Rehberler Odasının İnançlar Turizmi Semineri
AYHAN AYDIN
Türkiye’de dağınık bir biçimde örgütlenmiş olan rehberlerleri bir araya getirmek amacıyla kurulan Türkiye Rehberler Odası, çalışmalarını farklı yönlerde de sürdürüyor. Başta İstanbul; Ankara, Antalya, İzmir ve diğer illerdeki rehberleri bir çatı altında toplamak için imkanlarını zorlayan Rehberler Odası, Anadolu’nun, Türkiye’nin tarihi, kültürel zenginliklerinin araştırılması, tanıtılması, yaşatılması için de somut girişimlerde bulunuyor. Rehberler ülkemizde sadece turistlere hizmet eden insanlar değiller, aynı zamanda birer kültür elçileri konumundaki insanlar. Ama birçok iş kolunda olduğu gibi birçok sorunları, ihtiyaçları, beklentileri var. Ahmet Şensılay’ın başkanlığındaki örgüt yoğun çalışmalar sonuncunda bir birliğe ulaştı.
Rehberler Odası üyeleri arasındaki ilişkileri geliştirmek; onları merak edilen kimi konularda bilgilendirmek için gezi, seminer ve paneller de yapıyor.
25-28 Ocak l999 tarihleri arasında Mecidiyeköy Profilo Alışveriş Merkezi Tiyatro Salonu’nda yapılan İnanç Turizmi Seminerleri’nde birçok konuşmacı farklı inanç ve kültürler hakkında özellikle bu inançlardaki ritüeller konusundaki görüş ve fikirlerini açıkladılar.
27 Ocak l999 Çarşamba günü, seminer çerçevesinde yapılan etkinliğin konuşmacıları İsmet Zeki Eyüboğlu ile CEM Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Bermek’ti.
İsmet Zeki Eyüboğlu
Anadolu’da İslam konusunu işlediği konuşmasında İslamiyet’in Anadolu’da yayılışı, gelişimi üzerinde durdu. İsmet Zeki Eyüboğlu, bizzat kendisinin de tarikatlar içinde bulunmuş birisi olarak İslamiyet’in Anadolu’da çok farklı algılandığını söyledi. Anadolu’nun on bin yıllık bir uygarlıklar beşiği olduğunu, bu uygarlıkların kültürel birikimlerinin yüzyıllar boyu nesilden nesile aktarıla aktarıla günümüze kadar geldiğini belirten İsmet Zeki Eyüboğlu, Anadolu’daki İslamiyet’i de birikimlerin etkilediğini vurguladı. Anadolu kırsalındaki insanların özellikle Aleviler-Bektaşilerin büyük ölçüde Anadolu’nun İlk Çağ’ından bu yana devam eden uygarlık birikimlerinin şekillendirdiği İslam anlayışına göre inançlarını yorumladıklarını sık sık vurgulayan İsmet Zeki Eyüboğlu, bunun tüm Alevi gelenek ve göreneklerinde somut olarak görüldüğünü örneklerle açıkladı.
Doğan Bermek ise saatler süren doyurucu konuşmasında dinleyicilerin merakla bekledikleri konulara açıklık getirdi. Alevilik, Bektaşilik ve Mevlevilik içindeki ritüelleri, yaşam ve inanç ritüelleri olarak iki ana kategoriye ayırarak anlatan Bermek, Yaşam Ritüelleri olarak; doğum, sünnet-kirvelik, kız isteme-razılık alma, muhasiplik, evlilik, savaşa ve askere gidiş-ocağa katılış, ölüm, cezalar (yoldan düşürme, düşkünlük) üzerinde durdu. Ahilik konusunda da bilgi veren Bermek, ticaret ve zanaat hayatını, üretim ilişkilerini düzenleyen Ahiliğin temel ilkeleri olarak bilinen “eline/beline/diline hakim olma” şeklinde özetlenebilecek dürüstlük ve doğruluğun iyi ahlaklılığın Alevilik, Bektaşilik ve Mevlevilik’deki önemini de vurguladı. Aleviliğin ve Bektaşiliğin çok sıkı inançsal ritüelleri olduğunu söyleyen Bermek bunların yüzyıllar içinde gelişip olgunlaşan yaptırımı olan kurallar bütünlüğü olduğunu bunun ise tüm inançlarda mevcut bulunduğunu belirtti. Özellikle Cem, semah; cemdeki hizmetler konusunda dinleyicileri aydınlatan Bermek onlardan gelen soruları da yanıtladı.
İstanbul Rehberler Odası Yönetim Kurulu Üyesi,
Araştırma Görevlisi Sezai GÜLŞEN:
“REHBERLER ÜLKENİN KÜLTÜR ELÇİLERİDİR”
Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliklerinin dışa tanıtılmasında önemli roller üstlenen rehberler kimlerdir?
