Hüseyin Kara (Karani)

Hüseyin Kara

(Karani)

 

Sizce “Halk Ozanlığı” neyi ifade ediyor? Kısaca saz çalarak yazmış olduğu şiirleri Türküleştirip içra eden kişidir.Ozan,Toplumun neşesini,acısını yada olumlu,olumsuzluğunu güncel durumlarını takip eder,şiirlerine konu eder,sadece bumu? Tabiat,çevre,doğa halk,ve insan sevgisi,hasret,Sıla sevgisi kısaca yaşama dair ne varsa konu edindiği şiirlerini,biliyorsa herhangi bir sazla,çalgıyla  mensubu ve sorumlusu olduğu halkına icra eden kişidir ozan.

 

Halk Ozanlığının tarihsel geçmişiyle ilgili bilgileriniz nelerdir? Halk Ozanlığı sizce ne zaman ve nasıl başlamıştır? Bence bu konunun tarihi olacağını sanmıyorum,Türkmenler,Şaman inancı içindeykende türkülerini yapmışlar.Ozan başka bir deyimle doğal halk sanatçısıdır. İnsanlar şarkı,Türkü söylemeyi kendi İnsan lık tarihiyle eş değerde dir diye düşünüyorum.

 

Çocukluk döneminizdeki ailesel ve çevresel şartlarınız nasıldı? Köyde mi, kentte mi doğup-büyüdünüz? Çocukluluk yıllarım,ilk öğrenimim köyde geçmiştir,ilk öğrenimimden sonra Ankara’ya  göç etmişiz.

 

Bir Alevi ocağına bağlı mısınız? Seyit Garip Musa Ocağı na bağlıyız.

 

Küçüklüğünüzde ve gençliğinizde cemlerde bulundunuz mu? Dedeler, zakirler, mürşitlerle bir arada yaşadınız mı? Sizce dedeler kimlerdir? Gerek köyde gerekse göç edip gelmiş olduğum kent olan  Başta Ankarada  ve bir çok Cemlerde bulundum.Dedelerimizle tabiî ki uzun sohbetlerimiz olmuştur oluyorda. Dede kimdir soruna gelince,Kısaca Dede Ehlibeyt soyundan gelen Seyyitlere denir. Alevi inaç,kanaat önderidir,Mürşittir,Cem,Görgü yürüden kişilere denir.

 

En çok hangi ozanların şiirlerinden etkilendiniz? Başta Pir Sultan Abdal, Mahzuni ve bi çok ozanlar var elbette.

 

En çok okuduğunuz ya da dinlediğiniz kitaplar hangileridir? Şiirler, Romanlar, Öyküler, Makaleler yada edebi eserler okudum ama hangisini öne çıkarayım bilmiyorum…

 

İlk şiir tecrübeleriniz nasıldı? Ne zaman şiir yazmaya başladınız? Yetmişli yıllarda başladı,herhangi bir Türkü nün melodisini bilip sözlerini bilmiyordum ve o melodiye farkında olmadan sözler uydurup söyleye söyleye sonra kendi türkümü yapıp söyleme başladım,tabi açığa çıkarmam daha sonraları olmuştu,önceleri sahiplenmemiştim ama ilgi,alaka görünce bu söylediğim türküler bendenizin demiştim vs.

 

Bade içme gibi bir durumunuz oldu mu? Sizce size bu ilham nasıl geldi? Bade içmedim ama ilham her yerden geldi.Aşığın aşkı var ise, yüreğinde aşk ateşi oluşmuş ise o ateş bişeyler pişirip sofraya sunacaktır ve öylede olmuştur da.

