Anlat Anlat, Dinlemesi Güzel Oluyor... (*)

Anlat Anlat, Dinlemesi Güzel Oluyor... (*)

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün (Kul Himmet Üstadım)

Abdal Pir Sultan'ım bu sözüm haktır

Vallahi sözümün hatası yoktur

Şimdiki sofunun yezidi çoktur

Ali'm ne yatarsın günlerin geldi (Pir Sultan Abdal)

Hadi yine iyisiniz be bazı çıkarcı Aleviler; size yine gün doğdu: siyasi malzeme olarak kullanılabileceğiniz yine keşfedildi. Üç, beş tencere, tava ve halıya, oğlumuzu kızınızı işe yerleştirmeye sattınız ya Aleviliğinizi hadi yine size yine gün doğdu.

Alevi - Bektaşî Yolunun tüm değerleri ayaklar altına alınırken, Alevi - Bektaşî toplumunun uluslararası insan haklarından ve evrensel hukuk normlarından kaynaklanan hakları verilmezken; üç kuruşluk çıkar için onurunuzdan vaz geçtiniz...

Recep Tayyip Erdoğan buyurdu; Süleyman Soylu talimat verdi tüm valilere, kaymakamlara, il kültür müdürlüklerine; Hacı Bektaş'ta Alevi gençlere bedava kamp, Alevi dedelerine bedava Kerbela turu! Açılımı çıktı yamalı bohçadan, yaralı bütçeden.

Din sömürüsüne Alevi inanç sömürüsü de eklendi nihayet...

Hani geçen sene yine Süleyman Soylu'nun talimatıyla bilimum valiler, kaymakamlar, tüm Türkiye'de ilk kez "Muharrem İftarı" ve "Aşure Etkinlikleri" yapmıştı da hemen çoğu Alevi kurum temsilcisi koşa koşa oralara gitmişlerdi ya, haramzade sofralarında boy göstermişlerdi ya!

Hatta hatta benim ilimde Gümüşhane valisi de bizim Şiran'ı tercih etmiş ama yolu şaşırıp (!), yöredeki en önemli Alevi ve bir ocak merkezi olan Kırıntı Köyü'ne gitmek yerine bir başka köyün balık tesislerinde aşure dağıtmış, kişiliğini çıkara, güce, korkuya, valiye satan Alevilerin gıkı da çıkmamıştı ya hani!

İşte öyle bir siyaset meydanıdır bu meydan; politikasını iyice din, inanç sömürüsü üzerinden kurmuştur Türkiye'de...

Cem meydanını, muhabbet meydanını, Dar-ı Mansur Meydanı'nı bulamazsın, İmam Hüseyin'i yarı yolda bırakan haricileri bulursun bu çıkar ve yağma pazarında...

Hani İstanbul Büyükşehir Belediyesi sözde İnanç / Alevi Masası da, yine geçen sene "ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır" diyen Pir Hacı Bektaş'ın adını kullanıp Yenikapı'da beş on sanatçının cebini doldurmak "Konser Aleviciliği'ni yaşatmak için, bir "festival" yapmıştı. Alan bomboş kalınca da tüm çalışanlar seferber olmuş, belediyenin otobüsleriyle cemevlerinden adam toplanmıştı, bazı Alevi kurumları bunu fırsata çevirip döner, tabak, çanak, aşure satarak Aleviliği tanıtmışlardı ya!

Ya necip Türk milleti, mazlum Aleviler; bunu ne çabuk unuttuk değil mi?

Çok zor bi seçim be bazı çıkarcı Aleviler, çok zor bi seçim sizin için; şimdi hangi bahaneyle size uzanan haram eli tutup; yumulacaksınız mundar ete, nasıl içeceksiniz kızılcık şerbetinden kan kana bilemiyorum!

Bir yanda SADAT var, bir yanda kanlı Maraş, kanlı Çorum, cayır cayır yanan Sivas illeri...

Bir yanda Muaviye dediğiniz Muktedir Recep Tayyip Erdoğan var, bir yanda Seyyid Mahmut Hayrani / Kureyşan Ocağı'ndan bir pir evladı, tertemiz, dosdoğru bir insan dediğiniz Kemal Kılıçdaroğlu...