Rehberler, sizin de söylediğiniz gibi kültür elçileridir, bir nevi diplomatlardır. Turistler acenteyi görmeden doğrudan doğruya rehberle yüzyüze geliyorlar. Rehber Türkiye’yle ilgili bilgileri birinci ağızdan aktarması gereken kişi. O yüzden de rehberin çok donanımlı olması gerekiyor. Gerçi Turizm Bakanlığı kurslarında ya da üniversitedeki eğitimde başta arkeoloji, sanat tarihi, dinler tarihi, turizm mevzuatı gibi genel kültüre ve bilgiye yönelik dersler veriliyorsa da bunlar bir yerde eksik kalabiliyor. Odaların da, birliğin de amacı meslek içi eğitimi yaygınlaştırmak, üyelerinin ilk başta ekonomik, toplumsal, kültürel gereksinmelerini doyurmak, karşılamak zorunda. Böyle olunca da, bu bir eğitimin parçası. Özellikle din eğitimi, “İnanç Turizmi Semineri” Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yapılmış bir organizasyon. Özellikle gelen Amerika’lı, Avrupalı Hıristayanlar veya diğer dinlerden olan insanlar, Türkiye’yi merak ediyorlar. Zaten az çok kendi dinleriyle ilgili şeyleri biliyorlar. Bizim değerlerimizi merak ediyorlar, dışardan gelen turistler.
İran da Müslüman, Libya da Müslüman, Türkiye de Müslüman bir ülke ama fark nerede?, diye soruyor turistler. Çok yoğun sorular var. Biz de hacı adaylarını, (2000 yılı var. İsa’nın doğumunun ikibininci yılı, Papa’nın Türkiye’ye gelmesi olasılığı var) Hıristiyan haç yerleri hakkında bilgi vermek (Hiristiyanlık biliyorsunuz Anadolu’da biçimleniyor ilk 7 kilise burada, Hıristiyan sözcüğü ilk önce Antakya’da kullanılıyor) direkt bir iletişim kurmak zorundayız. Yabancıların sorduğu Anadolu Müslümanlığı, Alevilik/Bektaşilik, Mevlevilik gibi konularda bizim rehberlerin de bilgi eksiklikleri olduğunu biliyoruz. Biz de o yüzden bu sene daha geniş şekilde bu konuların işlendiği bir seminer düzenlemeyi uygulamaya koyduk.
Bu çalışmaları iki yıldır sürdürüyorsunuz sanırım?
Evet. Bu konuda Alevi/Bektaşi kuruluşları arasında en ciddisi olarak gördüğümüz CEM Vakfı’ndan büyük destek gördük. Süryani yurttaşlarımızın büyük bir desteği var. Ermeni Patrikhanesi’nin büyük bir desteği var. Sen Espirit Katedrali’nden Mösyö Doratyo konuşmacı olarak katıldı.
Rehberler Odası’nın rehberleri toparlamak, bilgilendirmek gibi bir amacı olmasına rağmen siz bu etkinliğinizle, kuruluş amacının dışında, size farklı yönlerden yoğun istek ve beklentiler de geliyor. İnanç önderleri, türbeler, Alevilik, Bektaşilik, Mevlevilik, Tahtacılar, cem, semah, yatır, türbe vb. konularına bu kadar ilgiyi bekliyor muydunuz?
Gerçekten beklemiyordum. Açıkcası ben de şaşırdım. Bu kadar ilgi olacağını beklemiyorduk. En azından seminere çok büyük bir ilgi var. Rehberlerin temel hedeflerinden birisi de ırklar, dinler, mezhepler, uluslararası kaynaşmayı sağlamak, pekiştirmek. Aslında bu çalışmalar pek de mesleğin dışında olan şeyler değil. Rehberler gerçekten de çok donanımlı olmak zorunda. Aydın bir İngiliz, Fransız, İtalyan gelip size Yunus Emre’yi, Hacı Bektaşi Veli’yi soruyor. Alevilik nedir, Alevilik, Mevlevilik nedir? Çok sorulan sorular.
Bu seneki etkinliğiniz de neler yaptınız?
Geçen sene ağırlık tarihe kaymıştı. Bu sene en çok merak edilen konulara yanıt aradık. Alevilik’te semah, cem, musahiplik nedir, ibadetlerin özelliği nedir; bir tapınağa nasıl girilir. Ne tür müzik dinlenir bunların cevaplarını almak için çok sorular soruldu.
CEM DERGİSİ, YIL 31, SAYI 88, MART 1999
EKİN İDİK OLDUK HARMAN, AYHAN AYDIN, (ALEVİLİK BEKTAŞİLİKLE İLGİLİ HABERLER, ETKİNLİKLER, SÖYLEŞİLER, YORUMLAR, FOTOĞRAFLAR – 1992 - 2004), 2005, İstanbul, KAHRAMAN OFSET, (SAYFA: 134-135)