 

Ozanlıkta bağlamanın yeri nedir? Sazsız ozanlık olabilir mi? Bağlama dışında bir çalgı kullanıyor musunuz? Rahmetli Mahzunimiz derdiki bir ozanın her hangi bir saz çalma mejburiyeti yoktur derdi,doğrudur da örneğin Aşık Yenerin,Hüdayi nin vb.saz çalması yokturdu ama ozanlık geleneğini,vasfını üzerinde taşıyan kişilerdi.Tabi bir Ozanın saz çalması nefesiyle icra etmesi yapıtının,eserinin daha anlaşırlık,anlamlılık kazanmasına yardımcı olur yani Saz,Söz,Avaz bir bütünlük sağlamak bakımında ozan kedisini daha isabetli ifade eder.

 

Şiir yazarken özendiğiniz, örnek aldığınız, ozanlar kimlerdi? Başta Mahzuni üstadımı takip ederdim,tabi bi çok ozanlar danda etkilenmişimdir bu etkilenme hala devam etmektedir.

 

Dünyaya bakışınız, insan, tabiat hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Sömürüsüz,zulumsüz, insanın insana eziyet etmediği hakça,adaletlice bir yaşam sürdürmesi canı gönülden arzumdur.

 

Yayımlanmış kitabınız var mı? Kasetiniz var mı? İki kasetim yayınlandı; Yalansız Dünya ve Hacı Bektaş ile Mahzuni adlı kasetlerim.

 

Türk Tarihi hakkında bilgi sahibi misiniz? Bu konuda iddalı değilim ama İslamiyetten önceki din anlayışının Şaman olduğu ve Atalarımızın Orta Asyadan Horasana oradan da Anadoluya geldiğini biliyorum.

 

İslam Tarihi hakkında neler biliyorsunuz? Hz.Muhammedin 632 yılında ölümünden sonra kendi vasiyatiınde de belirttiği gibi damadı olan Hz.Ali nin Halife olması gerekirken,Hak iken bi takım haksız ayak oyunlarıyla dördüncü Halife olması ve Hz.Ali nin de mefatından sonra iş çığrından çıkıp mezheplerin oluşmasıyla kanlı tarihde başlamış oldu bu oluşum ise hemen hemen günümüz e dek gelmiş bulunmakta…Pir Sultan Abdal. Şimdiki zamanın Yezidi çoktur demekle Mahzuni’nin ise Ali dedim ise Osman çıktılar demekle eski dönemlerde olan haksızlıkla,yaşadıkları çağda olan haksızlıkların farksızlığını vurguluyorlar ki bu bence de doğrudur.

 

Anadolu Aleviliği hakkındaki fikirleriniz, bilgileriniz nelerdir? Bu konuda hayli yazılmış,çizilmiş kitaplar vardır oluyorda,olacakta dileğimiz Cem evlerin Devletimizce ibadet hane,ibadet evi olarak tanınması ve  bilimsel olarak ele alınması  hiç olmasa bir Ünüversitenin açılması ,Alevilik ciddi anlamda özüne uygun olarak okullarda  okutulması,Dinayet yönetiminde bir iki Dede’nin olması,Alevilliğn temsil edilmesi dileğimizdir hatta Devletimizden talebimizdir.

 

Sizce Hz. Ali nasıl bir insandı, en önemli özellikleri nelerdir? Ali yalan değil doğru söyleyendir,Ali zalime karşı mazlumun yanındadır,kısaca Ali Zülfükarıyla,Düldülüyle yiğit kimliğiyle bütünleşen şer odakların düşmanı,mazlumların dostudur,darda ,zorda kalanlara yetişendir,günümüzde bile darda kaldığımızda,yetiş ya Ali demekle kendimize güç güven gelmektedir.

 

Kerbelâ ve Hz. Hüseyin için neler söyleyeceksiniz? Niçin tüm Alevi - Bektaşi ozanları Kerbelâ için matem şiirleri yazmışlardır? Kerbelâ Olayı size ne ifade ediyor? Hz.Hüseyin,Hz.Muhammedin en sevdiği nazlım torunudur.Kerbelada insanlar a zulüm yapan Yezit ordusuna karşı öleceğini bildiği halde inancından vazgeçmemiş mücadele etmiş sonunda esir alınıp susuz bırakılarak işkence çektirilerek acılı ölümü daima insanlarımızın yüreklerini burkmuştur.Ozanlarımız ise inancından taviz vermemesini,ucunda ölüm dahi olsa zulüme karşı konulacağını daima örnek almışlar bu olayı içselleştirmiş kuşaktan kuşağa aktarmış unutmayıp unutturmamışlardır.

 

Alevi - Sünni farklılaşması ve Alevilerle Sünniler arasındaki kaynaşma hakkında neler düşünüyorsunuz? Öncelikle yetkililerce bir öz eleştiri yapılması lazım oda şu Türkiyede dahil tüm İslam ülkeleri neden üretime katkısı bir İtalya kadar değil bunun muhasebesi yapılıp gözden geçirilmesi lazım daha sonra İnsani değerler ön pilana çıkarılıp,gelişmiş ülkelerdeki gibi bi takım ayrışmaların artık gerilerde kaldığını işleyip bizlerinde ilime,bilime yönlendirilerek, farklılardan çok ortak değerleri ön pilana çıkarılıp barış,sevgi hoşgörü ekseninde birleşiriz ki bendeniz bu konuda umutluyumdur.

 

Tasavvuf hakkında neler söyleyeceksiniz? Kötülüklerden arınıp Allahü ütalanın muhabbetine bağlanıp Ehlibeytin muhabbetini yapıp adlarını anmak,iyilikten,doğruluktan bahsedip,kalbi kinden,nefretten arındırmakta diyebiliriz.

 

Yunus Emre, Seyyid Nesimi, Hatayi, Pir Sultan Abdal gibi ozanların şiirlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu Ozanlarımızın deyişlerini beğenmiyorum diyen sanırın çıkmaz buna Sünni vatandaşlarda dahil. Bendenizse çok keyifle şiirlerini okuyor,sanatçılarımız tarafından seslendilrilmişlerini  ise içtenlikle dinliyorum.

 

Sizce bu isimler neden ölümsüzler arasına katılmışlardır? Sevgi var,Barış var,Doğaya,İnsana,yaradana saygı,övgü var dahası bir bütün olarak ne demek istediklerini çok ustalıkla şiirlerine işlemişler ortaya sanatsal değer çıkmış bence gönüllerde yer bulması da bundandır.

 

Atatürk ismi size neyi ifade ediyor? Atatürk’ün Türk insanına getirdikleri nelerdir? Atatürk Ülkeyi Emperyalist devletlerin elinden alıp,misakı milli sınırlar içerisinde bir devlet kurması, başka bir deyimle yok olmak üzere bir toplumu yok olmaktan kurtarıp millet, halk olması ve bir ulus devletini kurmasını sağladığı aklıma geliyor.

 

Türkiye’nin geri kalmışlığını nelere bağlıyorsunuz? Atatürk ilkelerinden uzaklaşmasına bağlıyorum.

 

Sizce bu toplumu neler değiştirebilir? Atatürk ilkelerine sıkıca bağlanması değiştirir.

 

Sizce demokrasi nedir? Gerçek bir demokrasinin yaşayabilmesinin şartları nedir? Demokrasilerde seçim tabi ki esastır,önemli olan bunu devlet katında adaletli,hakça,eşitçe yönetmektir,paylaşmaktır.Demokrasilerde sendikalar vardır,dernekler vardır,Partiler vardır vs.Kısaca sivil toplum örgütlerin taleplerine Devlet olarak ilgili olmasıdır.

 

Sizce Halk Ozanları toplumsal olarak ne gibi işlevleri yerine getirmişlerdir? Ülke gerçeklerine duyarlı olması yeterlidir.

 

Çağdaş dünya ve Türk yazarları hakkında neler biliyorsunuz? Efendim bu konu beni aşar,hani derlerya,Karga yavrusuna Şahin görünürmüş, benim değer verip okuduğum yazar Dünyanın en iyi yazarı…

 

Günümüz çağdaş Türk yazar ve sanatçılarından birisiyle tanışıklığınız var mı? Burada isim vermesem olurmu? Çünkü bir hayli var,unuttuklarıma ayıp olmasındiye.

 

Halk Ozanlığı geleneğinin günümüzde devam ettiğine inanıyor musunuz? Halk var oldukça ozanı da var olacaktır,çünkü Göl yeri susuz kalmazmış derler.

 

Hangi ozan ve ses sanatçılarıyla dostluğunuz var? Bi hayli ozan doslarımla tanışıklığım,samimiyetim var kimisi Hakka yürüdü Hakka yürüyenler Örmeğim Mahzuni,Hüdayi,Aşık Yener,Muharrem Yazıcıoğlo gibi.Sanatçılar dan da hayli tanıdıklarım vardır.

 

Kitap okuyor musunuz? Tabi ki.

 

Sinemaya, tiyatroya gidiyor musunuz? Sık olmasa da gidiyorum.

 

Şimdiye kadar kaç Alevi - Bektaşi anma etkinliğine katıldınız? Çok katıldım ama sayı veremiyorum.

 

Halk ozanlarının genel sorunları sizce nelerdir? Çözümlenebilmesi için neler yapılmalıdır? İlgi,Alaka,Yaşıyorken hatırı sayılsın yeter.

 

Halk ozanlığında ne gibi değişmeler yaşanmıştır? Eskiden ozanlar eline sazını alıp il,il gezerlermiş Sesini,Sözünü,Sazını tanıtmak için,şimdi ise buna gerek kalmadı,Tv,Radyo varsa imkanı albüm yapıp insanlara ulaştırabilir.

 

Toplumun ve devletin halk ozanlarına bakışını, yaklaşımını nasıl eğerlendiriyorsunuz? Tarihten beri ozanlar devletle pekte barışık olmamışlar, Devlet ozanlara engel olmasın yeter,Toplumun ise,konserlerine,senlik,festivallerine,dinletilerine davet etmeleri ilgili olmaları yeterlidir.

 

Halk ozanlarının geleceği hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Ozan doğal bir bitki gibidir o yıl Rüzgar sert eser,dolu vurur dalını,yaprağını kırar,diğer sene ise güllük,güneşlilik olur,verimlilik olur.

 

Hangi ozanların, hangi eserlerini biliyorsunuz? Rahmetli Mahzuni hocam derdiki her hangi bir toplulukta dinleti verdiğinizde mutlaka üstadınızın bir eserini okuyun derdi.Üstat ozanların bi çok eserlerinden haberdarım ve bazılarını fırsat buldukça seslendiriyorum.

 

Halk ozanlarının sorunlarını giderilebilmesi için hangi kurumlar, neler yapabilir? Ozanlarda Dernek kurmalı aktif hale gelmeli,o Dernekse ozanların haklarını,eserlerini savunmalı.

 

Ozanlara ekonomik destek sağlanması için neler yapılabilir? Ozanların eserlerinin korunması, kasetlerinin, kitaplarının basılabilmesi için neler yapılabilir? Öncelikle sanatçılarımız ozanları anlayarak,kavrayarak tanımalı,değer vermeli,akabilinde Halkımızda ilgi göstermeli çünkü ozanı suskun bir Halkın türküsünün tadı olmaz diye düşünüyorum.

 

Dedeler, babalarla ozanlar arasındaki ilişkilerin daha yoğun olabilmesi için neler yapılabilir? Zaten onlar ozanların uzağında değiller,hemen yanı başında içiçeler karşılıklı samimiyet,diyolok,sevgi,saygıya dayalı muhabbet vs.

 

KİŞİSEL SORULAR

 

Nüfusa kayıtlı olduğu il: Sivas

İlçe: Kangal

Köy:Dışlık

Köyde konaklama yeri var mı? Varsa kaç kişiliktir?            Yok

Köyünüzü çevreleyen Alevi / Bektaşi köyleri var mıdır? Var

Çevre köylerin dini inanışı (Adet olarak)       Kesin bilgim yok

Alevi    (Alevi )

Bektaşi            ( )

Alevi - Bektaşi            ( )

Sünni   ( )

Çepni  ( )

Tahtacı            ( )

Türkmen         (Türkmen )

Varsa Piriniz hangi ocaktan gelir? Seyyit Garip Musa

Rehberiniz hangi ocaktan gelir? Seyyit Garip Musa

Mürşidiniz hangi ocaktan gelir? Seyyit Garip Musa

 

Garip Musa Sultanın Kimliği

 

Garip Musa’nın kimliği üzerinde yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır ki, Garip Musa’nın babası Menteş Hacı Bektaşi Veli ile kardeştir.

Aşık Paşazade tarihinde Hacı Bektaş Veli ile Menteş hakkında şu bilgileri vermektedir: “Hacı Bektaş’ın Anadolu’ya gelmesini beyan edeyim, ne sebeptendir ve sonu dahil ne oldu, beyan edeyim: Bu Hacı Bektaş, Horasan’dan kalktı. Bir kardeşi vardı, Menteş derlerdi. Birlikte kalktılar. Anadolu’ya gelmeye heves ettiler. Evvelâ doğru Sivas’a geldiler….” (Çiftçi 2008: 280), (Yavuz 2010: 255), (Atsız 1970: 221)

Ali Cemal Akgün tarafında sunulan Seyyid Garip Musa Sultan Türbesiyle ilgili belgelerde “Garip Musa adındaki bilge zat, Horasan erenlerindendir, Gaziyan taifesinden bir Alperendir. Türk soyludur ve rivayete göre 90 atlıdan oluşan taraftarlarıyla 14. asırda Rum’a gelmiş ve Divriği’nin batısındaki bir bölgeye yerleşmiştir. Bu bölgeyi kendine yerleşim bölgesi olarak seçmiş ve taraftarlarını başka bölgelere göndermiştir. Bilge kişiliği, hoşgörüsü, âdil davranışları ile insanları etkilemiştir. Kuvvetli sezgilere sahip bir önderdir” ifadesi bulunmaktadır. (Araştırma Merkezi 1998: 19)

Yine bu belgedeki kayıtlara göre Garip Musa soyu mensuplarına, Erdebil Tekkesi ile ilişkisine dair hiçbir bilgi ulaşmadığı, ancak aktarılan bilgilerde Hoca Ahmet Yesevi diye bir zattan olumlu bahsedildiği ve Hacı Bektaş Veli Dergâhına bağlılıktan söz edilmektedir. (Araştırma Merkezi 1998: 19).

Bununla birlikte Kılıç ve Bülbül araştırmalarında Seyyid Garip Musa Sultan Ocağı’nın Erdebil Süfiyan Süreği’nde bulunduğunu belirtmişlerdir. (Kılıç 2006: 9- 20)  

Kutluay Erdoğan, Garip Musa’nın Hacı Bektaş kapısını mürşit kapısı olarak kabul ettiği, halifelik mertebesine erdiği ve 11. Postun sahibi olduğu bilgisini bizlere vermektedir. (Aydın 1999: 153) (Karakaş 2003: 284 )

Kökel çalışmasında Seyyid Garip Musa’nın on iki hizmetten biri olan “Sofracı” hizmetinde bulunduğunu belirtmiştir. (Kökel 2005: 51)

Odacı (2010) çalışmasında Seyyid Garip Musa’nın babası Menteş’in Hacı Bektaş Velinin kardeşi olduğunu belirtmiştir. (Odacı 2010: 161–170)

Garip Musa Ocağı’nın Anadolu’daki diğer büyük ocaklar gibi Ehl-i Beyt ile akraba oldukları ve kendilerini bilgi ve düşüncelerini yaymak üzere topluma adadıkları anlaşılmaktadır. (Odacı 2010: 161–170). Yalçın araştırmasında Garip Musa Sultan’ın Hacı Bektaş Veli ve Hasan Dede’yle bağlantılı olduğunu belirtmiştir. (Yalçın 2002: 13–95)

Karakaş (2003) elindeki belgelere dayanarak, Seyyid Garip Musa Sultanla ilgili elimizde bulunan sözlü gelenekten gelen bilgiler dışında yazılı belgelerin olduğunu ifade etmiştir. Sultan Abdülmecit Han’ın ve Mahmut oğlu Abdülaziz Han’ın Hacı Bektaş Dergâhındaki postnişler için verdiği icazetnamelerde sadece bu belgelerin verildiği zatların Garip Musa evlatları olduğu beyan edilmiştir. (Karakaş 2003: 99)

Karakaş çalışmasında Garip Musa hakkındaki şu açıklamayı da gün ışığına çıkarmaktadır. “Garip Musa, Horasan Nişabur’da Niş şehrinde doğmuştur. Babası İbrahim Sani oğlu Mustafa Menteş ile Sivas iline geldi. Haramiler ona orada şehitlik şerbeti içirdiler. Bir oğlancık kaldı, haktan mâda kimseciği yoktu, Nasibini Hünkârdan alıp Sivas’ta kaim oldu. Adına Garip Musa derler” (Karakaş 2003: 99)

Yine kimliği ile ilgili, eski belgelerde bazı bilgilere ulaşılmaktadır.  Seyyid Garip Musa evlatlarının Osmanlı Devletince vergi alınmayacağına dair bulunan yazıda Seyyid Garip Musanın Hz. Hüseyin evlatlarından olduğu Abdülazizhan’a ait 1862 tarihli fermanda görülmektedir. Bu ferman Garip Musa derneğinde mevcuttur. Bunun yanı sıra  kısmı Araştırmacı Yazar Baki Yaşa Altınok da bulunan bir menakipnameden Garip Musa’nın İmam Musa Kazım’ın soyundan geldiği belirtilmiştir.  Bu menakıpname 1605-1667 yıllarında yaşayan, Hacı Bektaş dergahında postnişinlik yapmış Yusuf Çelebi oğlu Hacı Zülfikar Çelebi’nin el yazması defterinden 1849-1868 yıllarında Hacı Bektaş Dergâhı’nda Postnişin El Hac Ali Turabi Dedebaba tarafından yeniden yazılmış olup bu belge Yaşar Baki Altıok da mevcuttur.

Günümüzde Sivas Divriği Bölgesinde bulunan türbenin de bulunduğu bölgede Garip Musa Ocağı yer almaktadır.

 

Günümüzde Sivas Divriği Bölgesinde bulunan türbenin de bulunduğu bölgede Garip Musa Ocağı yer almaktadır.

 

 

Çevre köylerdeki ziyaret yerleri ve yatırların adresleri: Seyyit Garip Musa Türbesi,Güneş köyü Divriği

Anma etkinliği yapılıyor mu? Yapılıyorsa, tarihi nedir? Seyyit Garip Musa Etkinliği 27 Haziran

 

Etkinliğe kimler, hangi bölgelerden gelmektedirler? Divriği,Kangal, Hasançelebi ve köylerinden gelmekteler.

 

Köyünüzde, bölgenizde sizin dışınızda Talibi olan ocaklar hangileridir? Hıdır Abdal

 

Eğitim durumunuz? Lise

 

Kaç yaşındasınız? 52

 

Mesleğiniz ya da işiniz nedir? Memur.

 

Görüşme tarihi: 29.04.2014

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile