçliyim.
Anımsanırsa, 1994 Kasım ayında ilk sayıyı çıkardığımızda şöyle bir vurgulama da bulunmuş,“Bu dergi on kişi tarafından dahi okunsa en az altı sayı çıkacaktır.” demiştim. Çünkü benim idealim vardı. 1990’lı yıllar Türkiye’nin kültür erozyonu kuşatmasını en şiddetli şekilde yaşadığı yıllardı. Telif kitapların sayısı tercüme yayınlara göre daha bir sınırlı ve ötelenmiş durumdaydı. Dergilerde yer alan konu ve yazılar için de aynı şeyler söylenebilir.Böyle bir atmosfer içerisinde bizim kendi gücümüz oranında bir şekilde bu alana müdahale etmemiz gerekiyordu. Derginin çıkış gerekçesinde Anadolu kültür zenginliğinin, gün yüzüne çıkartılması ve özellikle 1950’li yıllardan başlayarak şiddetli bir şekilde çeviri yolu ile düşünce ufkumuzun daraltılması biçiminde dayatılan kültür atmosferine başka bir soluk getirelim kaygısı vardı.
Söz konusu dönemi kültürel açıdan nasıl görüyordunuz?
Her anlamda sancısını çektiğimiz özellikle kültürel anlamda içine itildiğimiz yoksulluğun çok büyük oranda suçlusu iktidar zeminini kan ve gözyaşına buladığı bir geçmişe oturtan, darbe dönemdir. Bu dönemin yaratmış olduğu yoksulluk bizde kültürel olarak başka mecrayı akla getirdi. Bunun arkasında bizim olmayan; üretmekten uzak, tüketimi körükleyen, kolaycı bir kültürel mecra vardı. 1980’lerin başları anımsanırsa Türkiye’de nasıl bir atmosferin olduğu çok net görülebilir. Şöyle kaba hatlarıyla bir anımsamaya başlayalım: İlk kez 1980’li yılların başında beyaz dizilerle tanışmaya başladık.Gerek kitap olarak, gerek televizyon dizileri olarak renkli camın bütün evlere girmesiyle birlikte pembe dizi, beyaz dizi diye romanların haftalık olarak basılıp evlerimize taşındığına tanık olduk. Bu bir kuşatmaydı.
Devamını oku: Metin Turan'la Bahar Berfin'de Yayınlanan Söyleşi
AYHAN AYDIN'LA GELENEĞİ YAŞATANLAR,SEYYİD ALİ SULTAN
12 MART 2008
13 MART 2008 AŞAĞI TEKKE
AYHAN AYDIN'LA GELENEĞİ YAŞATANLAR,SİVAS KIYIMI, 2 TEMMUZ
1. BÖLÜM
2.BÖLÜM
Diğer Makaleler...
- AYHAN AYDIN'LA GELENEĞİ YAŞATANLAR, HASAN ÇIKAR
- AYHAN AYDIN, ETEM BAL-CEMAL AYDOĞAN SÖYLEŞİSİ
- Kasım Kurbanı Etkinliği (8 Kasım 2015)
- CEM TV, AYHAN AYDIN'LA GELENEĞİ YAŞATANLAR, SÜLEYMAN ZAMAN 2
- AYHAN AYDIN, MAH TURNA İLE SÖYLEŞİ
- CEM TV, AYHAN AYDIN'LA GELENEĞİ YAŞATANLAR, SÜLEYMAN ZAMAN 1
- KOSOVA BEKTAŞİ TEKKESİ,AYHAN AYDIN-MÜMİN LAMA SÖYLEŞİSİ
- Seyyid Ali Sultan Aşkına Kasım Kurbanı Etkinliği Yapılıyor
- AYHAN AYDIN, KOSOVA, PRİZREN SÖYLEŞİLERİ, ZEYNEL BEKSAÇ İLE SÖYLEŞİ
- AYHAN AYDIN, KOSOVA, PRİZREN SÖYLEŞİLERİ, NAFİZ REKASATİ İLE SÖYLEŞİ