Bir yanda köksüz ve inançsız Alevi Masası'nı kuran, çok mu çok sevdiği Özal'ı takip edip kadrosundaki prensleriyle hareket eden, size konserler de veren, cemevlerinizdeki halıları yıkattıran, bazı bazı adını anınca ayılıp bayıldığınız her şeye rağmen bir İmamoğlu var, bir yanda onu hapse tıkmak isteyen Süleyman Soylu!

Bir yanda Telli Kuran'ımız, pirimiz, muhabbetimiz, ozanlarımız bize yeter demeniz var, bir yanda mersedesten inmeyen, haramzade dediğiniz halde kirli ayaklarıyla cemevlerini kirlettirdiğiniz Diyanet Reisi'nin kanser ve bölücülük, ayrımcılık kokan vaazları...

Zor be bazı çıkarcı Aleviler sizin işiniz çok zor; artık bu kadar çıkar pazarında bükülemeyeceksiniz, ikiye bölüneceksiniz!

Yoksa yanılıyor olmayayım, siz bazı çıkarcı Aleviler, omurgasız canlılar gibi siz eğrilip bükülseniz de, kırılmadan de öylece yaşayabiliyor musunuz?

30 yıldır Alevi kurumlarını başına çöken bazı çıkar odaklı yapılar bir yolunu bulup tüm bunları da ustalıkla kendi yararlarına dönüştürürler mi dersiniz?

Üç federasyon ortadayken, çıkar amaçlı bir dördüncüsünü kurar mısınız?

Yani Kur'an da bizim, namaz da bizim, camii de bizim, hoca da bizim, hac da bizim; cem de bizim, cemevi de bizim, dede de bizim, hepsi de bizim, der misiniz?

Ne yapayım yahu o da devletimizin valisi, o da bizim (Ağzından bal damlıyor, burnundam gül dökülüyor valimin (!))... Der misiniz?

Koskoca Diyanet reyisi de bizim reyisimiz... Der misiniz?

Evet Muktedir Muaviye, Muaviye amma onun yağlı çöreği de bizim hakkımızdır, niye yemeyecek mişim? Derler mi, der misiniz?

Dersiniz elbette...

Derler, dediler bile...

Bu çıkara satılmışlar yarın öbür gün gerçek Alevi Bektaşi Yolu'nda dosdoğru hareket edip yoluna erkanına gidenleri, kendileri gibi düşünmeyenleri, Diyanet'e bağlanmayanları, cemevlerinden içeri sokmazlarsa buna da şaşmamak lazım.

Kıyıda köşede oturup, olup biteni sessiz sessiz izleyen liyakat sahibi gerçek pirler, dedeler, babalar, yazarlar, aydınlar seslerini çıkarmamaya devam ederlerse, bu suçlara ortak olacaklar, aynı vebali taşıyacaklardır.

Ey Nesimi Can Nesimi bilki Hakk ayn'ındadır

Cümle mahlukatın vebali ulemanın boynundadır

(Nesimi)

Yarın çok geç olacak... Ama geç olmadan hareket etmek gerekir...

Ama yavrularımız bizden de hesap soracaklar... Onlara Alevi - Bektaşî Yolununun, Öğretisinin erdemlerini doğru bir şekilde aktarmamız gerekir...

 

Muhabbet ehline aşk ile...

 

Ayhan Aydın

13 Haziran 2022

Başlık ve resim çizimi Kamber Özcivan'dan... 1970'lerde radyoda söylenen bir sözmüş... Sürekli tekrar ede ede etkisi olmayınca da bazı konuşmaları yine de dinlemesi hoş oluyormuş. Bir gün bu bizim toplum için acı bir hatıra olacak...

 

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün

Dünya kadar malın olsa ne fayda

Söyleyen dillerin söylemez olur

Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

 

Sen söylersin söz iç'in de sözün var

Çalarsın çırparsın oğlun kızın var

Şu dünyada üç beş arşın bezin var

Tüm bedesten senin olsa ne fayda

 

Söylersin de sen sözünden şaşmazsın

Haramını helalini seçmezsin

Tükenir kepeğin su da içmezsin

Akan çaylar senin olsa ne fayda

 

Kul Himmet Üstadım gelse otursa

Hâkk'ın kelâm'ını dile getirse

Dünya benim deyi zapta geçirse

Karun kadar malın olsa ne fayda

 

Kul Himmet Üstadım

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile