AMASYA (2013)
Bir cemevi açılışı ve yapılacak bir cem için gittiğimiz Amasya’da Cem Vakfı’nı ziyaret ettik. Yetkililerden burada yaşanan sorunlar hakkında bilgi aldık.
16 Eylül 2013, Notlar
En Büyük Sorunlar
Yöneticilerin Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Celal Özer’in de hazır bulundukları bir ortamda bizlere ilettikleri sorunlar.
Burada çok büyük maddi sorunlar yaşıyoruz. Kiralarımız çok birikti. 8 bin lira kira bedelimiz birikti. Birlik cemlerinden hiçbir gelir yok. Kurban derilerinden gelir yok. 8 dönem bağlama kursu verdik ama şimdi Halk Eğitim bizlere desteğini kesti. Tüm faaliyetlerimiz bitti. Bağlama hocası bizi bıraktı, kendisine bir yer açtı. Bize ciddi ekonomik destek lazım. Amasya’nın yüzde otuz beşi Alevi’dir. Ama burada Alevi köylerinin çoğunda camii vardır. Burada diğer Alevi kurumlar da var. Onların da faaliyetleri var.
Celil Öz isimli vali açıkça bizlere bir tavır aldı. Onun bizlere olumsuz bir bakışı ve tavrı var. Bizler tümüyle kendi imkânlarımızla ve bazı kişilerin destekleriyle ayakta durmaya çalışıyoruz. 4 yıldır biz burada çok zorlandık.
Bizim 16 kişilik bir kurucu listemiz var ama sadece 3 kişi sürekli bu işlerle ilgileniyor. Bizim amacımız 200 üyeye çıkmaktı. Gönüllü Üye yapalım diye bir hedefimiz vardı. Şimdi resmen 25 üyemiz var.
Yönetim Kurulumuz; Haydar Kılıç (Başkan), Ahmet Duraner (Dede), Yusuf Atılgan, Ümit Kılıç (Dede). İşte bunlar toplantılara gelip destek veriyorlar. Diğerleri toplantılara bile gelmiyorlar.
AHMET DURAN ER DEDE
Ayhan Bey, burada esnaflar kimliklerinin ortaya çıkmasını istemiyorlar. Buna cesaret edemiyorlar. Bizim etkinliklerimizin afişlerini dükkânlarına bile asmak istemiyorlar. Her sene Aşure etkinliğini diğer bazı kurumlarla birlikte yapıyoruz. Herkesin kendince bir şikâyeti var. İş adamları da aslında ciddi destek vermiyorlar. Bizler her zaman Alevilerin istekleri gündeme getirilsin, diyoruz. Anadolu’da yaşam sizin tam bildiğiniz gibi değil. Burada kırsal kesimde halen Alevi ayrımı yapılıyor. Bazı din kültürü hocalarının okullarda Alevileri aşağıladıklarını öğrenciler bizlere gelip söylüyorlar. Bu konuda veliler, öğrenciler bizlerden yardım istiyorlar. Bizler onlara yardımcı oluyoruz. Bizim herkesle diyaloglarımız var. Hep olumlu yapımızla, insanları bilgilendirip destek almaya çalışıyoruz. Burada bir de Pir Hamdullah Efendi Cemevi var. Onların da faaliyetleri yoğun, o da bizi etkiliyor.
Cemevi
Bizlere bir yer verildi. Arsanın içinde tapuda iki kişinin hissesi çıktı. Bu bir sorun oluşturdu. Arsa sahiplerinden birisi ölmüş, onlara gittik, anlaşmaya çalışıyoruz ama bu kolay olmuyor. Her şey maddi imkânlarla sınırlı.
Her şeye rağmen buraya gönlümüzü verdik, kendi işlerimizden fedakârlıkta bulunup buralara geliyoruz, buraları boş bırakmıyoruz. Bizim bize gönüllü yardımda bulunacak insanlara ihtiyacımız var. Ama Ayhan Bey inanın bunu bulamıyoruz. 8 dönem üçer ay bağlama kursu düzenledik. 3 senede 352 öğrenci mezun ettik, onlara sertifika verdik. Her bağlama kursu bitiminde halk konserleri verdik. Halkla ilişkilerimizi her zaman iyi götürdük. Her zaman vakfımızın yaşaması için çaba gösterdik olmadı. Köylerden deri toplayalım, biraz maddi destek alalım dedik olmadı. Taşların yerli yerine oturtulması gerekir. Burada kapının sürekli açık olması gerekir.
Küçükkızılca Köyü Cemevi
Başkan Murteza Doğan. Genç olan başkan Amasya Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde memur. Köyün 90 hane olduğunu, 100 hane de dışarıda olan hemşerilerinin bulunduğunu söylüyor. Köyün geçimi havancılık ve tarıma dayalı. İşçi olarak çalışanlar da var. İnsanlar Amasya merkez’de inşaatlarda çalışıyorlarmış.
