5. Seyyid Garip Musa Anma Etkinlikleri Yapıldı...

5. Seyyid Garip Musa Anma Etkinlikleri Yapıldı...

 

Anadolu’nun ulu pirlerinden ve Hacı Bektaş Veli’nin amcasının oğlu olduğu söylenen kendi adıyla bilinen büyük bir Alevi ocağının isim önderi olan Seyyid Garip Musa, Sivas’ın Divriği İlçesi Güneş köyü Alan Mezrası’daki türbesinin de bulunduğu alanda, 30 Haziran Cumartesi günü yolundan gidenlerce büyük bir sevgi, saygı, hürmetle anıldı.

Dört yıl önce Hakk’a yürüyen ve günümüzün en önemli dedelerinden birisi olarak kabul edilen Musa Karakaş başta olmak üzere bu yola gönül verenlerin büyük emekleri sonucunda “kuş uçmaz kervan geçmez” bir tepelik alanda bulunan türbesi onarılan, “İboş Dede Cemevi”, tuvatleri, çevre düzenlemesi ve ana karayolunun da bulunduğu Höbek Köyü’nden itibaren 14 km. Yolu yapılan, tören alanını dolduran yüzlerce kişi içinde yakın köylerden gelenler olduğu kadar farklı illerden etkinliğe katılanlar da vardı.

Ankara Tuzluçayır’da merkezi bulunan Seyyid Garip Musa Kültür Derneği’nin organize ettiği Etkinlikte; zakirliğini aynı zamanda Yellice’li Şeyh Şazeli Ocağı’ndan Muhsin Aygün’ün yaptığı Koca Leşker Evlatları’ndan Bektaş Yücer Dede’nin yürüttüğü kısa bir cem yapıldı. Cemde kurbanlık koyunlara duaları verildi. Halk Seyyid Garip Musa ve oğlu Mehmet Güneş’in mezarlarının bulunduğu türbeyi ziyaret etti.

Belleklerdeki deyişleri seslendiren Mehmet Kunda, Karani, Ahmet Kaya gibi sanatçı ve ozanların sahne alışından ve yenilen lokmalardan sonra halk saat 17.00’de büyük bir aşk halinde dağıldı.

 

YİNE GELİRİM

 

Garip Musa garip koymam yurdumu

Akan sele karışır da gelirim

Ecel gelip benden can talep etse

Azrail'den izin alır gelirim

 

Hikmetinden sual olmaz ganiyim

Sorarlarsa Yaradan'ın kuluyum

Ulu Ardıcın düşen kuru dalıyım

Ben bağbanı bırakır da gelirim

 

Kurtlar düşse sinemdeki yarama

Yemin ettim garip koymam ahdıma

Aklar düşse başımdaki saçlara

Çarık giyer aşar dağlar gelirim

 

Bana derler sil gözünün yaşını

Sık dikseler bedenime dikişi

Derman olmaz çıkamazsam yokuşu

Dikenlerden tuta tuta gelirim

 

Garip Musa yurdu garip derlerse

Bir dost gelir seni benden sorarsa

Muzaffer'i sinesine sararsa

Bulutlara karışır da gelirim

 

Muzaffer ERSOY

 

 

 

 

 

 

Sivas’ta Alevilik ve Ali Baba Sultan Paneli...

 

1 Temmuz 2012 Pazar günü CEM Vakfı Sivas Şubesi Ali Baba Cemevi’nde “Sivas’ta Alevilik ve Ali Baba Sultan Paneli” yapıldı.

Araştırmacı Yazar Ali Kenanoğlu, Babanzade Tahir Aslandaş Dede, Ulaş Eski Belediye Başkanı Hüseyin Gürkanat’ın konuşmacı olarak katıldıkları paneli Gazeteci Ayhan Aydın yönetti.

Aynı zamanda Hubyar Sultan Ocağı dedelerinden olan Ali Kenanoğlu Sivas’taki Alevi yerleşimi üzerine Alevi inancının değerleri konusunda bilgi verirken, Hüseyin Gürkanat Osmanlı’nın Alevilere bakışı, Sivas’ta Alevilerin yaşadıkları baskılara değindi. Aynı zamanda Ali Baba Sultan Kültür Derneği Başkanı olan Tahir Aslandaş ise elindeki belgelere dayanarak Ali Baba Sultan Ocağı (Dergahı-Zaviyesi) hakkında detaylı bilgiler sundu.

Tarihte Pir Sultan Abdal’ın müsahibi olarak bilinen, 16. yüzyılda yaşadığı Osmanlı Arşiv belgelerinden anlaşılan, zamanında çok önemli bir vakfiyenin kurulmasına öncülük etmiş olan Ali Baba Sultan’dan sonra Ali Baba Sultan Dergahı (Zaviyesi)’yle ilgili gelişmeleri, dergahın başına gelenleri, bu dergahtan sürgün olarak giden (kendi dedeleri dahil) “Tekkeşinzadeler”in durumunu ayrıntılarıyla anlatan Tahir Aslandaş, ismi değiştirilen, mezarları tahrip edilen, tuzlaları yağmalanan, büyük bir mahalleye ismi verilmesine rağmen bu ismin bile değiştirilmek istendiği Ali Baba Sultan’ın mirasına sahip çıkılması konusunda herkesten yardım beklediklerini özellikle vurguladı.

Sorulan sorular üzerine Gazeteci Ayhan Aydın, her ocağın, her dergahın maddi – manevi varlığının yaşatılması konusunda aynı duyarlılığa sahip olduğunu, tüm yöre cemlerinin, semahlarının, nefeslerinin korunması ve yaşatılmasının Aleviliğin-Bektaşiliğin olmazsa olmazlarından olduğunu, bu konuda tüm kurumlara görev düştüğünü söyledi.

Panelden sonra; Ayhan Aydın, Tahir Aslandaş Dede’yle birlikte Ali Baba Sultan Dergahı’ndan geri kalan mirası görmek için gezi yaptı.

Şimdi ismi Susamışlar Konağı olarak değiştirilen Ali Baba Sultan Konağı, Ali Baba ismiyle anılan 1909’da yapıldığı söylenen camii ve içindeki Ali Baba Sultan Türbesi ve Hafik’deki Ali Baba Sultan’ın çıkardığı söylenen “Sultan Suyu” ziyaretleri yapıldı.

(Tahir Aslandaş Dede’yle, Ali Baba Sultan Dergah (Ocak), yaşananlar, cemler vb. hakkında çok detaylı bir söyleşi yapılmış olup, CEM Vakfı internet sitesinde yayınlanacaktır.)

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile