SİS DAĞLARI
SİS DAĞLARI
Üst üste, üst üste
Sis dağları içinde kaybolan adam
Dağın ardı engin bir deniz
Sırılsıklam bedenlerde kanser yalnızlığı
His ormanlarını soğutan adam
Ak güvercinlerini pak güvercinlerini
Uçurtma dalından, yâdından
Donsa da elin ayağın, kesilse de fidelerin
El aman verme hoyrata, bezirgân başlarına
Sen ki bir tarihsin, tarih bilinci yani
Güzide gönül kalelerine karlar yağdırma
Ufkunu daraltma, heyecanını azaltma
Çocukların masumluğusun
Yaşlıların el değneği ve yolun yolcusu
Heybende nice yaşanmışlıklar taşırsın
Bunca yıl nice nice sert rüzgârlar yedi bedenin
Kimsesiz, çaresiz, naçar kaldın poyrazlarda
Küçülme çok, umutsuz olma yeter ki
İnsanlık yıkar, temizler belleğini
Besler bilgeler, homeroslar, pir sultanlar
Görür gözlerin her türlü kötülüğü
Ama pes etme hiçbir zaman
Zavallı durma öyle, öyle sakin
Her türlü renk sende, neşe sende
Ocakları kurutanları savur at
Ama girişme kavgaya onlarla
Söndüğü yerden yanmazsa çerağlar
Senin varlığın bir çerağ olsun karanlığa karşı
Ayhan Aydın
17 Ekim 2021