Küçükkızılca Köyü Cemevi Açılışı
Bizi içtenlikle karşılayan Küçükkızılca Köyünün sakinleri çok güzel insanlar. Bir doğa harikasının ortasında kurulu köy görülmeye değer bir yer. Burası gerçek anlamıyla, yaşayan bir köy. Bu beni her zamanki gibi mutlu ediyor. Köylülerin bize ilgili çok iyi.
Cemevi yörenin şartlarına göre oldukça iyi inşa edilmiş. İnsanlar candan, sevgi dolular. Açılışa büyük bir kalabalık katıldı. Her şey dört dörtlüktü. Gerçekten burada olmaktan kıvanç duydum. Bu güzellikleri yaşamak çok ayrı duygular. Bizler de nacizane beğilen bir konuşma yaptık. İstanbul’dan getirdiğimiz selamlarımızı ilettik.
Celal Özer Dede’nin yaptığı cem ise gerçekten muazzam bir güzellikti. Gönüller birlendi. Otantik bir cem içinde bulunmak mutluluk kaynağıydı. Dualar, konuşmalar, nasihatlar… Bu aradığım bir tabloydu. Tek tip cem olayına çok ciddi eleştirilerim vardı zaten. Bunu Cem Tv.’de canlı yayında eleştirince kıyamet kopmuştu. Ama ne gam; ben doğruları hayatım pahasına söylemeye ant içmişim bir kere. Celal Özer Dede burada bir güzellik yarattı.
Halkın aşkı, sevgisi çok iyiydi. Gençlerin, çocukların buraya gelmesi ise en büyük başarıdır. Bu geleneği kimler yaşatacaklar elbette gençler, çocuklar…
Bu bir gelenektir… Geçmişten geleceğe yol alınan bir sürektir. Gençler, çocuklar bunları görecekler ki, inançlarının, ibadetlerini, kültürlerinin ne olduğunu dinleyecekler, görecekler içinde olacaklar ki, bunu yaşatabilsinler.
Şimdi birileri diyebilir ki, Ayhan Bey seni hiç anlayamıyoruz; bir yanda hem Alevilere, hem dedeler, hem kurumlara söylemediğini bırakmıyorsun, hem de bu yol yaşıyor, yaşatılıyor, diyorsun. Bu bir çelişki değil mi?
Hayır. Çelişki değil. Şimdi yolumuza ağır darbeler indirildi, indiriliyor. Ama yol devam eder. Yol erenlerin kurduğu aydınlık insanlık yoludur. Biz bu yoldan yürürsek, yolu sürersek yol devam eder. Yol insan olmadan devam etmez ki! Elbette yolun sahipleri var. Ne darbeler yemiş, ne büyük badirelere atlatmışız. Eyvallah. Ama her şeye rağmen bu yol sürülmüşse, bunda bu yolun devam etmesi için gayret edenlerin çabaları etkili olmuştur. Sen tümden cemi, sazı, semahı, dedeyi, görgüyü, zakiri, Alevliğin Bektaşiliğin olmazsa olmazlarını tümden bırak bakalım bu yol sürer mi, devam eder mi? İnsan olmazsa inançta, kültür de, yaşam da, hiçbir şey olmaz.
Benim tüm eleştirilerimi bu güzel yolumuzu yozlaştırmadan, hep birlikte yaşatalım, anlatalım, gençlerimiz, çocuklarımız yüzyıllar boyunca atalarımızın yaşadığı ve yaşattıkları orijinallikleriyle yolu sürsünler, bizler onları gelecek kuşaklara aktaralım, onlar da bir sonraki kuşaklara aktarsınlar, böylece yol sürsün gitsin… Aynı aydınlıkta, aynı güzellikte, aynı insani erdemlerde…
Bu yola hizmet edenlere ne mutlu!
Bu yolun değerlerini yaşatanlara ne mutlu!
Bu güzelim yolun erdemlerini merak edip, araştırıp, soran yaşayan ve yaşatan özellikle gençlere ne mutlu!
Canlar Amasya Küçükkızılca Köyü’nde Bir Oldu
Amasya Küçükkızılca Köyü Cemevi Açılışı ve Seyidi Vakkas Türbesi Etkinliği Yoğun Bir Katılım İle Yapıldı.
Milliyetçi Hareket Partisi Amasya İl Başkanı Hüseyin Kanbolat, Alevi İslam Din Hizmetleri Genel Başkanı Celal Özeri, Cem Vakfı Genel Sekreteri Aydın Ayhan ve çok sayıda davetlinin katıldığı Cemevi açılışı ve Seyidi Vakkas Türbesi etkinliğinde Aşık Gülabi, Alev Ilısu, Aşık Ereni ve Sevil Katran sahne aldı.
