Bizi Alaattin'in Sihirli Lambası Kurtarabilir mi?

Bizi Alaattin'in Sihirli Lambası Kurtarabilir mi?

(Recep Tayyip Erdoğan 3 Günlüğüne Kongo'ya, Afrika'ya Gidecek, Basından)

Alaattin'in Sihirli Lambası ve içindeki cin ortaya çıksa, Kongo'da bir dakikada benzersiz bir saray yapsa, bunu gören Muktedir Recep Tayyip Erdoğan'ın aklı başından gitse, büyülense, ben artık ebediyen burada yaşayacağım, dese, Türkiye'deki bütün ama bütün yandaşlarını, beslemelerini yanına toplasa oraya yerleşse 3 gün, 3 gece, 40 gün 40 gece, bir sene Türkiye'de düğün / bayram olur.

Olur, olur da Kongo dahil tüm Afrika kıtası halkları kısa süre sonra bizlere beddua etmekle kalmayıp, o cini ne yapıp edip lambaya gerisin geri sokarlar, sarayı da hemen yıkarlar.

Çünkü o para için kan içen vampirler gibi her yolu kullanıp sözde projeler yapan müteahhitler, onlardan beslenen yandaş medyası, hamam tellalı olamayacak sözde idareciler Afrikalıları da canlarından bezdirirler, onları isyan ettirirler.

Eğer cini bulup lambaya sokamaz, sarayı da yıkamazsalarsa, siz yeryüzünde bulunamayacak kadar ne farklı, ne muhteşem bir milletsiniz böyle ki yeryüzünde zaten benzeriniz yok, derler. Hatta nesli tükenmiş bu ejderhalara bugüne kadar fazla ses çıkarmadan onları beslemeye devam ettiğinize göre, tüm Afrika kıtasındaki insanları pek ala da siz besleyebilirsiniz, diye vallahi de, billahi de, tillahi de denizleri, kıtaları aşıp Türkiye'ye kalıcı olarak gelip yerleşirler...

Evet yerleşirler mi, yerleşirler.

Haksız olurlar mı?

Ne münasebet...

Bu millet bu kafayla daha çok sızlayıp, sızlayıp kendi kendisini avutup yıllarını geçirir durur.

Velhasıl, bu kabustan kurulduğumuz gün, 2. Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrasındaki bayram yeri olur her taraf...

Ama gerçek bayram, gerçek kurtuluş günü; bu yığınlar halinde ırkçılıkla, bölgecilikle, inanç, din, dil, mezhep, cinsiyet, çeşitli düşünce farklılıklarıyla boş yere zaman zaman birbirine düşürülen halkımızın tam bir millet olma bilinciyle bir araya gelmeleriyle yaşanabilir.

Çağdaş eğitimle, demokratik hukuk düzeniyle, birlikte üretip hakça paylaşmanın, adaletin, tam insan haklarının olmadığı, tam bir örgütlenme bilincinin bulunmadığı yerlerde bir hırsız gider bin hırsız, yağmacı gelir; bir otokrat despot yönetici gider yüz otokrat yönetici gelir; bir Tayyip Erdoğan gider, on Tayyip Erdoğan gelir. Masallarda olduğu şekliyle; hiçbir insanüstü güç bir insanı da, bir toplumu da, milleti de kurtaramaz...

İnsanın kurtuluşu insanoğlunun ortak yüksek bilincinde, mücadelesinde, aklında ve eylemindedir.

Aşk ile, muhabbet ile sevgili dostlar...

Ayhan Aydın

21 Şubat 2022