Erciyes’in Eteğinde Dost Yüzlerle

Erciyes’in Eteğinde Dost Yüzlerle

 

AYHAN AYDIN

 

Anadolumuzun her ilinde, her ilçesinde, her bucağında onları yan yana yaşarken bulursunuz. Yedikleri ekmek, içtikleri su, ders gördükleri okul, göklerinde dalgalanan bayrak aynıdır.

Askerde, devlet dairesinde, bir inşaat işinde, sinema salonunda hep yan yanadırlar. Deprem felaketinde yardıma hep beraber koşarlar. Aynı havayı solurlar, aynı şeye sevinir, aynı şeye üzülürler devletimizle ilgili olarak.

Ama çoğu, bazıları tarafından ayrılırlar birbirlerinden. Kasıtlı olarak, bilinçli olarak, yüzyıllardır sürer bu ayrımcı zihniyetler, politikalar.

Bundan herkes ama herkes rahatsızdır, bu durumdan çıkarı olanlar ve bilgisizler haricinde.

Aleviler ve Sünniler bu ülkede yaşayan ve yaşamak zorunda olan, yaşayacak olan insanlardır.

İnanç yönünden, kültürel yönden, yaşam yönünden aslında yoktur çok farkları, ama varsa farklılıkları o da bir zenginliktir; Anadolu için, Türkiye için, Dünya için. Bu nedenlerle, her iki inanç grubunun beraberce yaşamasına, dostça, kardeşçe yaşamasına yardımcı olmak bu ülkenin yararınadır.

Kayseri’de faaliyet gösteren Hacı Bektaşi Veli Kültür Derneği’nin tüzüğünde cemevi yapar, ifadesi olduğu için Kayseri Valiliği’nce bir dava açıldı.

Bu davayı izlemek üzere geçtiğimiz ay Kayseri’ye gidip mahkemeye gözlemci olarak girdim.  Oradaki dostlarla görüştüm. Yüzlerce canla buluştuk, sohbet ettik. Haydar Gelmez, Ali Demirpençe, Hasan Müldür Dedelerle konuştuk.

Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Kemal Ceylan’la yine aynı şekilde, aynı gerekçelerle kapatma davasıyla karşı karşıya olan Yunus Emre Derneği Başkanı Ali Suyanı’yı ziyaret ettik.

En kalabalık Alevi mahallelerinin muhtarlarıyla konuştuk. Duyduğumuz, gördüğümüz; bin yıldır olduğu gibi buradaki dostlarımızın da barış, hoşgörü, Alevi/Sünni soğukluğunun ve ayrımının olmadığı bir dünya istedikleri.

Bu mahkemeden cezalandırıcı bir karar çıkmasını beklemiyoruz. Mahkemeyi izlemeye gelen Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Sekreteri Ahmet Şahin’le olan ortak kanımız bu; Başbakanların, bakanların gelip cemevi temel attıkları günümüz Türkiyesi’nde yasal, yasal olmayan binlerce camii yapılıp, devletin trilyonları sadece Sünni İslam anlayışının ihtiyaçları için ayrılırken; sayıları yir milyonu bulan, Atatürk Devrimleri doğrultusunda, bu ülke için çalışan ve ibadetlerini her insan gibi rahat yapmak isteyen ve bunun için de kültürevi içinde cemevi yapmak olan bu kurumlar kapatılırsa bu Türkiye’nin gerçekten ayıbı olur.

Atatürk Devrimlerini yıkmak için, vakıf kuranlara maddi, manevi destek verilirken, dostluk diyen, barış diyen, kardeşliğe semah dönenler cezalandırılırsa; gerçekten de devleti yönetenler kendi elleriyle asıl bölücülüğü yapmış olurlar.

Kayseri’den, Erciyes’in eteğinden sizlere getirdiğim; Aleviler’in artık, inançlarından, duygularından, düşüncelerinden, ibadetlerinden, dolayı kesinlikle ve kesinlikle kınanmak istenmedikleri. İbadetlerini kendi yaptıkları mekanlarda yapmak istekleri, kimsenin, hele hele devlet yöneticilerin değil kendilerine müdahale etmek, yardımcı olmaları yönündeki istekleri ve bolca selamlarıydı.

CEM DERGİSİ, OCAK 2000

EKİN İDİK OLDUK HARMAN, AYHAN AYDIN, (ALEVİLİK BEKTAŞİLİKLE İLGİLİ HABERLER, ETKİNLİKLER, SÖYLEŞİLER, YORUMLAR, FOTOĞRAFLAR – 1992 - 2004), 2005, İstanbul, KAHRAMAN OFSET, (SAYFA: 237 -238)

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile