Dedelerden Gelen Toplu Yanıtlar, 1998, (7.Bölüm)
DEDELERİN ALEVİLİKLE İLGİLİ SORULARIMIZA VERDİKLERİ YANITLAR 7. BÖLÜM
(Ayhan AYDIN’ın hazırladığı sorulara 16/18 EKİM 1998 CEM VAKFI ANADOLU İNANÇ ÖNDERLERİ BİRİNCİ TOPLANTISI Öncesi Ve Sonrası Dedelerin Toplu Cevaplarıdır)
Aşağıda, Alevi Dedelerine yönelttiğimiz sorulara karşılık onların verdikleri yanıtlar hiçbir müdahale olmadan olduğu gibi verilmiştir.
DERLEYEN: AYHAN AYDIN, 1998
EVLİLİK KURUMUNUN OLUŞMASINDA DEDELERİN ROLÜ
Dedelerin işlevlerini yukarıda anlatmıştım. Yine de anlatayım. Dualarını verir, nişan yüzüklerini takar, nikahlarını kıyar. (İsmail Türker (İs. Tü.))
Nikah kıyarlar. (İsmail Yalçın (is. Ya.))
Dedelerin nişan ve evlenmelerde işlevi pek yoktur, dua okur. (Halil Buğa (Ha.Bu.))
Nişan yüzüklerini Dede takar duasını yapar, evlenmesinde ikrarı alınmamışsa ikararını alır. Nikahlarını kıyar. İki rekat Tarikat namazı kıldırır. (yedullah ve Nasrınmillahi ayetlerini okuyup ya Allah ya Muhammed Ya Ali diyerek sığar.) (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))
Dedelerin nişan ve evlenmelerdeki işlevi şunlardır; Oğlan tarafı dedeye kız bitireceklerini ve kimin kızı olduğunu haber verirelr dedeyle birlikte oğalan tarafı kız evine gider, Allahın emri peygamberin sünneti hazreti Alinin vilayeti 12 imamın yolu erkanı üzre kızınızı istemeye geldik, der kız tarafıda mutabık kalırsa kız söz kesilmiş olur. İkinci gidişte nişan ve yüzük merasimi yapılır, ondan sonra düğün faslına gelinir. Dede nikahını kıyar ve düğün merasimi yapılarak sona erer. (Hasan Hüseyin Aslan(Ha. Hü. As))
Dedenin düğün ve nişandaki görevine gelince: Alevîlikte dedenin toplumdaki yaşayan insanların üzerinde bir ağırlığı vardır. Saygı duyulur. Bu yüzden bu ve benzeri toplum işlerinde dede bulunur. Olası bir anlaşmazlık halinde dede her iki tarafı anlaştırır. Aynı zamanda kızı babasından ister.(Allahın emriyle) Nişan yüzüklerini takar. Onlara nasihatta bulunur. Dua eder, son olarakda nikahlarını kıyar. (Hasan Müldür(Ha. Mü)) (Ali Asker Müldür(A. As. Mü))
İmam Cafer hazretleri mezhebi üzerine nikahı kıyılır.(Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))
Dede eski yazıyı bilmeli, nişan ve nikahta nikahı kıymalıdır. Okuma yazma bilmeyenin hele hele kuranı okuyamayan bir dedenin nikah kıyması (Allahın emri diyoruz) geleneklerimiz kirletmekten başka işe yaramıyor.(Hasan Şanlı(Ha. Şa))
Dedelerin nişanda işleri kolaylaştırmak ve evlenmelerdeki işlevleri nikah kıldırmaktır. (Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))
Dedelerin nişan ve evlenmelerde onların nikahlarını kıymak ve bu mikahın özelliklerini iyicene anlatmak (resmi nikah kıyımısı şartıyla) bunun kolay kolay bozulamayacağını onların kalplerine yerleştirmek(Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))
Dedeler mürşitlir görevini üstlendiği için yeni evlilerde söz sahibi olurlar, dua ederler. (Hüseyin Er(Hü. Er))
Ehlibeyt ceddinin, tüm pirlerin tarihsel açıdan aileyi kurumsallaşmaya büyük önem verdiğini elbetteki biliyoruz, yapılan her şey Allah için, Allah yolunda tüm pirlerin imam nikahı kıymaları caizdir. Pirni bir toplum büyüğü, bilgini, önderi vs olduğuna göre Ehlibeyt ceddinin ve devamının taliblerini,, müridlerini, evlendirme,yuva kurduma, aile yani kurumsallaştırma yetkisine sahiptir. Bundan sonra da doğru devam ettiği sürece böyle gider. (Hüseyin Kırca(Hü. Kı))
Dedeler nişan, düğünlerde her iki tarafın razılığıyla Alevî felsefesi ve İnancına göre 12 İmama ve İmam Cafer Mezhebi üzerine nikah kıyar. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))
Allahın emri peygamberin kabri mezhebimiz İmam Cafer mezhebi üzerine nikahını kıyıp iki kişiyi örf ve adetler gereği birleştirmektir. (Hüseyin Şahin(Hü. Şa))
Birleştirci, nikahlarını kılmak ve dualar vermek. (İbrahim Doğan(İb. Do))
Dedeler nişan ve evlenme işlevlerinin Alevîlik gelenek ve göreneklerine göre yapılmasını sağlar. (İsmail Eker(İs. Ek))
Dedelerin görevleri halki Muhammed Ali yolunu taliplerine öğretmesi(İsmail Özcan(İs. Öz))
Allahın emri, peygamberin kavli ile(Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))
Eski zamanda ilahiyle, nişanı ev evlenmesi olurdu. Kendini bilmeyendeyse zaten sorun yoktur. (Mahmut Akbulut(Ma. Ak))
Dini nikah ve Alalhın emri
Gökten indi bu vahi
Budur Allahın emri ilahi
Bismillahi ve billah
Ala sünneti resullullah
Evvela Alalhın emriyle
Saniyen Muhammed Mustafanan sellallahu
Aleyhi ve sellellemin sünneti saniyes üzere
Adem aleyhissellemın kanunu kaidesi adeleti üzere
Aliyyel Mürtazanın akvali sihihi ile
Mezhebimiz İmamı Caferi Sadık hazretlerinin
Mezhebi aynı iştahatı üzere
Oturan hazır cemaatın şahadetiyle
Her iki tarafın vekaleti hesatbına
Ahmedin kızı Fatmayı
Alinin oğlu hasana hellalığa zuhallığa
Tengiliğe teçvitliğe verdin mi verdin mi(Mahmut Gökçe(Ma. Gö))
Baştan bir duva okur ve ondan sonra Alalhın emri ile peygamber kavli ile oturan cemiyetin marifati ile ehlibeyitn işdadı ile İmam Caferi Sadık’ın mezhebi üzerine ve iki gencin gönül birliği ile alma verme tamam olduktan sonra fatiha okunur. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))
Dedelerin evlilikleri daima temiz huylu, güzel ahlaklı kadınlarla evlenirler ki nesilden gelen evlatlar temiz olsun, dedelik soyu kesilmesin ve dedelik mesleğini yürütmesi gereklidir. (Mehmet Çelik (Me. Çe))
Nişan ve evlenme merasimlerinde; dede, toplumun manevi büyüğü/önderi olarak, taraflara konu hakkında sosyal, kültürel ve ilahi bilgi ve öğütler verir. Tarafların “rızalık”larını aldıktan sonra, gerekli olan adetler yerine getirilir. Dua vve senalardan sonra, tarafların ikramları yeyilir, içilir ve “hayırlı oslun” dilekleriyle merasim son bulur.Fethi Erdoğan(Fe-Er)
Dedeler evlenirken talip kızı almazlar. Çünkü dede talibin mürşüdü olduğu için alır ise o dede değildir. Buyruk onu yola erkana kabul edmez.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)
Yörenin örf ve adetlerine göre hareket edilir.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)
Dedeler nişan ve evlenmelerde söz bağlayıcılardır. Dini nikahını kılıyorlar.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)
Dede nişanda ve evlilikte Allah’ın emrini zikreder.Ahmet Turgut(Ah-Tu)
Dede dini nikah kıyar; hayır dua eder.Ali Doğan(Al-Do)
Bir evliliğe sadık kalmak. Ali Metin(Al-Me)
Benim bulunduğum ortamda dedeler nişan ve evlenmelerde şeriat kanunlarına göre işlem yapıyorlar. Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)
Nişan ve evlenmelerde dua okuyup, dini nikahlarını, dini vecibeleriyle yerine getirerek kılmak, resmi nikahlarını yapmlarını önermek, onlara bilgi ve nasihat vererek iyi bir evlilik yapmalarına yardımcı olmaktır. Bertal Yıldırım(Be-Yı)
Nikah kıymak. Celal Kami(Ce-Ka)
Dini nikah kıyabilir. Celal Özkan(Ce-Öz)
Kız düğün gününde babasının evinden çıkarken dede dua ile gelin baba evinden çıkarıp oğlan evine getirince yine dua eder.Celal Yüksel(Ce-Yü)
Dedeler yeteneğine göre nişanda dua ve himmet yapmalıdır. Verilen vazifeyi usulüne göre yerine getirmelidir. Evlenmede çiftlerin rızalığıyla yolca bir mahsur yoksa nikahlarını kıymalıdır. Cemal Güler(Ce-Gü)
Nikahlarını dede kılar.Cemal Mutluer(Ce-Mu)
Dedeler taliple değil, gine dede kızlarıyle evlenmeli,harici evlenirse dedelik yapamaz.Cemal Sevin(Ce-Se)
Dedeler nişan ve düğünlerde Allah’ın emrini anar. Hayırlı duada bulunur. Çelebi Eken(Çe-Ek)
Hüzün ve matem içerikli olması gerekir. Kasım ve leyladan ötürü. Divane Ay(Di-Ay)
Dedeler genellikle dede soyundan gelen birisiyle evlenmek zorundadır. (tabi çoğu buna karşı çıkar.) Çünkü dedelik anlayışı talibin atasıdır.Elvan Çelen(El-Çe)
Davet ederlerse nişanda dede hayırlı olması dileğiyle dua eder. evlenmede ise tarafların resmi nikah cüzdanını gördükten sonra isterlerse dede: Nebe süresi 8.ayet, Rûm suresi 21.ayet, bekara suresinin 223.ayetini okuyarak dini nikanı kıyar. Isteyen hocaya kıydırır.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)
Dedelerin nişan ve evlenmelerindeki işlevi; Allahın emrini anmak duasını okumaktır. Ehl-i Beytin mezhebi ve meşrebi üzere işlev yaparız.Hasan Akkaya(Ha-Ak)
Dedeler, kendi soyundan evlenir. Yabancı alamaz yabancıyada vermez. Taliplerde evlenemez ve veremez.Muharrem Arslan(Mu-Ar)
Dedelerinde normal bir insan gibi nişanlanır ve evlenirler.Murtaza Dinçer(Mu-Di)
Dedenin nişan ve evlenmelerindeki görevi o çiftler için dualar okur.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)
Nişanda dini törenler,evlenmelerde de öğütler verir.Mustafa Başaran(Mu-Ba)
Dedeler dede kızıyla evlenir onlarla nişanlanırlar başka kimseyle evlilik yapmaları olanaksı değildir. Aslında talip olanların nişan işleri dedeler bulunursa işleri çok iyi olur. Mustafa Doğan(Mu-Do)
Nikahla evleniyor. Normal bir insan gibi.Mustafa Güler(Mu-Gü)
Dini merasimi yerine getirmek yol göstermek.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)
Gönüle razılığı.Nesimi Demir(Ne-De)
Dedeler cem hizmetlerinin yanı sıra toplumun dertlerine çare arayan em olan bir doktor gibidir. Nişan ve nikah hizmetlerinden tutunda cenaze hizmetlerine kadar o her işte mevcuttur.Niyazi Arslan(Ni-Ar)
Anne ve babasının rızalığı ile Allahın emriyle rızalık yoluyla yüzüğü iki talibin saadetliği ile yapılır.Nuri İmre(Nu-İm)
Bugünkü alevi geleneklerinde tarihsel olarak peygamberin kızı fatima ve Ali ile zevci olurken. Bugünkü alevilerde mevcuddur ve olmaktadır.Paşa Akkaya(Pa-Ak)
Dedeler nişan ve evlenmelerde evliliğin kutsallığını anlatıp kendi toplumuna yakışır bir evlilik yapmalarını ve birbirlerine karşı dürüst olmalarını nasihat eder. ve gerekli duayı yaparak nikah kıyar.Remzi Erdoğan(Re-Er)
Dedelerde aynı nişan ve evlenmelerindeki işlevi şudur. Dede kızıyla nişanlanır evlenirler özel işlevi yoktur. Rıza Aslan(Rı-As)
Dedeler nişan ve evlenmelerde dini nikah kıyma yetkisine sahiptir.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)
Dedelerin evlenmelerindeki işlevi dedeler evlenirken çok dikkat edecekleri şey kendileri dede oldukları için alacakları bayanda dede kızı veya dede soyundan olması şarttır.Rıza Özer(Rı-Öz)
Çepni Alevlerinde nişan törenleri artık ekonomik sıkıntılar nedeniyle kız istemiyle birlikte yapılır. Allah’ ın emri peygamberin kavli ile kız istenir ve Dede dua ile söz kesmiş olur. Nikah şöyle kıyılır. Kız ve erkek vekilleri bulunur ve dede önce nikah ayetini okur. (İsra 32 ayet) önce kız vekiline sorar aldın mı? Aldım cevabını aldıktan sonra erkek vekiline sorar aldın mı? Aldım cevabını aldıkyan sonra üçer kez yinelen alım verdim cevabından sonra dede bir Gülbank ile nikahı bağlar. Fatiha suresiyle nikah bitmiş olur. Esas nikah ise tarikata girerken vermiş olduğu ikrardır. Alevilikte boşamak zor bir olaydır. Keyfi için kadın boşanmaz. Burada bir olayı anlatmadan geçmek istemiyorum. Apartman komşumuz alevidir. Oğrulları bir sünni kızla evlendiler. Kıza ailesi şöyle demiş; kızım kzıılbaşa vardın, sana yıknamak yok, cemlerine giersin mum söndüye katılırsın, kendini böyle şeylere hazırla demiş. Kızcağız çok korkmuş ama kimseye bir şey diyememiş. Bu olyalar nasıl gerçekleşecek bekliyormuş artık. Nihayet o gün gelmiş gelinin kaynanası ‘haydi kızım cem evine götüreyim demiş. Gelin çok korkmuş ama ne yapsın içlerine girdik çaresiz gideceğiz demiş. Kalkmışlar Narlı dere ceme vinde gtimişler Canlar bacılı erkekli oturmuşlar dedeyi dinliyorlar. Kaynana kızım demiş muzipçe ‘’ şimdi horoz gelecek şu ortada yanan mumu söndürecek ondan sonra...’’ derdemez yanında oturan yabancı bacı kaynananın kolunu tutar tutmaz ‘’ defol’’ demiş buradan ‘’bunak akdın’’ kadını ikna etmek güç olmamış olay aydınlanmış olan kaynanaya olmuş. Huşu içinde Ceme katılan gelinimiz artık şimdi cem evimizin en devamlı canı olmuş. Ailesinin aklı başına gelseydi bari. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)
Dedeler, evlenmelerde nikah aktini yerine getirirler. Şinasi Erdoğan (Şi-Er)
Evlilik kutsal bir kurumdur, dedelerde bilhassa kendi gibi bir dede kızıyla evlenmeyi ister ki saygınlıklarını kazanmış olsunlar. Şevki Demir (Şe-De)
Dedeler başvuranları nişanlayabilirler, evlendirebilriler. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)
Dedeler nişan ve evlenmelerde büyük rol üstlenir. Anmada, cenaze namazı kıldırmada ve cenaze kaldırmada sorumluluk alır ve yapar. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)
Dedeler nişan ve düğnlerde dini hizmet için bulunmalı. Bizlerdeki dini nikah sunnilerdeki nikahlara benzemez. Alevilikte tek evlilik esas alınır birden fazla evliliğe izin yoktur, olanı da düşkün saymışızdır. İşte kıydığımız nikahta tek eşli evlilik ahd’ dır. Diğer bir deyimle ikrardır. Çünkü birileri mutlu olsun diye diğerini sokağa salma yoktur. Bugün sokak çacuklarını sahipsiz kadınalrı bir düşünün. Aleviler dünyanın gösterişi için evini yıkmaz ve tek evlilik esas alındığından çiftler genelde yaşıt olurlar, dolayısıyla ibadette ve her yerde kadın erkek birlikteliğine rağmen; zina olayı olamz, yaşlı biri ile- genç bir bayan evlendirirsen tabii ki kara açrşafın altına sokmak zorundasın. Namus dışında boşanma yoktur, olund,ca da yol düşkünü sayuılırsın. ‘’Ey muhammet! Innamış kadınlar Allah’ a hiçbir şey ortak koşmamakk, zina etmemek, çocuklaırnı öldürmemek, hırsızlık yapmamak, başkasının çocuğunu sahiplenere kocasına yalan isnatta bulunmamak kaydıyla sana biat ettikelri zaman onları kabul et’’ diye buyuruyor. Müntehine Suresi Ayet 12 – İşte Aleviliğin temel düsturu olan ‘’eline, beline, diline sahip ol’’ bu ayetle emrolunmuşutr. Evet nikahta dede bu konuları işleyerek evlenen çiftleri daha başında koşullandırıp başında yapacakalrı yanlışı önler. Dedenin yaptığı budur. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)
Düğün, nişan yapan yol ehli ise dede çok lazımdır. (Nevzat Demirtaş(Ne-De))
Alevî edep erkanında evlilik kutsal bir müessesedir. Bu nedenle nişan ve evlilik nikahı Alevîlikte kutsal olduğunda mutlaka bir evladı resul tarafından kıyılır. Ve Hak mezhebi üzerine kıyılır. Çünkü; kadın Alevîlikte kutsaldır. Bir kadın kocasının hak kapısı sayılır. Bir yol evladı için, pir huzurunda dara durup erkana girebilmesi için kadının rızalığını alması şarttır.
Bir dede nikahı kıyarken, “Allah’ın emri, peygamberin kavlı, dört kitabın hükmü, hak mezhebi ve İmam-ı Cafer Sadık işthatı üzerine nikah kıyar.
- Abdul Hüseyin Şerafettin: El Müracat (Sayfa : 14)
- Abdul Hüseyin Şerafettin: El Müracat (Sayfa : 20) (Hüseyin Yalçın(Hü-Ya))
Geleneğe göre dua yapar ve tebrik eder. (Mustafa Özer(Mu-Öz))
ÖLEN BİR İNSANA DEDE NE YAPARDI?
Dede Hakka yürüyen canın tekfinini yapar, yıkar, cenaze namazını kıldırır. Haftalık ve kırk yemeklerinde Kur’an okur dua verir. Dardan indirir. (İsmail Türker (İs. Tü.))
Cenaze yıkarlar, namazını kılarlar. (İsmail Yalçın (is. Ya.))
Namazını kıldırıp defn etmek. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))
Ölen insanlara da cenaze namazını kılar ve Kuran’ı biliyorsa cenazeyi defin işlerini yapar. (Halil Buğa (Ha.Bu.))
Cenaze yıkanmayı biliyorsa yıkar namazını kıldırır. 3’ünde, 7’sinde 40’ında Kur’an okuyup gülbenk çeker. (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))
Dedelerin ölen insana karşı işlevleri şunlardır: Bir ölü ölmemişse başına oturur kelimeyi tevhit kelimeyi şahadet Allah, Muhammed, Ali isimlerini hastayı üzmeden söyletmeye çalışır. Ağır ağır, azar azar ağzına su verir. Cenaze öldükten sonra dış elbisesini çıkarır başı gün endiye gelmek şartıyla hak döşeğine yatırılır. İnna lillahi ve inna ileyhi racuun ayetini okur. Ve biliyorsa yesinin sonunda yedi ayetıi okur ihlas, fatiha, ve daha Ehlibeyt’e ait dua biliyorsa ölünün ruhuna hediye eder. Teçhiz tekvin talkın görevlerini biliyorsa onlarıda yapar. (Hasan Hüseyin Aslan (Ha. Hü. As))
Bazı dedeler, dedeliğin yanısıra hocalık yaparlar. Hocalığı varsa inanca göre defin hizmetini de yapar. Cematle birlikte cenazeyi defin eder. Dedenin hocalığı yoksa fazla yapacağı bir şey yoktur. Hocanın ve dedenin görevi ayrıdır, ama dede her iki görevi de yaparsa tabiki bu en doğrusudur. (Hasan Müldür(Ha. Mü)) (Ali Asker Müldür(A. As. Mü))
Ölen isnların, duasını okur, cenaze namazını kıldırmasını biliyorsa kıldırır. (Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))
Bir dua okumaktan başka ne yapabilirki, eğer kuran okuyamıyorsa. (Hasan Şanlı(Ha. Şa))
Dedelerin ölen insanların evden mezara kadar yapılacak işleri tarif etemek, ölüyü yıkayıp kefenlemek, cenaze namazını kıldırmak ve Kuran okumaktır. Ama bunu yapamadıkları için bazı yerlerde Cum. Döneminde Alevî cenazeleri arada kaldığı olmuştur. (Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))
Dede ölen insanlara Hz. Peygamberin benim elhibeytimden ayrılmayınız mesajını ona anlattığını ehlibeytin yolunda bir mühip olduğunu ve reddinden ona sefahatçi olması ricasında bulunacak. (Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))
Aynı soydan olmasına özen gösteril olan edirilir. (Hüseyin Er(Hü. Er))
Cenazeyi kaldırmak defnetmekle yükümlü, sorumlu kişidir. (Hüseyin Kırca(Hü. Kı))
Dedeler ölen insanlar darını çektirir. Cumalığını yürütür kırkını okur, hatta namazını dahi kılar. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))
Ölen kişiye Allahtan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı dilemek ölen kişiyi ahirette sırat nizamda, nizam terazisinde Hz. Hüseyinin elinden bade içmek. Hz. Hüseyin aşkına oruç tuttuysa göz yaşı akıttıysa mümin kullarıyla cennete nasip eyler(Hüseyin Şahin(Hü. Şa))
Kuran okumak. Namazını kıldırmak, telkinini vermek. Cenaze sahiplerine sabır ve metanet dilemek.(İbrahim Doğan(İb. Do))
Dedeler ölen kişilerin islam dini esasları ve Alevîlik kuralları içerisinde her türlü dua ve işlevlerini yerine getirirler. (İsmail Eker(İs. Ek))
Dede üzerine düşen ölü için hizmetleri yapmalıdır. (İsmail Özcan(İs. Öz))
Cenaze törenine katılmak(Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))
Hocalık görevini yapan dedeler varsa ilim üzerine Kuran okumuşsa o cenazenin her şeyini yerine getirebilir, cemaatla beraber Kabristana götürür. (Mahmut Akbulut(Ma. Ak))
Ölüyü teneşir tahtasının üzerine uzatıp bir kişi suyu döker. Biri yıkar kefene sarıp tabuta korlar. Cenazeyi orta yere alip dede dua edip elini kaldırıp Cenabı Allahtan Marifet Hz. Muhammedden şefaat Hz. Ali den inayet resulullahın Ehlibeytinden himmet bütün peygamberlerden şevkat ve merhamet dileyip şöle diye bir hakkı nuri Muhammed Mustafa bir hakkı nuri Aliyel Murtaza bir ahkkı nuri Hasan hulki rıza bir hakkı nuri İmam Hüseyin dexti kerbela,bi hakkı nuri İmam Zyenle Abu bir. Hakkı nuri İmam Muhammed Bakırı bela bi. Hakkı nuri İmam Caferi Sadık ilmi Ata. Bi. Hakkı Nuri İmam Musayı Kazım Saka. Bi. Hakkı nuri İmam Ali Rıza Şahi Horasan.bi.hakkı nuri İmam Hasan Alaskeri bi. Hakkı nuri İmam Muhammed Mehdi sahip zaman kutbili devran hücctül burhan hürmeni bağışla ya erhamurrahimin alfı mağfiret senden ya ilahil Alemin deyip de defin edebilirsin (Mahmut Gökçe(Ma. Gö))
Ölülerden dedenin görevi değil dede yargıçtır. Mullaların işi bizde dede bulunursa Kuran veyahut fatiha okur. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))
Dedelerin ölen insanlara imamlık yapmalı. Ölenin cenaze namazının, talğın ve töresini yaparak mezara götürmeli. Ölenin ruhu için kuran okuması ve peygambere selavat getirme görevlerini yapmalıdır. (Mehmet Çelik(Me. Çe))
Hakka yürüyen mü’min canların cenaze hizmeti,cenaze kaldırmasını bilen herkes tarafından yerine getirilebilir. Dede olmak şartı aranmaz. Bu hizmeti yapacak dede olursa makbul sayılır. Üçüncü ve kırkıncı günlerinde verilen yemekte Kur’an okunup cem tertip edilir. Hakka yürüyen için cem erenlerden hellalık “rızalık” istenir. Bu hizmetleri dedenin yapması mecburidir. (Bu hizmete DAR’DAN İNDİRME denir.)Fethi Erdoğan (Fe-Er)
Dede ölen cenazeyi yıkamalı kefinleyip ayetin okuyup mezara götürüp cenaze namazını imamlığını yerine getirip mezara koyup mezarda kuranını okuyup talgınını vermeli dede bilgin olmalı.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)
Dedeler ölen insanların dini kurallara göre dua ve defin işlemlerini yapar.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)
Dedelerin ölen insanlar karşısında işlevleri, cenaze namazını kılar. Geriye kalanlara dini nasihatlarda bulunur.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)
Dede ölenin cenaze namazını kılar, Ehl-i Beyti dile getirir.Ahmet Turgut(Ah-Tu)
Kız ve oğlan ailelerinin rızaları alındıktan sonra ve kız ile oğlan birbirlerini istediklerini bildirdikten sonra, cemaatin şahitliği ve İmam Caferin buyruğu ile “BİSMİ ŞAH! HAK BİRDİR MUHAMMEDEN RESULULLAH,ALİYEL VELÜYULLAH,MÜRŞİDİ KAMULULLAH,HÜCCETİ BERATÜLLAH” diyerek felanın kızın-felanı, felan oğlu felana verdim der ve nasihat eder. Ölen kişiyede önce iç abdesti-iç temizliği esas alınarak uydum 12 imama der ve herkesle ölenin helallaşmasını sağlar. Fatiha okunarak cenaze defn edilir.Ali Canpolat(Al-Ca)
Dardan indirme erkanı. Ali Metin(Al-Me)
Dede cenazelerde görev almazlar bu işi cami hocası yapar.Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)
Ölen insanlar karşısındaki işlevlerinin başında ölü için rahmet dilemek, peygambere selavat getirmek ve Allaha dua etmektir. Cemaati yönlendirir. Bertal Yıldırım(Be-Yı)
Cenaze hizmetleri. Celal Kami(Ce-Ka)
Helallaştırıp cenaze namazını kılar. Öldüğü günden itibaren 3 gün Kur’an okur.Celal Yüksel(Ce-Yü)
Dede demek bir durumda hoca demektir. Onun için ölen kişi için Kur’an okumalı içap ederse cenazeyi yıkıyarak gusül abdestini vermeli,kefelenmeli ve hazır vaziyete getirmelidir. Helallık almalı ve cenaze namazını kıldırmalı ve kırkını verebilmelidir. Cemal Güler(Ce-Gü)
Dua etmek.Cemal Mutluer(Ce-Mu)
Ölen insanlara hizmet yapıp son yolculuğa gönderecek ve birde darda indirme var. Herkesin rızalığını almak.Cemal Sevin(Ce-Se)
Cenazenin kaldırılmasına, defnedilmesine ve kalanlara Allah’tan sabır diler. Başsağlığı eder. ölüye hayır duası eder. Çelebi Eken(Çe-Ek)
Kazaya rıza göstermek sakin karşılamak.Divane Ay(Di-Ay)
Dedelerin, ölen insan için görevi, eğer ölen insan bulunduğu bölgedeyse, cenazenin dedenin kaldırması, şayet kaldıramıyorsa cenazede bulunması gerekir. Cenaze olan eve giderek Kur-an okumayı biliyorsa Kur-an okuması, eğer bilmiyorsa bir dua etmesi ve başsağlığı vermesi gerekir.Elvan Çelen(El-Çe)
Resmi görevli cami hocası yıkar ve cemaatla defneder. Sonra varisleri isterlerse DAR hizmeti yapılır.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)
Dedelerin ölen insanların karşısındaki görevi; cenazeyi kaldırmak, duasını okumak, ve kırkını okumaktır. Hasan Akkaya(Ha-Ak)
Dedelik olarak, eğer müsahibi varsa tarını çekeriz. Yemek ve cumalık yaparız. Kırkını okutur. 52 sini yaparız.Muharrem Arslan(Mu-Ar)
Dedelerin ölen insanlara karşı sevgi ve kişilik derecesine göre değerlendirilir. Murtaza Dinçer(Mu-Di)
Dedeler ölmüşün ruhuna Kur’an okurlar,kalanlara başsağlığı dilerler.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)
Cenaze törenini yapar, kuran okur ve dua eder.Mustafa Başaran(Mu-Ba)
Dedeler ölen insanlarımızı yuyup yaykama işleri dedelerin sorunudur.Mustafa Doğan(Mu-Do)
Allahtan rahmet dilemek.Mustafa Güler(Mu-Gü)
Cenaze gasil,çekvin, namazı merasim yapmak kuran okuyup taziye tesellide.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)
Cenabı hak rahmet eyleye.Nesimi Demir(Ne-De)
Cenaze şleminden tutunda defin işine ve dardan indirme cemine kadar bütün hizmetler dede nezaretinde gerçekleştirilir.Niyazi Arslan(Ni-Ar)
Ölen insanın önünü kıbleye çevirmek,ayak düzeltmek, gözlerini kapatmak, çenesini bağlamak, dualar okumak cenaze namazını kılmak.Nuri İmre(Nu-İm)
Islam aleminde ortaklık olan şeyler,ölüm işleri,bayram namazı ve cenaze namazı gibi işler ortaklıktır. Müslüman islam aleminde bunlar ortak noktadır.Paşa Akkaya(Pa-Ak)
Dedeler ölen insanların cenazelerini adetlerimize göre defin işlemlerinde gerekli dini vecibeleri yerine getirir.Remzi Erdoğan(Re-Er)
Ölen insanların dedenin üzerine düşen görevi yapmakla mukelleftir. Tabiki dede olduğu için ölenlerin azda olsa onlara Allahın emirleri olduğunu bildirir.Rıza Aslan(Rı-As)
Dedeler gerektiğinde cenaze merasimini ifa ederler.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)
Dedelerin ölen insanın üçüncü gecesi darının çekilmesi buna derler. Dardan indirme bu da heryerde yapılmaz. Ekseriyetle bektaşi olanlar yapar.Rıza Özer(Rı-Öz)
cenazelerde dedenin görevi şunlardır. A) Tezkiye b) Cenaze namazını kıldırmak c) Telkin Ayrıca ilk üç gün Kur-an’ Kerim okumak 40 ıncı gün lokma ve Kırk Hayrı ile birlikte Kur-an’ı Kerim okumak. Daha sonra içeri kurbanında, Neftanın Darını indirmek dednin görevleridir. Cenaze sırdır, cenazeyi en yakının yıkması gerekmektedir. Her ne kadar dedenin görevi denilsede gerçek böyledir. Burada cenaze nasıl kılınır. Tezkiye veya helalleşme nasıl yapılır? Telkin nasıl verilir ?...gibi bayağı uzun konuda bilgi vermek soru cevap içinde imkansızdır. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)
Dedeler ; ölen kişilerin cemaaten rızalığını alır, namazını kıldıdır, telkini yapar, yemek veya helvasına dua verir, her aşamada orada bulunur. Şinasi Erdoğan (Şi-Er)
Dedeler ölen kişinin biliyorsa cenazesini yıkar ve cenaze namazını kıldırın vedefnettirir ve sahiplerine gereken tesellileri varir. Şevki Demir (Şe-De)
Yıkayabilirler, cenaze kaldırabilirler. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)
Dedeler ölen insanlara Kur-an okuma cenaze namazı kıldırma görevlerini de üstlenir ve bunu en iyi şekilde yapmaya çalışır. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)
Dede başında belirttik 4 kapının ilminden haberdar olacak demiştik. Niçin günümüzde Alevidir diye ölenin namazını camii hocaları kılmıyor. Kişi Alevi doğuyor ama sunni ölüyor. Niçin; sağken o kapıya hiç gitmemiş ama ölsüüs götürülmek mecburiyetinde. Bunun önüne geçebilmenin tek yolu dedelrin cenaz<e hizmetleini yapabilmeleri ama ne yazık ki( aı bir gerçek) 4 rekat bir cenaze namazını kıldıracak dede sayısı parmakla sayılacak kadar az. Çünkü yetişmiş olanını da acımasızca eleştirip yetiştiğine bin pişman ediyoruz. Imam Cefer-i Sadık ‘’önce doğrular görülmeli ki, eğriyi görebilesin. Önce eğriyi görürsen doğruya ulaşamazsın’’ diye buyuruyor. Biz Aleviler herhalde önce yanlışı görüp eleştirelim derken, doğru olanıd a yok ediyoruz. Ve bugün asimile edilmekle karşı karşıya kalıyoruz. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)
Dar yapar, yakır cenazede.(Nevzat Demirtaş(Ne-De))
Bir dede; Hakkın rahmetine eren bir yol evladı için hazır bulunan cemaat huzurunda; yaşayan bir yakınını dara kaldırarak, cemaatten rızalığını isteyerek, erkandan düşürerek işlevini tamamlar.(Hüseyin Yalçın(Hü.Ya)
Ölen kişi herkes gibi defnedilir. Dede veya hoca tarafından sonra ölen kişi ikkarlı ise dardan indirilir. (Mustafa Özer(Mu-Öz))
YERLEŞİM VE MEKAN
Dedeler belli mekanlarda görevlerini yapar, başka yerlerde ve köylerde talipleri varsa o köylerde de yapar. (İsmail Türker (İs. Tü.))
Ben yükümlülülk altına girmedim. (İsmail Yalçın (is. Ya.))
Mekanlara göre. (Kalender Topalcengiz (Ka. To.))
Cemevinde. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))
Dedeler görevlerini köy köy dolaşarak bazende belli mekanlarda görevlerini yaparlar. (Halil Buğa (Ha.Bu.))
Dedele, Taliplerin köylerde şehirlelrde toplu bir yerde olanların bululnduğu yerlere gider, görgü görevini, yani cem yapar. (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))
Dedeler görevlerini nerede talibi varsa gidecekleri yere göre Şehir şehir, köy köy, dolaşarak taliplerin evlerinde cem yürütülür.(Hasan Hüseyin Aslan(Ha. Hü.As))
Dedeler eskiden hizmetlerin köy köy dolaşarak yerine getirirlerdi. Öyle gerekiyordu. Çünkü her dedinin talipleri ayrı ayrı köylerde ve bölgedeydi. Ancak günümüzde artık insanlar genele olarak şehirlere göçtükleri, yaşadıkları için artık çemevleri gündeme gelmeye başladı. Insanlar artık ibadetlerini cemevlerinden yani belli mekanlarda yapmaya başladılar. Bu dedelelrdenbiri olarak ben de görevimi halen Kayseri Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Derneği’nin çatısı altında yapmaya devam ediyorum, çalışıyorum. (Hasan Müldür(Ha. Mü))(Ali Asker Müldür(A. As. Mü))
Dedeler köy köy dolaşabilir. Alevî dini inançlarını taliblerine öğretir. Toplu yer olmadığı için kim zaman bu görevleri yerine getirir. Belli mekanlarda hizmet yürüten dede bulunmaktaydı. Zaman zaman dede köy köy dolaşırdı, zaman taliblereni dedeye gelmesi. (Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))
Babamın dönemi öyle idi. Babam sadece kendri taliplerini dedesi değil her gittiği köyde irşadı vardı. (Hasan Şanlı(Ha. Şa))
Dedeler, görevlerini köy köy dolaşarak gerçekleştirirlerdi. Belli mekanlarda her zaman olamazlardı. Cemlerimiz, bizim ypöremizde pek yapılmazdrı. Bizdeki dedeler bu görevlerin pek bilmezlerdi. (Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))
Ocakzadeler talipleri çcoğu ocağa gelerek görevlerini ifa ederler. Hepsinin gelme olanağı olmadığı için dedenin onların arasına gitmesi gerekir, barışın sağlanması için. (Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))
Köy köy dolaşıp talibin köşesine gidir. Cem erkanını orada yürütürlerdi. Belli mekanlarda dedelik yürüten yoktu. (Hüseyin Er(Hü. Er))
Eskiden duruma yerel yerleşim duruma göre belli mekanlarda görevler yerni getirildi. Şimdi büyük şehirlerdebunu sağlamak oldukça zor bir iş öyleki talibleri bir araya toparlamak kurdu görüp dağılmış kaçışan sürüyü toparlamak gibidir. Yaşamsal koşullar,hayat şartları insanları darma duman etimştir ancak ev ev dolaşılabilinir çok nadir cem evlerinde toplanmak mümkün oluyor ama maalesef insanlarımıza yazıkki benlik olgusunu bir veba gibi enjekte edilmiş uyuşturulmuş uyndırmasıda belli bir yerden sonra çok zordur. (Hüseyin Kırca(Hü. Kı))
Eskiden dedeler köy köy gezerek, şimdi ise cem evleri var, oralarda hizmetlerini yürütürler. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))
Köy köy dolaşarak yaparlar. Bazı dedeler belli mekanlarda dedelik yaparlardı. Ben dedeliğimi köyleri dolaşarak yaparım. (Hüseyin Şahin(Hü. Şa))
Köy köy dolaşarak. Belli mekanlarda kalanlarda var. Biz dolaşarak. (İbrahim Doğan(İb. Do))
Daha önce köy köy dolaşırlardı. Belli mekanlarda da hizmet yürtürlerdi. Ben belli mekanlarda yapılan cemlerde bulunuyorum. Gerektiği zaman talibin isteği üzerin başka mekanlarada gidiyorum. (İsmail Eker(İs. Ek))
Dedeler köy köy dolaşarak yaparlar. Dedelerin belli mekanı yok. Gittiğimiz köylerde münasip evlerde cem töreni yapılır. (İsmail Özcan(İs. Öz))
Gezerek. (Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))
Evet senede bir sefer köy köy dolaşmak boynunun borcudur. Var ilimle (Mahmut Akbulut(Ma. Ak))
Köy köy dedelik yapanlarda vardı. Belli mekanlarda yapanda olurdu. Ekseri bizim yörede babam ve diğer dedeleri taliplire davet eder götürürlerdi. Oralak, ocak, şubat, hatta marda kadar da sürere idi. Çünkü köyler 200-300 hatta 500 hanelik oldumu uzun sürer. Muhammed Alinin yolu öyle kolay değil icra etmek. Dedelik yapma imkanım varken mecbur kaldım. Diyarı gurbete çıkmaya, maddi sıkıntılarım vardı. (Mahmut Gökçe(Ma.Gö))
Dede evet köy köy gezer ve müsait evlerden cem yapar. Çünkü cem evlerimizin olmayışından devletin bize yardım etmediğinden zorlanıyorduk. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))
Dedeler eskiden beri bizim zamanımıza kadar köy köy gezer dolaşır. Toplumu islah ve irşad ederek teliplerin mesebi inancına göre tarikat, ayin ve eranının yapar, barış sağlar ve şeriat mahkemelerine göndermezlerdi. Şimdiki dedelerde aynı eski dedeler gibi köy köy gezerler görüme istekli olan taliplerin tarikat icraatalrını yaparlar ve azmasınlar delalete sapıklığa düşmesinler diye doğru öğütlerle yön verirler. (Mehmet Çelik(Me. Çe))
Dedelerin yürüttüğü cemler; zamanın iktidarları tarafından yasaklı sayıldığı için, tamamen bir gizlilik içerisinde yapıla geldiği bilinen acı bir gerçektir. Bundan dolayı da dedelerin belirli bir mekanları (cemevleri/dergahları) olamamıştır. Köy köy, mezra mezra dolaşarak talib-muhiplerinin “yol ve erkan” hizmetlerini yapmaya çalışmışlardır. Bu ehval tüm dedeler için “çaresiz” bir sürek olmuştur. Bizim için acı ve hüzünlü; iktidarda olanlar için ise “insanlık ayıbı bir suçtur.” Ne yazık ki, bizler de bu şartlar altında hizmetimizi icra etmeğe çalışıtık. (Günümüzde yasak delindi, gizlilik aşıldı fakat “cemin felsefesinde” uygun en talip ned dede kalmadı. Zamanın şartları toplumumuzu yıpratı.)Fethi Erdoğan (Fe-Er)
Dede talibin yanına gider talibini sorup ve gördükten sonra cemin icraatını tamamlar sonra geri gelmiş olduğu mekana gider.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)
Köy köy gezerek yaparlardı. Bazende belli mekanlarda yürütülüyordu.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)
Dedeler köy köy dolaşarakta görevlerini gerçekleştiren dedeler olduğu gibi kendi mekanlarında görevlerini sürdüren dedelerde var. Ben görevimi hem kendi mekanımda hemde taliplerin isteği üzerine köyleri dolaşarak alevi ekamları sürdürüyorum.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)
Dedeler köy köy dolaşıp halkı irşad ederlerdi. Belli bir mekanda hizmet yürüten dede yoktu. Gezerek.Ahmet Turgut(Ah-Tu)
Dedeler görevlerini taliplerin olduğu yerde yürütür. Cem evlerinde alevilikle ilgili (12 hizmet, semah,cem,mihraçlama,pençeyi ali aba, lokma yeme,bilgilendirme ve öğreti yapılır.) Aleviliğe hizmet veren erler erenler anlatılır. Görgü mahal yerinde yürütülür. Çünkü sorgu sual çevrece olur.Ali Canpolat(Al-Ca)
Köy köy dolaşarak gerçekleştiriyorlardı. Gezerek, köylerde ve evlerde toplanarak gerçekleştiriyordum.Ali Doğan(Al-Do)
Köylerde. Ali Metin(Al-Me)
Dedeler işlerini köy köy dolaşmazlar. Çünkü o köyün dedesi vardır. belli bir mekanımız yok. Sırasıyla her canın evinde oturuyoruz. Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)
Taliplerin olduğu yerleri belli aralıklarla dolaşarak bunları denetlerler. Cemvelerinde ve kendi evlerinde dedelik görevini yerine getiren dedelerde bulunurdu. Bazı zamanlarda taliplerimi dolaşarak görevimi yerine getirmeye çalıştım.Bertal Yıldırım(Be-Yı)
Dolaşarak. Celal Kami(Ce-Ka)
Köy köy dolaştım.Celal Özkan(Ce-Öz)
Evet yok. Köylüleri toplayarak cem sürdürülür. Celal Yüksel(Ce-Yü)
Dedelererin köy köy dolaşanları daha çoktu. Fakat azda olsa belli mekanları olanları vardır.Cemal Güler(Ce-Gü)
Köy kö gezerek.Cemal Mutluer(Ce-Mu)
Dergah başında dedeler yerinde hizmet ederlerdi. Diğerleri köy köy dolaşarak talip arasında cem yaparlardı.Cemal Sevin(Ce-Se)
Dedeler görevlerini köy köy dolaşarak yaparlardı. Bizler şimdi çoğunluğu şehirlerde olduğu için haber verildiği zaman gidiyoruz. Çelebi Eken(Çe-Ek)
Köy köy gezerek.Divane Ay(Di-Ay)
Dedeler önceden görevlerini köy köy dolaşarak yerine getirirlerdi. Belli bir makamda hizmet yürüten dedeler yoktu. Ben, cemleri istek üzerine (çağırılarak) yerine getiriyorum.Elvan Çelen(El-Çe)
Köy köy dolaşarak.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)
Belli mekanlarda yürüterek yapıyorlardı.Halil İbrahim Dişli(Ha-Di)
Köy köyde dolaşırlardı. Fakat belli mekanlarda da hizmet yürütürler. Belirli mekanlarda yapıyorum.Hasan Akkaya(Ha-Ak)
Dedeler, taliplerin yanına giderek yapar. Eğer hepsi toplu ise cem evlerinde yapılır.Muharrem Arslan(Mu-Ar)
Eğer talipler bir köyde yaşıyorsa dede köye gider bir talibin evine misafir olur dedenin geldiğini duyan bütün köylü dedenin misafir olduğu eve gelir eğer talipler ve dede bir kentte yaşıyorsa herkes dedenin yanına gider. Cemler köylerde münasip olan bir evde şehirlerde var ise cem evinde yapılır.Murtaza Dinçer(Mu-Di)
Önceleri biz dedeler taliplerinin yolunu, erkamını,icraatını yapmak için köyden,köye dolaşıyorlardı. Bu dedelerin görevidir. Belli mekurda hizmet yürüten dedeler vardır. genelde cem evlerindedirler.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)
Eskiden köy köy dolaşarak. Ben köydeki karadirek de ve istanbul da haramidere, yeni bosna ve şah kulunda.Mustafa Başaran(Mu-Ba)
Evet. Dedeler köy köy dolaşarak gerçekleştirirlerdi. Eski tarihlerde belli mekan yoktu evlerde ve mahallerde olrudu.Mustafa Doğan(Mu-Do)
Evet. Evet. Duvazda imam okuyarak. Dua okuyarak.Mustafa Güler(Mu-Gü)
Hem gezerek hem de sabit mekanda dergahta.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)
Konuşarak.Nesimi Demir(Ne-De)
Dedelerin belli mekanlarının bulunmasına rağmen gerektiği zaman köyköy kapı kapı dolaşarakta bu hizmeti yerine getirirlerdir. Bizlerde aynı şekilde devam etmekteyiz. Bir köyün halkı kalkıp belli bir mekana gidemez ama bir dede bir köye gidebilir.Niyazi Arslan(Ni-Ar)
Cem evinde,hanelerde görevimi yerine getiririm. Nuri İmre(Nu-İm)
Eskiden belirli köylerde dedelik yapılırdı. Dedeleri sırayla çağrılırdı. Ve şimdi ise cem evlerinde yapılmaktadır.Paşa Akkaya(Pa-Ak)
Dedeler görevlerini köy köy dolaşarak yerine getirirler.Remzi Erdoğan(Re-Er)
Dedeler görevlerini belli mekanlarımız vardır. o kısımlarda hizmetelerimizi ve cem evimiz mevcut oralarda gerçekleştiririz. Belli mekanlarda hizmet yürüten dedelerimiz vardır.Rıza Aslan(Rı-As)
Dedeler köy köy dolaşarak görevlerini yerine getirirler. Belli mekanlarda hizmet yürüten dede yoktur. Biz cemlerimizi ve yükümlülüklerimizi ata ve dedelerimizden gördüklerimizi uyguladık.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)
Dedeler görevlerini köylerdeki veya şehirlerdeki talipler evlerinde yaparlar. Çünkü talip halk mahkemesi denilen sorgudan geçmesi lazım. Bizlerde aynı köylerde hizmetleri gerçekleştirirdik.Rıza Özer(Rı-Öz)
Evet görevimzi köy köy dolaşarak yapmak durumundayız. Bizde yoktur. Bziim cem evlerimiz genellikle yılda bir sefer olur bu bağlamda taliplerin bir cem yapma zamanı vardır. Dede ile birlikte bir tarih tespit edilir ve dede o tarihte orada hazır bulunur. Her yıl ayni tespit uygulanır. Bazende cem sürülmeden kaldıkları olur. Şöyle canlar arasında bir yıl iççinde gelişen olaylardan barış sağlanamz rızalaşma o yıl imkansızlaşırsa cem ertelenir. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)
Belli bir mekan yoktu ben köy ve şehir şehir dolaşarak gerçekleştirdim. Şinasi Erdoğan (Şi-Er)
Dedeler görevlerini köy köy, kasaba kasaba dolaşarak görevlerini yaparlardı. Belli merkezlerde de olurdu o da şöyle bir dergahta veya bir ulu kişinin yattığı türbenin yanında ki ceme vindenn yapılır günümüze kadar gelmiştir. Şevki Demir (Şe-De)
Gezerek yaparlar. Her dede farklı yerlerden gelir. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)
Dedeler her dönemde kar, kış, dağ, tepe, yağmur yaş demeden Alevi köylerine gitmiş, yolun yürümesi birliğin düzenin sağlanması için çalışmışıtr. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)
Anımsadığım kadarı ile dedeler (kendi ocak taliplerini) köy köy dolaşarak görürlerdi. Günümüzde bu imkan kalktttı ççünkü şehirleştik. Ben genelde dolaşarak değil mevcut cemevlerinde cemimizi yaptım. Türkiye’ nin belli yerlerini ve yurt dışına (istek üzerine) gittim. Niçin gidiyoruz dedeler dedeliklerini ifa etmediklerinden. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)
Hem dergahta hem köylerde. (Nevzat Demirtaş(Ne-De))
Dedeler görevini kış geceleri taliblerine giderek, görgüsünü görürdü. Zaten kırsal kesimlerde öyle resmi cem evleride yoktu. Günümüzüde kentleşen Alevîlikte bu işlev “kültür kompleksi”lerinde yapma zarureti doğmuştur. Bir şeyin altını önemle çizmemiz gerekiyor. Alevîler Kent Kültürü ile yüz yüze geldiği günümüzde.... Sohbet meydanına ağırlık vererek, Alevî kültürününü evrenselliğine önem vermemiz gerekiyor. (Hüseyin Yalçın(Hü-Ya))
Dede talip neredeyse orları dolaşır. (Mustafa Özer(Mu-Öz))
DEDELERİN ÖZEL GİYSİLERİ VAR MIDIR?
Dedelerin özel giysileri yoktur. Cem ayinlerinde oturdukları makam bellidir. Temiz giyinmeleri şarttır. (İsmail Türker (İs. Tü.))
Yok. (İsmail Yalçın (is. Ya.))
Değişik giysiler olmaz. (Kalender Topalcengiz (Ka. To.))
Yerine göre. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))
Dedelerin cemlerde ve halk içinde özel giysisi yoktur. (Halil Buğa (Ha.Bu.))
Özel bir giysi yoktur.(Hasan Dedeoğlu (Ha. De))
Dedelerin cemlerde özel giysileri yoktur, temiz yeni elbiseleri ile yürütürler, bizde yoktur. (Hasan Hüseyin Aslan(Ha. Hü. As))
Eskiden cemlerde derviş tacı yada “Hüseyni” denilen on iki dilimden oluşan bir taç giyilirmiş. Günümüzde özel bir giysi bulunmamaktadır. (Hasan Müldür(Ha. Mü))(Ali Asker Müldür(A. As. Mü))
Özel giyisisi yoktur. (Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))
Dede de bir halk çocuğu niye ayrı libas giysinki(Hasan Şanlı(Ha. Şa))
Dedelerin özel giysileri yoktu. (Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))
Dedelerin giyimleri normal halktan giyimdir. (Hüseyin Kaplan (Hü. Ka))
Özel giysileri yoktu. (Hüseyin Er(Hü. Er))
Hayır normal günlük (temiz) giyisiler.(Hüseyin Kırca(Hü. Kı))
Sadece dedeler cemlerde şapka giyerler ve halkada giymeleri için önerirlerdi. Alevî felsefesine göre tac sayılır. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))
Öyle özel giysiler giymezler yalnız temiz olmasına dikkat ederler. (Hüseyin Şahin(Hü. Şa))
Hayır. (İbrahim Doğan(İb. Do))
Benim bulunduğum yerlerde özel bir giysi yoktu. (İsmail Eker(İs. Ek))
Dedelerin halk içinde özel giysileri yoktur. (İsmail Özcan(İs. Öz))
Yoktu ama olmalıdır. (Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))
Hayır. (Mahmut Akbulut(Ma. Ak))
Sivas Divriği yöresinde yani kendi çevremizde öyle özel giyisiler yoktu. (Mahmut Gökçe(Ma. Gö))
Dedelerin özel giyisileri yoktur. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))
Dedelerin giysileri farklı farklıdır. Herkesin ayrı görüşü giyinişi vardır. Kendi beğendikleri giysileri seçip giyerler. Temiz tutması önemlidir ve çağa uyması gereklidir. (Mehmet Çelik(Me.Çe))
Alevilikte, dedeler için özel bir kıyafet yoktu. Fakat mümkün olduğu kadar, temiz ve düzgün giyinip topluma iyi örnek olmağa çalışan dedelerimiz vardı. Bilhassa Cumhuriyetten sonra, dedeler ekseriyetle çağa uyumlu giysiler giyinmişlerdir.Fethi Erdoğan (Fe-Er)
Hayır özel giysi yok.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)
Yoktur.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)
Dedelerin cemlerde özel bir giysisi yoktur. Temiz giyimli olması yeterli sayılır.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)
Özel giysisi yoktur.Ahmet Turgut(Ah-Tu)
Dedelerin özel giysisi yoktur.Ali Doğan(Al-Do)
Dedeler halk içinde başka cemde başka giymezler. Cemlerde daha temiz ve saç ve sakal traşını olmuş vaziytte gelir. Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)
Bazıları özel giysi giymeyi tercih eder. bazıları ise kullanmaz.Bertal Yıldırım(Be-Yı)
Hayır. Celal Kami(Ce-Ka)
Hayır.Günlük giysi.Celal Özkan(Ce-Öz)
Var. Celal Yüksel(Ce-Yü)
Dedelerin cemlerde özel giysileri yoktur.Cemal Güler(Ce-Gü)
Hayır. Temiz olmalı. Cemal Mutluer(Ce-Mu)
Özde giysileri yoktur.Cemal Sevin(Ce-Se)
Dedelerin özel bir giysi fesadların def-i için maksadların giydiğine raslamadım. Aynısı. Çelebi Eken(Çe-Ek)
Özel giysiler yoktur.Divane Ay(Di-Ay)
Dedelerin halk içinde veya cemlerde giydikleri özel giysileri yoktur. Genellikle örnek giysileri giymeleri gerekir. Yanı şort gibi açık giysiler giyinmemelidir. Elvan Çelen(El-Çe)
Eskiden taç giyerlermiş. Şimdi böyle bir şey yok.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)
Dedelerin cemlerde giydikleri özel giysiler vardır. başında imamesi bulunur, eyninde hırkası, belinde kemerbasti bulunur ve giyer.Hasan Akkaya(Ha-Ak)
Özel giysi yoktur.Muharrem Arslan(Mu-Ar)
Dedelerin cemlerde özel bir giysisi yok. Herkesin giydiğini onlarda giyer.Murtaza Dinçer(Mu-Di)
Dedelerin özel giydikleri bir elbise türü yoktur. Fakat her zaman temiz olmasına özen göstermelidir.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)
Hayır. Sade bir giyimle.Mustafa Başaran(Mu-Ba)
Cemlerde özel giysileri yoktur.Mustafa Doğan(Mu-Do)
Yok.Mustafa Güler(Mu-Gü)
Vardır. olmalıdır. Kisıne olmalı.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)
Hayır.Nesimi Demir(Ne-De)
Dedelerin halk içinde giydikleri belli bir giysileri yoktur.Niyazi Arslan(Ni-Ar)
Özel giysi yoktur.Nuri İmre(Nu-İm)
Dedeler sadece beline tığbent bağlar ve seccade kullanılır.Paşa Akkaya(Pa-Ak)
Dedeler halk içinde ve cemde özel giysiler giymezler.Remzi Erdoğan(Re-Er)
Dedelerin halk içinde veyahut cemlerdeki giysileri özel değildir. Halk gibi giyinirler ve temiz giyinirler. Rıza Aslan(Rı-As)
Dedelerin özel giysileri yoktur.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)
Dedelerin cemlerde şimdiye kadar ayrı giydikleri giysi yoktur.Rıza Özer(Rı-Öz)
Hayır özel bir giysimiz yoktur. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)
Bizim cemlerde özel giysimiz yoktur, sadece sağ kola kırmızı bez bağlardık. Şinasi Erdoğan (Şi-Er)
Dedelerin gerek halk içinde gerek cemlerde giydikleri özel kıyafetleri yoktur. Şevki Demir (Şe-De)
Balarına yeşil örtü örterler. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)
Özel giysileri yoktur. Fakat temzi, düzenli, sade giyinmesine özen gösterir. Yalnız cem sırasında beline kemerbent bağlar. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)
Dedelerin halk içinde ve cemlerde özel giysisi yoktur. Ben hiç görmedim. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)
Temiz elbise ve tacı. (Nevzat Demirtaş (Ne-De))
Anadolu Alevîliğinde dedelerin özel bir giysi giydiği olmamıştır. (Hüseyin Yalçın (Hü-Ya))
Özel giysileri yoktur. (Mustafa Özer (Mu-Öz))