Sivas, Sivas, Kanlı Sivas...
Sivas, Sivas, Kanlı Sivas...
Bu gün dostluk günüymüş.
Ellerimizde saz ve güllerimizle semah dönerken, bizi diri yaktılar Sivas'ta.
Dost dilinden tatlı bal bulamayan bizler, o gün olduğu gibi her zaman, yalancı sözlerle bu ülkede hep yalnız bırakıldık.
Yaşadığımız her şeye rağmen uzattığımız dostluk ellerini ise devleti yönetenler hep ters çevirdiler.
Yurdumuzda insanları yakanlar, ülkeyi parçalamak için pusuda bekleyenler hiç bir zaman gerçek anlamda cezalandırılmadılar.
Ülkeyi saran karanlık kafaların ürkücü uğultuları her yeri kaplarken, bizler özgürce türküler, deyişler söylemeye, Pir Sultan'ca haksızlıklara baş kaldırmaya, barış için semah dönmeye devam ediyoruz ve sonsuza kadar da devam edeceğiz.
Sivas'ın çığlığını duymayanlar, Sivas'ı anlamayanlar, Sivas'ı kavramayanlar, Sivas'a üzülmeyenler hiç bir zaman bizim dostumuz olamayacaklardır.
Sivas'ta ölümsüzleşenler bu ülkenin bağrında bir kor gibi duran devrim-demokrasi ve insanlık şehitleridir.
Onların sonsuz anıları her daim bizlerledir.
Değil 25, 125 yıl geçse de; Anadolu topraklarında onurunu- haysiyetini kaybeden ve faşizmin kokuşmuş birer pislik yüzleri olan o Ortaçağ'ın barbarlarına karşı; aydınlığın timsali olan 33 güzel canımızı her daim anacağız, onların varlığını yaşatacağız.
Yeryüzü insanlığın yüzü oluncaya kadar, hiç bir din, renk, ırk, düşünce ayrımı olmadan tüm insanlar bir kardeş ve gerçek dost oluncaya kadar, bu yangın yanmaya devam edecektir.
Sivas’ın ışığı hiçbir zaman sönmeyecek; yobazlık ülkemizden ve yeryüzünden silininceye kadar tüm dünya insanlığını aydınlatmaya devam edecektir.
Sivas kıyımında kaybettiğimiz canlarımızın anıları yüreklerimizin en derin ve en anlamlı yerinde hiçbir vakit solmaz çiçek tazeliğinde dipdiridir.
Ölümsüzler kervanına katılan Sivas Şehitlerimizi büyük bir sevgi, saygı, özlem ve muhabbetle anıyoruz.
Aşk ile…
1 Temmuz 2018
Ayhan Aydın