Semah gösterilerinin renk kattığı etkinlikte konuşan Alevi İslam Din Hizmetleri Genel Başkanı Celal Özeri,“Görevimiz kutsal, görevimiz zor, görevimiz bizlere emanet edilen kervanımızı koruyup kollayıp, eksik kalan yanlarını tamamlayıp bizden sonraki gelecek olanlara emanet etmektir” dedi. Özeri şu şekilde konuştu; “Bu gün burada inancımızın, ibadetimizin, bir olup can cana cem olduğumuz bu mukaddes temelin açılışı için bir olduk. Burada emeği geçen herkese Hak Muhammed Ali aşkıyla teşekkürü borç bilirim, Yüce Allah hepsinin yardımcısı olsun cümlesinin muradım versin” dedi. Özer, “Bu dünyaya kanmayalım, fanidir aldanmayalım, bir iken ayrılmayalım. “Gel gidelim dosta gönül” diyen Yunus’un sevgisiyle kalalım ve Allah’ın ipine, Ehli Beyt’e, sımsıkı sarılıp, ayrılıp dağılmayalım” dedi. Özer, “Tarihin acımasız sayfaları bizleri yüzlerce binlerce şekil bağımlılığına bağımlı kıldırmıştır. Bu yüzden bir araya gelemedik, şimdi sizlere diyorum ki; Hacı Bektaşi Veli Hazretleri’nin sözünü hatırlayarak, bu hicran harabesinden Alevisiyle, Bektaşisiyle, Mevlevisiyle, Caferisiyle, Nusayrisiyle tüm Ehli Beyt sevdalılarıyla birlikte silkinmeye çalışalım. Bizler yolumuzun, inancımızın, bize emanet edilen kervanın bu gün ki sahipleri, önderleri, koruyucusuyuz. Görevimiz kutsal, görevimiz zor, görevimiz bizlere emanet edilen kervanımızı koruyup kollayıp, eksik kalan yanlarını tamamlayıp bizden sonraki gelecek olanlara emanet etmek. Bu zamana kadar parça parça yaşadık yaşatmaya çalıştık inancımızı, haklarımıza sahip çıkamadık bu yüzden, tam anlamıyla yaşatamadık Aleviliği bu şartlarda da yaşatamayız. Çünkü bizler bir olmazsak sesimizi duyuramayacak, kararlılığımızı kanıtlayamayacak, haklarımızın gasp edilmesine boyun eğeceğiz bunun sonucu olarak da kervanımıza sahip çıkamayacak emanetimize, inancımıza hıyanet etmiş olacağız. Yüzyıllardır görmezden gelindik neden, yüzyıllardır haksızlıklara uğradık hala da uğruyoruz neden, yolumuzu dilediğimiz gibi yaşatamıyor eksik kalıyoruz neden, başkaları özgür ve haklarını hatta haklarından da fazlasını alarak dilediği yaşarken biz neden hakkımızı almamız gerekirken yetersiz kalıyoruz. Cevabı açık birlik olmadığımız, parça parça olduğumuz için! Bu yüzden önce birlik, birlik, birlik diyorum. Bizler bir olursak göz ardı edilemeyiz anayasal haklarımızı bu birlikle alırız. Devlet nazarında Cem Evimizi ibadethane statüsüne de getirtir, bizlerin gasp edilen bütçesini de alırız çünkü bir olursak iri olur diri oluruz çünkü bizler aynı kervanı yürüte parça parça yaşayan ama bir olunca sesini duyuracak bir toplumuz. Ömür kısa çok kısa canlar; ömür bir gün o da bugün^yarına garantisi yok hiç birimizin! O yüzden çabuk olmalıyız çünkü bizlerin yaşı ilerledi, gelecek kuşaklarımıza önderlik eden, bu kervanı taşıyan bizler, yarın toprak olmadan yaralar alan kervanımızın yaralarını sarıp bizlere emanet edildiği gibi tam olarak emanet etmeliyiz gelecek kuşağa. O yüzden vakit kaybetmeden kendimize gelmeli, bir çatı altında kardeşçe Hak Muhammed Ali ve Ehli Beyt’i için toplanmalıyız. Eksik kalan yanlarımız var bu Devlet bünyesinde olsun, toplum nazarında olsun, Cemlerimiz, 12 Hizmetimizde ve bunlara benzer önemli hizmetlerde olsun. Bu eksikliklerin acilen giderilmesi gerek ve bu görev öncelikle bizlere düşüyor. Vel hasıl öncelikle birlik olmamız şart öncelikle devletin gasp ettiği haklan almamız gerek, tabi bu süreçte diğer sorunlarımızı da unutmayacağız onları da görüşüp çözüm bulacağız. Bu uğurda bizlerle birlik olup, canla başla çalışıp çabalayacağınızı temenni ediyorum. İşlerinizi güçlerinizi bırakıp uzaktan yakından buralara kadar geldiniz, bizleri memnun ettiniz bir olduğumuza kanıt oldunuz, sağ olun, ayaklarınız dert görmesin, Yüce Yaradan sizlere bu-yokla sağlık sıhhat güç kuvvet versin. Cem Evimiz hayırlara vesile olsun inşallah. Cümlenize aşkı niyaz ediyorum, o mübarek ellerinizden aşk ile tekrar tekrar öpüyorum. Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür eder saygılarımı sunarım” diye konuştu.
Kaynak: Amasya Haber internet sitesi. 15 Eylül 2013