DUR EĞLEN
Dur Eğlen
Karabasanlar sokağına sapan yolcu
Dur eğlen
Nedir bu gamın, nedir bu kederin?
Dallarda çiçekler açtı
Nevruzlar, sümbüller erişti
Karlı dağlardan dumanlar çekildi
Börtü böcek sardı alemi
Alıyla yeşiliyle uyandı doğa
Nedir bu ahın, nedir bu feryadın?
Gün döndü
Sarı sıcak sardı toprağı
Niye donar için, niye açmaz çiğdemin
Daha ne kadar koyu karanlık örter
Geceni, gününü
Bu yorgunluk, bu hüzün nereden?
Kimsin sen?
Bu cehennem azabı
Bu kış, bu boran neden?
Oğlunu mu verdin sonsuzluğa?
Evin mi yandı?
Erenlerin sitemine mi uğradın?
Yarini mi küstürdün?
Neden ince hastalıklar sarmış
Gibi kıvranırsın?
Neden ağzın zehir gibi
İçtiğin suyun, yediğin ekmeğin, tuzun
Tadı yok?
Dar mı geldi bu dünya
Yoksa çok mu geniş?
Derin ormanlar içinde yürüyen
Yaralı yolcu
Dur eğlen
Soluklan biraz
Biraz dinlen
Saatler hangi anı
Yıllar hangi çağı gösteriyor
Hangi yıkılmış uygarlıkların resmi
Hangi kayıp zamanların adamısın?
Hangi haksızlıkların çocuğu
Hangi denizde kaybolmuş gemisin?
Dur söyle
Ölüme mi yakınsın
Yaşama mı?
1 Nisan 2006, Harabati Dergahı, Makedonya